Haravgi gazetesinin haberine göre Hristodulidis, AKEL tarafından 4-5 Ekim tarihlerinde düzenlenen “Kıbrıs Sorunu: Sıfır Noktasında” başlıklı konferansa katılarak selamlama konuşması yaptı.
Hristodulidis konuşmasında New York'a, "yapılacak görüşmenin müzakerelerin yeniden başlaması için ilk adımı teşkil etmesi" beklentisiyle gideceğini ifade etti.
Hristodulidis, konferansın başlığının dahi Kıbrıs sorununun Türk “işgalinden” yarım asır sonra çözülememesi konusundaki kaygıyı ortaya koyduğunu belirtti.
Statükonun, sürdürülebilir olmadığını dile getiren Hristodulidis, bir yandan ciddi tehlikelere gebe olduğunu diğer yandan ise ülkenin olanaklarıyla perspektiflerini değerlendirme ve geliştirme imkanı sağlamadığını söyledi.
Hristodulidis, BM Genel Kurulu çerçevesinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile gerçekleştirdiği görüşmeyle ilgili olarak ise Guterres’in çıkmazın aşılması ve Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin yeniden başlaması çabalarına kişisel açıdan müdahil olması yanında Güvenlik Konseyi’nin daimi beş üye ülkesinin de de aynı kararlılıkta olduğunu gördüğünü söyledi.
Menelau ve diğerlerinin açıklamaları
Haravgi gazetesi bir başka haberinde ise Rum müzakereci Menelaos Menelau’nun üçlü görüşme(yemek) hakkındaki açıklamalarına yer verdi.
Habere göre Güney Lefkoşa’da dün düzenlenen “Cyprus Forum”da açıklamalarda bulunan Menelau, New York’taki akşam yemeğinin iyi bir gösterge olduğunu kaydetti ve müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik somut adımların belirlenme olasılığını ifade etti.
Eski Rum müzakereci Andreas Mavroyannis de “Cyprus Forum”daki konuşmasında Hristodulidis’in mevcut durumu ve gelecekteki süreci ele almak istediğini ancak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın farklı görüşte olduğunu belirtti.
Mavroyannis, BM Genel Sekreterin görüşme kapsamında, “bunun son olmadığı ve kişisel temsilcisinin misyonuna devam edeceği konusunda herkesi hemfikir olmaya ikna etmeye çalışacağını” tahmin ettiğini de söyledi.
Alithia gazetesi ise Mavroyannis'in Crans Montana’da çözüme çok yaklaşıldığını ancak bıraktıkları noktaya ilişkin farklı yorum ve algılar bulunduğunu söylediğini yazdı.
Mavroyannis ayrıca üzerinden daha fazla yıl geçmeden bu olguları ve verilen belgeleri konuşmak gerektiğine de vurgu yaptı.
Eski Kıbrıslı Türk müzakereci Özdil Nami ise Crans Montana’da çok iyi bir ekip çalışması yapıldığını, "Kıbrıslılar ekibi" olarak çalıştıklarını hissettiğini ve bunun görüş birliklerine varmalarına yol açtığını belirtti.
İstenilenin sürdürülebilir olmayan statükonun sonlandırılması olduğu kaydeden Nami, statükonun sonlandırılması için temel parametreler ve çizgilerde anlaşmaya varılması gerektiğini vurguladı.