Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla eylem yaptı.

Hükümet, Millî Eğitim Bakanlığı ve TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin eleştirildiği pankartlar taşınan ve açıklamalar yapılan eylemde, konteyner şeklinde pasta kesildi, “periskan” dağıtıldı. Eylemde KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel bir konuşma yaptı; KTOEÖS Başkanı Selma Eylem de yazılı basın açıklamasını okudu. 

Açıklamaların Meclis önünde yapıldığı eylemde, pankartlarla TC Lefkoşa Büyükelçiliği önüne de gidildi. 

“İlaç ihalesi neden iptal edildi?” “İlaç ihalesi neden iptal edildi?”

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel konuşmasında hükümete ve Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’ne eleştirilerde bulundu.

Okullarda 65 atölye şefliği, 285 bölüm şefliğinin boşta olduğunu ifade eden Gökçebel, 48 okulun 16’sının eğitim yapılamaz şekilde inşaat alanı haline geldiğini ve konteynerde eğitim yapıldığını belirtti.

Gökçebel buna rağmen tam gün eğitimden bahsedilmesini eleştirdi.

ILO ve UNESCO’nun öğretmenlerle ilgili tavsiye kararını Meclis’e sunacaklarını dile getiren Gökçebel, bunun Meclis’ten geçeceğine inanmadıklarını dile getirdi.

Bakanlığın "26 okul yapıldı" ifadelerinin gerçekleri yansıtmadığını ileri süren Gökçebel, bu binaların ilk yağmurda çökeceği düşüncesini ifade etti.

“Bugün yeme günü değildir, konteyner pasta kesme günüdür” diyen Gökçebel "olanları hazmetmek için" periskan dağıttıklarını söyledi.

Eylemde yazılı basın açıklamasını ise  KTOEÖS Başkanı Selma Eylem okudu

Selma Eylem, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde yine sokaklarda olduklarını söyledi.

Eylem, kamusal eğitimin ve okulların ne durumda olduğunu, çalışma koşullarını, haklarını ve örgütlü sendikalarına saldırıların artarak devam ettirilmesinin nedenlerini ortaya koymak için eylemde olduklarını anlattı. Eylem, "öğretmenin, sendikasının sürdürmekte olduğu mücadelesini bir kez daha ortaya koymak, sesimizi duyurmak için buradayız” dedi.

Eylem, üniversitelerin ticarethane, sahte diploma ve insan kaçakçılığı merkezi haline getirildiğini ve bundan nemalananlar olduğunu ileri sürdü.

Ülkenin "sorma gir hanına çevrildiğini" de savunan Eylem, vatandaşlık dağıtılmasını, kamusal eğitim ve sağlığa yatırım yerine külliyeler yapılmasını, "okullara imam sokularak çocukların bilimden uzaklaştırılmasını" eleştirdi.

Ülkedeki mezunlar atanma beklerken dışarıdan öğretmen getirildiğini savunan ve bunu eleştiren Eylem,  kolejlerin taban puanlarının düşürülmesi, hazırlık olmadığı halde 'tam gün' eğitim süresinin uzatılmasıyla ilgili eleştirilerde de bulundu. Eylem,  "öğretmenleri susturmak ve haklarını gasp etmek için baskı yapan, sendikayı zayıflatmaya çalışan,  halkı fakirleştiren, haklarını gasp eden, zamlarla geçim sıkıntısı yaratan ve kurumları peşkeş çekenler" de olduğunu ileri sürerek bunları eleştirdi.

Öğretmenlerin baskı ve tehditlere" boyun eğmeyeceğini, yılmayacağını, direneceğini ve mücadeleye devam edeceğini dile getiren Eylem, "Kulağınızı açın ve iyi dinleyin. Kıbrıs Türk toplumunu yok oluş noktasına getirenlere, kurumlarını ele geçirenlere, halkı fakirleştirip geçim derdine düşürenlere karşı öğretmen susmayacak" dedi.