Geçtiğimiz yıl haftalarca eczacı ve doktorlara resmen eziyet yaşatan, birkaç reçete yüzünden hamile veya yaşlı demeden tutuklayan polis, sivil toplum örgütleri insan ticareti vakalarını günlerdir bağırmasına rağmen hiçbir şey yapmıyor!
Eczacı ve doktorların soruşturmasında "Özel Soruşturma Birimi" kurulmuştu. Bu vakada zararı gören kimdi? Devletti. Devlet kendisinin koyduğu kurallara uyulmadığını ve bu nedenle de kendisinden para kaçırıldığını iddia ediyordu.
Eczacı ve doktorlar için kurulan "Özel Soruşturma Birimi" nedense yüzlerce işçinin köleleştirildiği bu vaka için kurulmuyor. Peki yabancı işçilerin insan ticareti yoluyla adaya getirilmesindeki zarar kime? En başta insanlık onuruna, köle kampında yaşatan yüzlerce işçiye, kamu düzenine ve sağlığına. Kazanan kim? İnsan tacirleri ve bunlarla bağlantılı kamu personeli ve siyasiler. Üstelik öyle böyle paralar değil. Yani siz emeğinizle çalışıp bu ülkede kıt kanaat bir hayat yaşamaya çalışırken, insanların çaresizlikleri üzerinden milyon Eurolar kazananlar zenginliklerine zenginlik katıyor!
(Fezile Osum)
Ağustos ayında hayat pahalılığı % 3.28 olarak belirlendi. Yıllık pahalılık da % 63, 74 üstelik. Bu araştırmayı yapıp bu pahalılığı belirleyenler ya bu adada yaşamaz ya da Allah’tan korkuları yok.
(Bilal Dericioğlu)
Bir reis bir lider rahmetli Tavuri onun yanında yalan söyleme babında sütten çıkmış ak kaşık ama gel gör ki etrafı dalkavuk ve şakşakçılarla dolu hem de hâla daha ona inanan bir "sürü" halk var.
(Hasan Mullaoğulları)
Böyle böyle halkı batıracaklar...Utanmsalar ucuzladık ÇIKARACAKLAR. İstatistik Kurumu ağustos ayına ilişkin hayat pahalılığını yüzde 3,28 olarak açıkladılar
(Ümit Bahşi)
Çıktık açık alınla cep doldurma diyarına. 50 senede çok zübük yarattık genç yaşta. Değiştirmeyi öğrenemediğimiz için 20 sene dağarcıklarını dolduranları seyrettik. Bir parmağımızı ısırırken 20 parmağımızın acısını hissettik. Oğlancık ve gıccacıktan başka ülkeyi ve ülkenin durumunu düşünemedik. Ensemize vurup elimizden ekmeği cebimizden paramızı alanlara barra bile diyemedik. Bindik bir alamete gidiyoruz felakete inşallah ebemizi kullanmazlar tepe tepe
(Taner Ulutaş)
Dün akşam meydana gelen depremle ilgili ; "Saçma , Sapan" yorum yapıp ilgi çekmeye çalışanlar... Bu ülke daha çok kısa bir süre önce 35 evladını toprağa verdi. Az biraz "Saygı ve Empati"...
(Özcan Saygı)
Bu memlekette Kasaplar doyduğu gün, et ucuzlayacak.
Aç gözlü Kasaplar yüzünden, üretici batacak, maalesef et de daha pahalı olacak.
Altı ay önce kuzu canlı 250 tl kilosu idi.
Elli kilo pelet besi yemi 500 tl idi.
Ayni yem şu anda 580 tl oldu.
Şu an kuzu canlı kilosu 220-230 verirsen alırım diyor kasaplar.
Yem fiyatı artar, canlı kuzu fiyatı düşer. Bu nasıl iştir be vicdansız Kasaplar.
(İbrahim Özlüses)
Ağlayarak mazaret üretmek yerine, toprağı işleyerek gıda üreten insanlarımız da var. Başarılarınız daim ürünleriniz ve işleriniz bereketli olsun . Büyük Önder Atatürk’ün “Köylü Milletin Efendisidir” vecizesindeki “Köylü” köyde yaşayan değil insanlığa toprağı işleyerek üreten demek olduğunu hatırlatarak üreticilerimizi ayakta alkışlıyorum.
(Ziya Emir)