Kıbrıslı Türklerin kamusal alanda inşa ettiği tek kültür kompleksi olan ve 41 yıldır Milli Kütüphane, konferans ve sergi salonlarıyla hizmet veren Atatürk Kültür Merkezi’nin, başka bir binaya taşınarak mevcut yapının Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’ne devredileceği yönündeki iddialar, kamuoyunda “kültürel değerlerin sistemli bir şekilde tasfiye edilmeye çalışıldığı” yönündeki tartışmaları da beraberinde getirdi.
Atatürk Kültür Merkezi’nin Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’ne devredileceği yönündeki iddialar kamuoyunda endişeyle karşılandı.
Kültür Dairesi eski bürokratlarından, Kültür Dairesi’ne bağlı eski Kütüphaneler ve Yayın Amiri ve Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı (KTEV) Mütevelli Heyeti Başkanı Umure Örs, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla tepkisini dile getirdi.
Umure Örs’ün sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama şöyle:
“Yazmayım yazmayım diyorum ama dayanamadım yazacağım belki birileri okur…..
Şimdi sıra Atatürk Kültür Merkezi’ne mi geldi……
Atatürk Kültür Merkezi, Kıbrıslı Türklerin kamusal alanda kütüphane, konferans salonları ve sergi salonları ile amacına uygun olarak inşa ettiği tek kamu kültür mekanıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Yılı ve 20 Temmuz’un 10. Yılı’nda hizmete açılmış ve günümüze kadar ulusal ve uluslararası binlerce araştırmacıya, kütüphane kullanıcısına, kültürel, sanatsal, bilimsel etkinliklere karşılık beklemeden ücretsiz vermiş bir kamu kuruluşudur.
Mimari olarak ise türünün en değerli örneklerinden birisidir. Lefkoşa’nın kalbi sayılan en önemli bölgesindedir. Binlerce öğrencinin yürüyerek ulaşabileceği, Lefkoşa’ya gelen her bireyin çok kolay erişebileceği bir noktadadır. Özellikle Surlar içindeki ilk öğretim okullarındaki, yüzlerce öğrencinin ulaşabileceği bir konumdadır.
Atatürk Kültür Merkezi kompleksi içinde yer alan Milli Kütüphane, konferans salonları ve sergi salonları, 41 yıldır bu binada hizmet veriyor, belki günümüzde gelişen ve değişen hizmetlerin bazıları için yeterli olmayabilir. Bu yetersizliğin sorumlularına baskı yapılıp, fiziki alt yapının güçlendirilmesi, uzman personelin istihdam edilmesi, Milli Kütüphane’nin amacına uygun olarak hizmet vermesinin sağlanması gerekirken, binasının herhangi bir yerde hizmet vermesi mümkün olan TC Lefkoşa Büyükelçiliğine devredilmesi konuşuluyor.
Yıllardır bakımı yapılmayan, bakım yapıldığı zaman da yandaş müteahhitlere ihale verilerek, bakım yapılmadan önceki halinden daha kötü bir duruma sokulan Atatürk Kültür Merkezi, bilinçli olarak mı gözden çıkarıldı diye düşünmeden edemiyor insan.
Kültürel varlıklarına, sanata değer veren toplumlarda, binalar yüzyıllardır ayni şekilde korunup ayni amaçla hizmet verirken biz de ise neler konuşuluyor, neler planlanıyor.
Kültürel değerlerimiz bir bir elimizden alınarak hafızalarımız yok edilmeye çalışılıyor.
Söylentilere bakılırsa Külliye arazisine bina yapılıp oraya taşınılacakmış, böylece daha önce Cumhurbaşkanlığ Sarayı ismi hayatımızda çıkıp, hiç kullanmadığımız külliye kelimesinin hayatımıza zorla girdiği gibi , Atatürk ismi de hayatımızdan çıkarılıp başka bir isim hayatımıza zorla girdirilmeye çalışışılacaktır. Ayni Atatürk devrimlerinin silinmeye çalışıldığı gibi….
Kültürel değerlerimiz yok edilerek, toplumsal kimliğimiz de yok edilemeye çalılışmaktadır, bu yüzden direnmeliyiz.
Kötülüğe sessiz kalan, daha da kötüdür..