Yüzlerce çocuk bir “konteyner” içerisinde eğitim almanın anısını, sızısını, yoksunluğunu, mağduriyetini taşıyacak geleceğe…

Bir yük gibi…

Yerinecek…

Öykünecek…

İçerleyecek…

Tablo bu ama yönetenler bir otelden diğerine geziyor; süslü kostümlerle, ihtişamlı tanıtım partilerine katılıyor, gülücük dağıtıyorlar.

Umarım…

Gün gelir kurtuluruz bu zihniyetten…

İradesiz, kirli, bencil ve vasat bu ittifaktan…

Çocuklarımıza kavuşuruz yeniden…

(Cenk Mutluyakalı)

Bu mal işi öyle çetrefilli bir konuya dönüştü ki, her geçen yıl çözülmesini bir o kadar daha zor hale getiriyor. Örneğin yarın yerinden edilenlere "evli evine köylü köyüne dense" bile geçen zaman yüzünden mirasçılar arasında bölünmüş mallar büyük sorunlar çıkartmaya muktedirdir. Özellikle 1964 göçmeni Kıbrıslı Türklerin malları 60 yıl içerisinde onlarca kişiye bölündü. Karı kocanın kaçtığı eve şimdi çocuklar, torunlar, hatta torun çocukları ancak dönebilecek. O zaman bir evi kaça bölebilirsin? Ya bir mirasçı tazminat; diğeri iade isterse ne olacak. Parçalanmış mal sahipliği bence mal mülkteki en büyük sorunlardan biri. TMK'da da benzeri sorunlar yaşandığını biliyorum.

(Mete Hatay)

Mesajınız Var Mesajınız Var

Hizbullahın kullandığı 5 bin çağrı cihazı ve yüzlerce telsiz herkesin cebindeyken iki gün ara ile ayni anda uzaktan infilak ettirildi…

Teknoloji, casusluk, öngörü, proje, plan…

MOSSAD oynar bu oyunu, Arap hala daha yalelli…!!!

(Mahmut Anayasa)

Bu memlekette aşırı pahalılık olmasının sebepleri konusunda bir tartışma başladı. Ticaret kesimi hayat pahalılığının asgari ūcrete yapılan artıştan kaynaklandığını söylūyor ancak kendi sattıkları bir ūrūne çok rahat bir şekilde kendilerince risk gõrūp fahiş zam yaptıklarını söylemiyorlar. Göz var nizam var bu ūlkede 4 kišilik bir eve 72 bin tl girmiyorsa o ev yoksuldur. Şu anda 2 asgari ūcretten fazla eder bu, dūşūnūn insanlar ne hale gelmiş. Yaşam kalitesi yerlerde amma sermayenin kârı dūştū mū tek kuruş. Yok! Buyursunlar açıklasınlar õyle biršey varsa. Dõviz baskılanıyor yūkselmiyor amma hayat pahalı oluyor. Neden? Asgari ūcret mi buna neden yoksa fahiş kârlar mı, TL'nin erimesi mi? Gerçek kazançları ūzerinden vergi vermeyen bir kesim, ūstūne bir de halkı daha da sefalete sūrūklemek istiyor.

(Gökhan Öztürk)

“Maraş elbette hayalet şehir değildir. Tam tersine o kenti bırakıp göçenlerin halen hayallerini süslemeye devam etmektedir. Ve tellerle bölünmüş Mağusa’nın da kanayan bir yarasıdır.

Orası yaşanılan bir savaşın sonucunda silah zoruyla el konulmuş bir yerleşim yeridir. Maraş bilerek ve isteyerek yarım asırdır insandan ve yaşamdan koparılmıştır. Uzun yıllardır ufak bir grubun hem ekonomik hem de siyasi rant kapısına dönüştürülmüştür. Bu ranttan vazgeçmek istemeyenlerin uydurdukları sözde milliyetçi safsataların ve sözde siyasi süreçlerin bir kozu gibi gösterilerek, Maraş oluşturulan bu ranta kurban edilmiştir.”

(Okan Dağlı)