Dr. Fazıl Küçük Vakfı adına Dr. Rifat Siber, GAÜ adına Prof. Dr. Ulvi Keser ve Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre’nin konuşma yaptığı çalıştay açılışına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy da katıldı.
“Dr. Fazıl Küçük” ve Halkın Sesi” adlı iki oturumlu çalıştayda, öğretim görevlisi, edebiyatçı, yazar ve araştırmacılar sunum yaptı.
Sunumları Osman Güvenir, Prof. Dr. Oğuz Karakartal, Doç. Dr. Nazım Beratlı,
Yrd. Doç. Dr. Zeki Akçam, Doç. Dr. İhsan Tayhani, Gazeteci Akay Cemal
Edebiyatçı Yazar, Araştırmacı İsmail Bozkurt, Doç. Dr. Emin Onuş, Yrd. Doç. Dr. Devran Akbayram ve Gazeteci Ahmet Tolgay yaptı.
Çalıştay, katılımcılara sertifika takdimi ile sona erdi.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre açılışta yaptığı konuşmada, Dr. Fazıl Küçük’ün, Kıbrıs Türkü’nün ulusal ve varlık mücadelesinde çok önemi bir isim olduğunu vurgulayarak, Küçük’ün ismini unutmamak, yaşamak ve yaşatmak gerektiğini belirtti.
Dr. Küçük’ün fikirlerini ve düşüncelerini genç ve yeni nesillere mutlaka anlatmak gerektiğini dile getiren Töre, “Bunu yeteri kadar yapabiliyor muyuz? Burada soru işaretleri var ama bu vakıf inşallah böyle bir kıvılcımın başlangıcı olur” diye konuştu.
Göçmenlik yıllarında Dr. Fazıl Küçük’ü tanıma imkanı olduğunu anlatan Töre, Lefkoşa Türk Lisesi’nde eğitim gördüğü zaman ise sürekli olarak Dr.Küçük’ün yanına Halkın Sesi Gazetesi’ne gittiklerini ve sohbet ettiklerini dile getirdi.
Üniversite yıllarında Türkiye’de birçok şehri ziyaret ettiğini ifade eden Töre, “O bölgelerde Dr. Fazıl Küçük’ün ayak izlerini buldum, onun söylediklerini buldum oralarda…” dedi.
1955’li yıllarda Kıbrıs’ta Türkler olduğunu ve Türkiye’nin Kıbrıs meselesine taraf olması gerektiğini Dr. Küçük’ün anlattığına işaret eden Töre, Dr. Fazıl Küçük’ün o dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle görüşmek için çok çalıştığını aktardı.
Üniversite yıllarında Kıbrıs konusuyla yakından ilgilendiğini, milli duyguları en önde tutan bir genç olduğunu ifade eden Töre, Dr. Küçük’ün yokluklar içerisindeki liderliğine vurgu yaptı.
Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda, 82 yıl sonra Türk Kuvvetleri Alayı’nın Garanti ve İttifak Anlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs’a geldiğine işaret eden Töre, “Fiili olarak Türk askerinin Kıbrıs’a gelmesi çok daha ayrı bir anlam ifade eder ve direnişe can katar” şeklinde konuştu. Töre, Osmanlı’nın adadan ayrılmasından sonra Türk askerinin adaya gelmesini büyük bir özlemle beklediklerini ifade etti.
Türk Kuvvetleri Alayı’nın Kıbrıs’ta olması ve müdahale hakkını elde etmesinin önemini belirten Töre, Rumların çılgınca bir yanlış yaparak, 15 Temmuz 1974’te Makarios’u devirdiğini kaydetti. “Akritas planıyla bizi Kıbrıs Cumhuriyeti’nden dışladılar. Bu yetmezmiş gibi Enosis’i ilan etmek için Kıbrıs’ı Helen olarak ilan etmek için bir darbe daha yaptılar 15 Temmuz’da…” diyen Zorlu Töre, Rumların ilk darbesinin ise Kıbrıslı Türklere olduğunu, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden Kıbrıslı Türklerin uzaklaştırıldığını ve Cumhuriyetin işgal edildiğini vurguladı.
1974 Mutlu Barış Harekatı ile Türk askerinin Kıbrıs’a geldiğine değinen Töre, şimdi bütün dünyanın 1878’deki gibi Türk askerinin geri gitmesi için uğraştığına dikkat çekerek, “Ama yağma yok. Tarihi tekrar tekerrür ettirmeyeceğiz. Türkiye’siz ve Türk ordusuz yola devam etmek mümkün değildir. Artık milli bir devletimiz var” dedi.
Dr. Fazıl Küçük’ün hayatını kaybetmesine yakın, “Huzur içindeyim. Kıbrıs Türkü’nün geleceğini artık parlak görüyorum, gelecek endişesi yoktur” dediğini dile getiren Töre, “Yani devlet esastır, cumhuriyet esastır” vurgusu yaptı.
Uyanık olmak gerektiğini ifade eden Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre, KKTC’ye karşı Atatürk’ün ifade ettiği gibi, “dahili ve harici bedhahlar”, inanç zayıflığı ve hiç inancı olmayanlar olduğunu kaydetti. Zorlu Töre, buna karşın Dr. Fazıl Küçük’ün örnek alınması gerektiğini kaydetti.
Ne yapılması gerektiğine tarihe bakarak, devam edilmesinin önemine dikkat çeken Töre, “Aldatmak yok ama aldanma da yok. Bizi aldatmaya çalışanlar çok vardır. Gazeteci kılığında, milletvekili kılığında, ticaret erbabı kılığında vardır. Dolayısı ile dikkat edeceğiz bunlara… Olmasın demiyorum, bunlar da bunlar da olacak, bunlarla birlikte yaşamayı da öğreneceğiz ama bizi aldatmasınlar” diye konuştu.
“Kıbrıs’ta Barış, Dünyada Barış”ın çok güzel bir slogan olduğunu, Atatürk’ün de, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” dediğine işaret eden Töre, ancak Atatürk’ün önce, “Ya İstiklal Ya Ölüm” dediğini ve milli egemenliği ilan ettiğini vurguladı.
Hiç kimsenin dünyada savaş istemediğini dile getiren Töre, “Ama savaşı çıkaran ne Kıbrıslı Türklerdir, ne de Türk milletidir ne de Türkiye’dir. Emperyalistlerdir ve emperyalistlere maşa olanlardır” şeklinde konuştu.
Dr. Fazıl Küçük’ün fikirleriyle, düşünceleriyle, liderlik anlayışıyla kalplerde daima yaşayacağının altını çizen Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre, “Ruhu şad olsun. Mekanı cennet olsun” dedi.