(Bülent Dizdarlı)
Ülkemizde 2024'te trafik kazalarında ölümlerde rekora gidilirken geçtiğimiz gün önünden geçtiğim Trafik Eğitim Parkı yüreğimi burktu.
"Bütçe yetersizliği" gerekçesiyle KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Trafik Kazalarını Önleme Derneği ile sözleşme yapmayınca, dernek de bu parkta görev yapan 4 trafik eğitim uzmanı ile sözleşme yapamadı.
Dolayısıyla, ülkemizin kanayan yarası trafik kazalarına karşı mücadelenin en önemli boyutlarından biri olan "eğitim" konusuna katkı yapan Trafik Eğitim Parkı atıl kaldı.
Parkı yabani otlar bürümüş, burada artık çocuk cıvıltıları yok. Oysa park son on yılda 75 bin öğrenciye uygulamalı trafik eğitimi vermişti.
Konu hem Meclis'te hem medyada yer aldı almasına ama birçok şey gibi unutuldu gitti. Bizler de halk olarak trafikte araç plakalarında üç harfe nasıl geçileceğini tartışmayı daha popüler bulduk ama bu acı gerçeği göz ardı ettik.
Siyaset yapmak, hele de iktidar olmak, çözüm üretmek içindir. 9 aydır bu soruna çözüm bulunamamış olmasında hem iktidarın, hem ilgili sivil toplum örgütünün hem de bu parkın yapımına maddi katkısıyla parka adını veren Kuzey Kıbrıs Turkcell'in sorumluluğu vardır diye düşünüyorum.
(Özgül Gürkut)
Bayrak Radyo Televizyon Kurumu yani bildiğimiz adıyla BRT, bu devletin televizyon kanalıdır.
Eksikleri çokça vardır bunun yanında verimsiz
çalıştığını da düşünüyorum. Elbette emeğini esirgemeyen canla başla çalışan bir kesim var ancak ülkenin genel olarak kanayan yarasıdır denetim.
BRT'nin sonunun KTHY gibi olmasından endişe duyuyorum. KTHY bu ülkenin en büyük gurur kaynaklarında biriydi. Geliştirmesi gerekenler vardı ama bizimdi. KTHY batırılırken bize ne denmişti?
"Uçak biletleri ucuzlayacak!"
Ucuzladı mı? Hayır.
Aldığımız hizmet kalitesi yükseldi mi? Hayır.
Peki vicdanımız rahat mı? Hayır!
Spor, televizyon kanallarının görünen yüzüdür. Spor programları, kitleleri ekran başına toplar, hayatı belirli bir süreliğine durdurur. Konu kendi ülken ise insan daha fazla sahiplenir.
(Yusuf Yıldızev)
Bu ülkede ciddi bir müdür, müsteşar enflasyonu var.. Bir tarafta işsiz ya da branşı dışında yerlerde çalışmak zorunda kalan gençler, bir tarafta da çalışmadan yüklü maaş alan böyle bir kamu güruhu..Bu saçma duruma hukuk çerçevesinde bulunacak bir çözüm yok mu..?!Kamuda çok ciddi bir reform şart ,çalışmadan maaş almak üzerine saçma bir sistem. Özel sektörde de kamuda da çalışmayı deneyimleyen biri olarak söylüyorum.. Kamudaki bu gelişigüzel liyakat dışı dönem bitmeden biz bir adım ilerleyemeyiz.. Her şey orada kilitleniyor.. Körler sağırlar birbirini ağırlarken biz genç neslimizi feda ediyoruz!!
(Bala Kayadelen)
1960'larda kibrit fabrikasından, garajdan aceleyle dönüştürülmüş okullarda okumak zorunda kaldık yıllarca ama getto yıllarında bile okulların zamanında açılmadığını hatırlamıyorum!
(Mete Hatay)