ABD temasları öncesinde siyasi partilerle görüşen Cumhurbaşkanı Tatar'a, sosyal içerikli olacaksa bile birlikte olmanın, masaya oturmanın ve diyalog kurmanın önemini ilettiklerini hatırlatan Çeler, bu yemeği olumlu bulduklarını yineledi.
Çeler, “Kıbrıslı Türklerin baş aktör olması ve masadan kaçmak yerine masayı kuran taraf olması gerekiyor. Yemek sonrasında ortaya çıkan tabloda da haklılığımızı görüyoruz. Tatar gerek Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin geldiği noktadan gerekse bölgesel gerçeklerden kaçamayacağını anlamış görünüyor.” dedi.
- “Kıbrıs Türk liderliği aktif bir diplomasi sürdürmelidir”
Guterres’in beklenildiği üzere “Ortak zemin yok” dediğine işaret eden Çeler, “Guterres ortak zemin olmadığını teyit etti ve liderlerden bu yöndeki çabalarını sürdürmelerini istedi. Ayrıca, yeni kapılar açılması amacıyla görüşmeler olacağı konusunda açıklama yaptı” dedi.
Ülkede yapılan son Cumhurbaşkanlığı seçiminden bugüne Kıbrıs Türk tarafının edilgen bir durumda olduğunu söyleyen Çeler, New York'taki görüşmenin herkesin ihtiyaç duyduğu, Kıbrıs sorununun çözümü yönünde bir açılım yapmasa da Kıbrıslı Türklerin sürece etkin olarak yeni katkılar yapmasına imkân sağladığını kaydetti.
Çeler, “Başta yeni kapıların açılması olmak üzere, ada içinde devam eden statükonun olumsuz sonuçlarının en azından bir kısmının iyileştirilmesi için Kıbrıs Türk liderliği aktif bir diplomasi sürdürmelidir” dedi.
Çeler buna örnek olarak; “Teknik komitelerin çalıştırılması, ortak projelerin hayata geçirilmesi, yeni kapıların açılmasına ön ayak olunması, ebeveynlerinden sadece birinin Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığı olan Kıbrıslı Türklerin yurttaşlık sorunlarının aşılması ve Yeşil Hat ticaretinin geliştirilmesini” gösterdi.
Çeler, “Bizler de TDP olarak önümüzdeki günlerde bu konudaki önerilerimizi somutlaştırıp kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.