21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ve Kıbrıs Türk halkı (5)

Abone Ol

21 Aralık 1963 Kanlı-Noel saldırılarıyla birlikte 22 Aralık’ta  EOKA sürüleri Yunan Alayı desteğinde K. Kaymaklı’ya  saldırılarda  bulunurken; Rum saldırılarının durdurulması amacıyla 23  Aralık’ta  anavatanımız Türkiye, Garanti Anlaşmalarının 4’ncü  maddesine  uygun olarak  garantör devlet Yunanistan ve İngiltere ile ortaklaşa  müdahale yapılmasını istedi ancak olumlu yanıt alamayınca da  tek taraflı müdahale kararı verdi ve de bunu ilgili devletlere bildirdi..

25 Aralık 1963  günü Yunan  Alayı kuvvetlerinin  desteğindeki EOKA birliklerinin saldırdığı  Lefkoşa’nın  hemen Kuzey-Doğu kesiminde   K.Kaymaklı’da   çarpışmalar bütün  şiddetiyle   devam ederken  silahsız ve savunmasız yüzlerce kadın, erkek, çoluk, çocuk ve  ihtiyarları  rehin alan EOKA militanları cinayetler işleniyordu..

25 Aralık 1963’te  Lefkoşa’dan  Ankara’ya yapılan  yardım çağrısında “Son mermilerimizi atıyoruz, Vatan Sağ Olsun” deniliyordu.

Bu çağrının arkasından  Kıbrıs Türk  Alayı Garnizonundan  çıkarak mevzilenirken TC Başbakanı rahmetli İsmet İnönü  yaşamının en zor kararlarından birini veriyordu. Rum-Yunan saldırılarının  durdurulması amacıyla  25 Aralık günü  ö.s Lefkoşa semalarında Türk  jetlerinin   uçurulacağını tüm dünyaya duyuruyordu.

Anavatanımız Türkiye’nin  25 Aralık 1963 günü saat 14’te Kıbrıs’a gönderdiği 4 jet , Türkiye ve dünya  kamuoyunu heyecanla  ayağa kaldırmaya   yetiyordu..  25 Aralık günü saat 14’te başlayan  ihtar uçuşu  karşısında   EOKA’cılar Türkiye’nin     müdahaleye kesin olarak  kararlı olduğunu   anlayınca  “Ateşkes  Anlaşması”  imzalamak  zorunda  kalmışlardı..

Rum saldırılarının ardından  18.667 Kıbrıslı Türk, 103  köyü  boşaltmak  zorunda kaldılar. BM kayıtlarına göre; Lefkoşa’da 39, Girne’de  7, Baf’ta 49, Larnaka’da  21 ve  Mağusa’da 21 olmak üzere 137  köy zarar görmüştür. 21 Aralık  1963’de  başlayan saldırılarında   1964  sonuna gelindiğinde   364  Türk hayatını kaybetmişti…

21 Aralık 1963 Kanlı Noel  sabahının  erken saatlerinde Rumların, Kıbrıs Türk halkına karşı başlattığı silahlı saldırıları ve katliamları sonrasında   Adanın   fiilen bölünmesi   başlamıştı!..

Anavatanımız Türkiye’nin   Ada’ya çok ciddi bir  müdahalesinden çekinen   Makarios, İngilizlerin  adada yaşayan iki halk arasına İngiliz birliklerinin  konuşlandırılması  teklifini kabul etmiş  ve  26 Aralık 1963 günü  , İngiliz üslerinden hareket eden İngiliz Birliği, “Ateşkes Gücü” adı altında Lefkoşa sokaklarında devriye  yapmaya  başlamıştı..

28 Aralık günü Kıbrıs’a  gelen İngiliz “Ortak Refah İlişkileri” Bakanı Duncan Sandays adaya gelerek  “Siyasi İrtibat Komitesi”ni kurar.  29 Aralık  günü sabahının erken  saatlerinde taraflar bir mutabakata vararak harita üzerinde  son kez çizilen  ‘Yeşil Hat’tı  kabul etmişlerdi. Tümgeneral  Peter Young , 30 Aralık Pazartesi günü sabahı bir basın  toplantısı yaparak yeşil kalemle çizilen ve de dolayısıyla  “Yeşil Hat”  olarak anılacak   ‘Yeşil Hat’tı resmen açıklamıştı.

1 Ocak 1964 sabahı ise  Dr. Fazıl Küçük ve Makarios , barikatların karşılıklı olarak kaldırılması  anlaşmasını imzalamıştır.   Ancak Rum liderliğinin barikatları kaldırmaması sonucu, Mağusa, Limasol, Girne, Baf, Larnaka’da tarafların kurduğu  barikatlarda Türk ve Rum bölgeleri olarak bölünmüş kalıyordu…

Ateşkes  sağlanmasının ardından  27 Aralık 1963 günü İngiliz Generali  Peter Young Komutasında üç garantör devletin  askerleri “Barışı Koruma Kuvveti” adı altında göreve başlar. 30 Aralık 1963 günü General Peter Young Lefkoşa’nın  Türk ve Rum  kesimlerini  ayıran bir hat çizer.  General Peter Young  bu hattı  yeşil bir kalemle çizdiği için   bu hat ‘Yeşil Hat’   olarak anılmaya devam eder.

30 Aralık 1963 günü toplanan  Birleşik Krallık Türkiye  ve Yunanistan hükümetleri  arasında Yeşil Hat’tı  belirleyen  “Yeşil Hat Anlaşması” yapıldı…

Yapılan Anlaşmalara rağmen Rum liderliği  bir an önce Enosis’e ulaşma adına  silahlı saldırılarına  ve katliamlarına 11 yıl boyunca ada genelinde devam edecek ve de   bunun bir sonucu olarak ‘Yeşil Hat’tın sınırları bugün 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı  ile  ebediyen resmileşecekti!…DEVAM EDECEK…