Lefkoşa’da 19 yaşındaki motosiklet sürücüsü Sami Sevinç’in ağır yaralanmasıyla sonuçlanan kazaya neden olan Doğukan Yiğit Ünlü Lefkoşa Kaza Mahkemesinde Yargıç Zehra Bilgeç Yalkut huzurunda görüşülen davadan itham edilerek, hakkında mahkumiyet kararı verildi. Yargıç, sanık hakkındaki ceza takdirini ise yarına bıraktı.
İlgili tarihte Sevinç’in sağlık durumuyla ilgili kapsamlı raporun ele alınacağı belirtildi.
Lefkoşa Kaza Mahkemesindeki duruşmada sanık öncelikle itham edildi.
Sanık aleyhine getirilen “dikkatsiz sürüş, KKTC’de geçerli ehliyeti olmadan araç kullanma ve karşıdan gelen ve düz gitmekte olan araçlara öncelik hakkı vermeden dönüşe geçerek, bir trafik kazasına neden olma” davalarını kabul etti.
İthamın ardından Savcı Şayan Ergülen, kazayla ilgili olguları aktardı.
Savcı, kazanın 27 Mart 2024 tarihinde, saat 17:15 sıralarında, Lefkoşa’da Bedrettin Demirel Caddesi üzerinde meydana geldiğini belirtti. Savcı, Doğukan Yiğit Ünlü’nün (E-22), yönetimindeki MC 594 plakalı araç ile batı istikametine doğru seyrettiği sırada, karşıdan gelen ve düz gitmekte olan araçlara öncelik hakkı vermeden dikkatsizce Yzb. Tekin Yurdabak Caddesine dönüşe geçmesi sonucu o esnada Bedrettin Demirel Caddesi üzerinde doğu istikametine doğru seyreden Sami Sevinç (E-19) yönetimindeki VL 213 plakalı motosikletin önünü tıkaması sonucu çarpıştıklarını ifade etti. Savcı, kaza sonucu yaralanan motosiklet sürücüsü Sami Sevinç’in kaldırıldığı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde kafatası kırığı, beyin kanaması, sol bacak ve köprücük kemiği kırığı teşhisi ile yoğun bakımda tedavi altına alındığın belirtti. Savcı, Sevinç’in ameliyat geçirdiğini belirterek, doktor raporunu emare olarak sundu.
Savcı, sanığın trafik siciliyle ilgili raporu da emare olarak sunduktan sonra, sanığın avukatı söz hakkı aldı.
Sanık avukatı, müvekkilinin genç ve sabıkasız olduğunu, ailesinden uzak tek başına yaşadığını, gayesinin okulunu bir an önce bitirmek olduğunu dile getirdi. Savunma, müvekkilinin karşı tarafın maddi ve manevi olarak tazmin etmek istediğini ve ileride zararları ödeyeceğini dile getirdi.
Yargıç Zehra Yalkut, müştekide kalıcı hasar olup olmadığını sordu. Savcı Ergülen, doktor raporunda müştekiye kırıklardan dolayı vida takıldığının ve bir takım operasyonlar geçirdiğinin yazıldığını söyledi.
Yargıç, sanığın aleyhine getirilen 3 davayı kabul ettiğini belirtti. Yargıç, sanığı yargılandığı 3 davadan suçlu bulup mahkum ettiğini söyledi. Yargıç, sanık hakkındaki ceza kararını açıklamak için ise davayı 25 Ekim 2024 tarihine bırakırken, sanığın o günde kadar tutuklu kalmasına emir verdi.
ÇİĞDEM AYDIN: YARGIMIZA VE ADALETİMİZE SONSUZ GÜVENİM VAR
Duruşma salonunda mahkemeyi dinleyen Sevinç’in annesi Çiğdem Aydın süreç içerisinde kendilerini yalnız bırakmayan herkese teşekkür etti.
Çiğdem Aydın "Bizleri fiilen tanımayan bir çok insan bile yaşadığımız bu talihsiz olayı basından öğrenince dualarını eksik etmemişler sonradan yolda veya herhangi bir yerde karşılaştığımız yabancılar dahi gelip sarılmışlar, geçmiş olsun dileklerinde bulunmuşlardır. Sağ olsunlar… Buradan şunu anlıyorum ki, toplumumuz bu tür olaylar karşısında ciddi hassasiyet gösteriyor kenetlenebiliyor. Gerek savcılık gerek polis teşkilatı gereken özeni hassasiyetle göstermişlerdir kendilerine bir kez daha teşekkürü borçluyum” ifadelerini kullandı.
Çiğdem Aydın sözlerine şöyle devam etti:
“Yalnız bu noktada şunu da ifade etmeliyim ilgili zanlının avukatı veya ailesi bizlere hiçbir şekilde ulaşmamış veya ulaşma gayreti içinde olmamıştır. Duruşma sırasında savunma avukatı bu hususta doğruyu söylememiştir keza ulaşsalardı da şikayetimizi geri çekmek gibi bir niyetimiz asla olmazdı. İlk olarak bu ülkenin yasalarına ve kurallarına saygılı olunması gerektiğini ve yaşanan bu olayın sonucunda genç bir çocuğun ölümü söz konusu olabileceğinin bilincinin toplumun geneline yayılması ülkemizde öğrenci, turist ve veya işçi olarak gelen kişilerin özellikle trafik kurallarını hiçe sayarak geçerli bir ehliyeti olmadan yollara çıkmaması gerektiğini bu ülkenin en önemli otorite kurumunun mahkemelerimiz ve yasalarımız olduğunu bilmeleri gerekiyor. Bu kaza sonrası oğlumun geleceğine dair planları ne yazık ki tamamıyla değişmek zorunda kaldı. Örneğin ortaokuldan beridir spor salonlarında polis olmak için yıllarını vermiş olması ama ayağına boylu boyunca takılan platin nedeniyle bunu asla yapamayacağı, kayıt yaptırdığı YKS sınavına giremeyişi, aylarca yataktan kalkamaması, 19 yaşındaki genç bir adamın annesi ve arkadaşlarının yardımıyla tekerlekli sandalyede ağlayarak banyo yapması ve tedavi süresi boyunca yaşadığı psikolojik travmaları atlatmaya çalışması gibi zorlu bir yolda ilerlediğimiz gerçeğini hiçbir şey değiştiremese de yargımıza ve adaletimize sonsuz güvenim var. Allah hiç kimseyi evladının canı ile sınamasın” dedi