20 TEMMUZ 1974 BARIŞ HAREKATINA GİDEN YOL VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN DOĞUŞU (2)

Abone Ol

Ne Mutlu 20 Temmuz  1974’ü Yaratanlara, Ne Mutlu 20 Temmuz 1974 Ruhunu Yaşatanlara, Ne Mutlu 20 Temmuz 1974 Barış Harekatına Sahip Çıkanlara..
19 Şubat 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları temelinde , Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde, Kıbrıs Türk ve Rum Halklarının kurucu ortaklığına ve siyasi eşitliğine dayalı olarak 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Antlaşmaları ile Kıbrıs Cumhuriyeti  ilan edilirken ayni gün Mağusa Limanından  82 yıllık bir ayrılıktan sonra 650 kişilik Türk Alayı ve de  950 kişilik Yunan Alayı Ada’ya ayak basıyordu..
O günde  Makarios III, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilirken Liderimiz Dr. Fazıl Küçük tek aday olarak Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı  Yardımcısı olarak seçilmişti..
 Ancak, uzun yıllar Megali İdea hayalleri çerçevesinde Enosis yönünde mücadele verenMakariosbaşta olmak üzere Rum liderliği bu bağımsızlığı benimsemiş değillerdi ve de  bağımsızlıktan  Enosis’e giden yolu nasıl açacaklarının   hesabını yapmaktaydılar..
Nitekim, 15 Ağustos 1962’de EOKA’cıların yuvası olan Cikko Manastırı’nda yapmış olduğu konuşmada   Makarios: “Sekiz asırdan beridir Kıbrıs’ın yönetimi ilk kez Yunanlıların eline geçmiştir.  Kıbrıs Rumları EOKA kahramanları tarafından başlatılan işi tamamlamak için çalışmalıdırlar. Mücadelemiz şimdi yeni bir biçimde sürmektedir. Hedefimize ulaşıncaya kadar sürecektir.” Demişti. 
Yine 4 Eylül 1962’de yapmış olduğu konuşmasında Makarios: “Helenizmin müthiş düşmanı olan Türk ırkının bir parçasını teşkil eden küçük Türk Toplumu adadan kovulmadıkça EOKA kahramanlarının görevleri asla sona ermiş sayılmaz” demişti.
O günde “Kıbrıs Türk Halkına 1960 Antlaşmalarıyla çok haklar verildi” diyen  1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios; ilk fırsatta 1960 Anayasasında Kıbrıs Türk halkına hayat veren  13 maddenin değiştirilmesini isteyecek, hatta bu maksatla 22-27 Kasım 1962 tarihleri arasında Atina üzerinden Ankara’ya kadar gidecek, fakat  Başbakan İsmet İnönü , Makarios’un isteklerine kesin bir dille ‘hayır’ diyecekti.
 Ancak Ankara’da hedeflerine ulaşamayan   Makarios; Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında yapmak istediği değişiklikleri 30 Kasım 1963’te Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük’e ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı İnönü’ye  yazılı olarak göndermesinin ardından İsmet İnönü ve Dr. Fazıl Küçük, Makarios’a6 Aralık 1963’te yazılı olarak  ‘hayır’ yanıtını vermişlerdi..
Bu gelişmelerin ardından 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile Akritas Planı uygulamaya konulurken  Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) etrafında bütünleşen  Kıbrıs Türk Halkı Rum-Yunan ikilisinin silahlı saldırılarına karşı 11 yıl boyunca büyük mücadeleler verecekti..
21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarının gerçekleştiği günlerde 25 Aralık 1963’te sabahın erken saatlerinde  Ankara’ya  yapmış olduğu yardım çağrısında  Türk Cemaat Meclisi Başkanı  Rauf R. Denktaş: “Son Mermilerimizi Atıyoruz.. Vatan Sağ Olsun” diyordu..
Bu çağrının ardından  Anavatanımız Türkiye, 1960  Garanti Antlaşmalarının 4. Maddesine uygun olarak saat 14.00’te Kıbrıs’a gönderdiği 4 jet  uçağının uçuşlarını  gerçekleştirmesi Türkiye’de, Kıbrıs’ta ve  dünyada kamuoyunu heyecanla ayağa kaldırmaya  yeterken 1960 Garanti Antlaşmaları çerçevesinde  Lefkoşa’da bulunan  650 kişilik Türk Alayı’nın Garnizonundan ayrılarak mevzilere konuşlanması bir başka heyecanı da beraberinde getirecekti.
Yine, 25 Aralık 1963 günü Bayrak Radyosu, Kemal Tunç’un gür sesiyle  “Bayrak, Bayrak Bayrak. Burası Kıbrıs Türk Mücahidinin Sesi, Bu Toprakları Yunan Çizmeleri Altında Ezdirmemeye Yemin Etmiş İnsanların Sesidir” sözleriyle yayına başlarken Kıbrıs’ın  kahraman Mücahitlerinin sesini bütün dünyaya duyurmaya  başlıyordu..
21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları sonucu Kıbrıs Türk Halkı 1963-1974 yılları arasında 103 köyden göç etmek zorunda kalmasına , yüzlerce şehit ve yaralı vermesine karşın 11 yıl boyunca Kıbrıs Türk Halkı; “Varoluş ve Özgürlük” mücadelesinde; Rum hakimiyeti altına girmemek, Batı Trakya Türk Halkı gibi ‘azınlık’ statüsüyle yönetilen acı ve dehşet verici bir duruma düşmemek, hele hele Girit örneğinde olduğu gibi çok trajik bir sonuçla karşılaşmamak için  TMT liderliğinde, yediden yetmişe; büyük bir azim ve kararlılık içinde  Beşparmak dağlarında, Lefkoşa’da,Mağusa’da, Limasol’da, Baf’ta, Larnaka’da, Lefke’de, Erenköy’de diğer kent ve köylerde Direndi!.. Direndi!.. İstiklal Marşını Okuyabilmek İçin, Direndi!.. Ay Yıldızlı Bayrağı Altında Hür Yaşamak İçin, Direndi!.. Atatürk İlke  ve Devrimleri Doğrultusunda Yürüyebilmek İçin…
15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası desteğinde ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios’a karşı yapılan darbenin esas amacı tarihin derinliklerinden gelen Megali idea hayalleri çerçevesinde yer alan Enosis’i gerçekleştirmekti. Darbenin ardından Makarios’un yerine  getirilen EOKA’cıNikosSampson17 Temmuz’da Rum Radyo-TV’den yapmış olduğu açıklamada “Kıbrıs Helen Devleti”ni ilan ederken, darbeden sağ olarak kurtulmayı başaran Makarios İngilizler vasıtasıyla Adadan çıkmayı başarmasının ardından  İngiltere’ye ve oradan da ABD’ye giderek BM Güvenlik Konseyi’nde yapmış olduğu konuşmada “Ülkem Yunanistan’ın işgali altındadır. Kıbrıs’ta Türklerin de Rumların da hayatları tehlikededir, müdahale ediniz” demişti.
15 Temmuz 1974’te Makarios’a karşı düzenlenen darbenin ardından, dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit’e gönderdiği mesajda  Rauf R. Denktaş: “Enosis için son adım atılmıştır. Müdahaleden başka çare yoktur” demişti. Kaynak: https://ltbonline.org/
15 Temmuz 1974 günü Anavatanımız Türkiye’de gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yapmış olduğu açıklamada  Başbakan Bülent Ecevit: “15 Temmuz darbesi, Rumların bir iç meselesi değildir. Yunan Cuntası tarafından yapılan bir müdahaledir. Kıbrıs’ın bağımsızlığı için hazırlanmış olan Garanti Antlaşmasının 4’ncü maddesinin işletilmesi ve Sampson düzeninin değiştirilmesi için, Adada bir Türk askeri mevcudiyetinin bulundurulması gerekmektedir, hazırlıklar başlatılmalıdır..” demişti.
 Garanti Antlaşmasının 4’ncü maddesini işleterek diğer garantör devlet İngiltere ile  istişarede bulunmayı ve birlikte hareket  etmeyi hedefleyen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Bülent Ecevit , 17 Temmuz’da Londra’ya kadar giderek İngiltere Başbakanı Harold Wilson, İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan ve Kıbrıs meselesini görüşmek üzere  Londra’ya gelen  ABD  Dışişleri Bakanı Yardımcısı  Joseph Sisco ile ayrı ayrı görüşmeler yapmış fakat bir neticeye varamamıştır.
18 Temmuz’da Türk heyeti İngiltere’den   geri döndü.  Kıbrıs’taki durum Genel Kurmay  Başkanlığındaki komutanlarla görüşüldü. Bu görüşmenin ardından T.C Hükümeti Bakanlar Kurulu ve  Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi oy birliğiyle askeri müdahale kararı aldı.  
O günde Rauf R. Denktaş bir yandan Rumlar arasındaki gelişmeleri takip ederken  diğer yandan da  Anavatanımız Türkiye’nin alacağı kararı merakla  ve sabırsızlıkla bekliyordu..
Beklenen telefon 19.45’te  geldi. Büyükelçi Asaf İnhan onu bekliyordu. Rauf R. Denktaş’ı görünce Bayraktar’la konuşmasını kesen Asaf İnhan, “Gel Bakalım Denktaş Bey, Beklediğin Gün Geldi” dedi. Asafİnhan’ın  Denktaş’a uzattığı kağıtta, 20 Temmuz sabahı çıkarmanın başlayacağı yazıyordu. Kaynak: https://www.net/45-yildonumunde-20-temmuz-baris-harakati/
Tüm Tabur komutanlarına gece yarısı, 20 Temmuz   sabahı saat 4.30’dan itibaren  Türkiye’nin havadan ve denizden çıkarma yapacağı haberi verildi. Ancak Genel Kurmay Başkanlığı’nın son mesajında harekatın  saat 05.00’te  başlaması emredildi.. Yapılan planlamaya göre Hava İndirme Tugayı’nın kabul ekibi 04.30’da ineceğinden Pınarbaşı (Kırnı) Havaalanı süratle kullanılabilir hale getirildi. Ancak, Türkiye ile  Kıbrıs arasındaki saat farkı hesaba katılmadığından, 03.30’da gelen uçağa işaret verilmedi ve uçak geri döndü.
Harekat saati 05.00 diye bildirilirken   Türkiye’de uygulanan  ileri saat uygulaması mı  , yoksa Kıbrıs’ta uygulanan saat  mi olduğu belirtilmediğinden Türk Yönetimi   Başkanı Rauf R. Denktaş, saat 05.00’te Bayrak Radyosu’ndan   yaptığı konuşmada   Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Adanın 4 tarafında indirme ve çıkarma yapmaya başladığını şu sözlerle  duyurdu:
“Bugün, bu anda kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs’ın her yanında havadan ve denizden çıkarma yapmaktadır. Gazanız Mübarek olsun..”
Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Bülent Ecevit, harekatın başladığını  06.10’da radyodan dünyaya şu sözlerle  açıklıyordu:
 “Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’a indirme ve çıkarma hareketi  başlamış bulunuyor. Allah milletimize  , bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin… Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz.  Öyle umarım ki; kuvvetlerinize ateş açılmaz  ve kanlı bir  çatışma olmaz. Biz aslında  savaş için değil, barış için; yalnız Türklere değil, Rumlara da  barış getirmek için  adaya gidiyoruz…” demişti..DEVAM EDECEK..