21 ARALIK 1963 KANLI NOEL SALDIRILARINA GİDEN YOL VE HEDEFİ (1)

Abone Ol

Bugünlere gelmemizde maddi ve manevi yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen   Anavatanımızı, onun bağrından çıkan  kahraman Mehmetçiklerimizi, yediden yetmişe kadınıyla, erkeğiyle mücadele veren Kıbrıs Türk Halkını,  Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mensuplarını, Mücahitlerimizi ve  Mücahidelerimizi,  saygıyla selamlıyorum.. 1571’de Kıbrıs’ı fetheden ve bu toprakları vatan yapan  Atalarımızı, adsız kahramanlarımızı şükranla anıyorum.. 
Ulusların ve toplumların  kaderinde  unutulmaması gereken nice olaylar vardır. Kıbrıs Türk Halkının  da yıllardan beri süren bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi zaman zaman  belirli günlerde somutlaşmış ve toplumun hafızasında  yer etmiştir..  21 Aralık 1963  işte böyle günlerden biridir.
 21 Aralık 1963’te başlatılan Rum-Yunan silahlı saldırılarının hedefi, birkaç gün içinde Kıbrıs Türk Halkını yok etmek, esir almak, adada Rum egemenliğine dayalı bir Helen  Cumhuriyeti kurmak ve ardından  Enosis’i gerçekleştirmeye yönelikti..
Kıbrıs Türk Halkı Varoluş ve Özgürlük Mücadelesini ; Anavatanımız Türkiye’ye güvenerek, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nin liderliğinde; yediden yetmişe, kadınıyla, erkeğiyle; Rum hakimiyeti altına girmemek, Batı Trakya Türk Halkı gibi ‘azınlık’ statüsüyle yönetilen  acı ve dehşet verici bir duruma  düşmemek, hele  hele Girit  örneğinde olduğu gibi çok trajik bir sonuçla karşı karşıya  kalmamak için, Atatürk İlke ve Devrimlerinden aldığı ilhamla büyük bir azim ve kararlıkla direnişini yıllar boyunca kahramanca sürdürdü..
11 Şubat Zürih ve 19 Şubat 1959 Londra Antlaşmaları temelinde Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Antlaşmaları ile  iki uluslu Kıbrıs Cumhuriyeti doğmuştu..
 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda 19 Şubat 1959’da Zürih ve Londra Antlaşmalarını imzalamasının ardından 6 Mart’ta Kıbrıs’a dönüşünde konu edilen antlaşmaları imzaladığı için  kendisini tenkit edenlere daha imzaladığı antlaşmaların mürekkebi bile kurumadan Makarios: “Ben bu antlaşmaları imzalamışsam  bu antlaşmalar Enosis’e giden yolda   bir sıçrama tahtası  olacaktır.   Kilisede  ant içerek  başlatmış olduğum   Enosis davasından geri adım atmış değilim.” Demişti.
Yine o günlerde Zürih ve Londra Antlaşmalarını imzaladığı için Yunan  Meclisinde tenkit edilen   Yunanistan Dışişleri Bakanı  Evangelos Averof:  “Beyler Düşününüz Bir Kere,  Enosis’e  İngiliz Sömürge Yönetiminden mi? Yoksa Kıbrıs Cumhuriyeti’nden Mi Daha Kolay  Gidilir? diyerek bu anlaşmaların   Megali İdea çerçevesinde yer alan Enosis’in gerçekleşmesine giden yolu açacağına  vurgu yapıyordu..
 
Yine  konu antlaşmalarla ilgili olarak kendisini tenkit edenlere  1959 Zürih ve Londra  Antlaşmalarının kendilerini Enosis’e götürecek bir araç olduğunu dile getiren  Başpiskopos Makarios ; daha imzası kurumadan 13 Kasım 1959’da “Adanın idaresi 8 asırdan bu yana  ilk kez Rumların eline  geçmiştir”  demişti..
Yine,  EOKA’nın kuruluş günü kutlamalarında da 1 Nisan 1960’da Makarios: “ümit ve emellerimiz Zürih ve Londra Antlaşmasıyla tamamen gerçekleşmiş değildir.  Fethedilen kalelerden nihai zafere doğru mücadeleye devam edeceğiz” diyerek  hedeflerinin Enosis  olduğunu  çok açık ve net olarak beyan  ediyordu..
19 Şubat 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları temelinde Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde    16 Ağustos Lefkoşa Antlaşmaları ile  iki uluslu Kıbrıs Cumhuriyeti doğmuştu.  1960 Kıbrıs Cumhuriyeti egemenliğin ve bağımsızlığın bir diğer değişle Kıbrıs Türk ve Rum Halklarına ortaklaşa verildiği, fonksiyonel federatif bir ortaklık Cumhuriyeti idi. 1960 Anayasası bir halkın diğerine hükmedemeyeceği esasını da beraberinde getirmişti.
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Antlaşmalarında  Kıbrıs Türk Halkının hayati  çıkarlarını ilgilendiren konularda ‘veto’ hakkı olması, Temsilciler Meclisi’nde  15 Türk Milletvekilinin en az 8’inin onayının  gereksinmesi yanında Yüksek Anayasa mahkemesinde eşit temsiliyetin olması,  Kıbrıs Türk Halkına güven veriyordu..  Yine Bakanlar Kurulunda 7 Rum 3 Türk Bakan vardı ve de 3 Türk Bakandan en az 2’nin olumlu oyu şarttı ve de Makarios Kıbrıs Türk Halkının bu siyasi eşitliğini kabullenememişti..
Anayasada Türk ve Rum Cemaat Meclislerinin kendi sahalarında yasama ve yürütme yetkileri vardı..  1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasında amaç; Adada  din, dil, kültür, ırk ve ulusal kimlik yönünden tamamen farklı  olan iki ayrı halkın, politik, eşitlik ve ortaklık esasına dayalı bir Cumhuriyet altında birlikte yaşamalarını sağlamaktı..
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Antlaşmalarının   Kıbrıs Türk Halkı açısından sağladığı en önemli husus; Kıbrıs Türk Halkının iki egemen halktan biri olduğu; yine  ayni antlaşmaların ortaya koyduğu diğer önemli bir husus ise  Kıbrıs Türk Halkının Rumlarla eşit bir halk olduğu hususudur..
1960 Anayasasının en önemli maddelerinden biri de Adanın tümünün veya bir kısmının  başka bir ülke ile  birleşmesine kapalı olması idi.. Diğer bir değişle 1960 Antlaşmaları, Enosis önünde bir engeldi..
15 Ağustos 1962’de Kyko Manastırında  yapılan bir törende Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios: “Kıbrıslı Rumlar, EOKA’cılar tarafından başlatılmış bulunan İstiklal mücadelesine devam etmeli ve onların  başlattığı işi tamamlamalıdırlar.  Mücadele şimdi yeni bir şekilde devam  ediyor ve hedefimize ulaşıncaya kadar devam edecektir” demişti..
.. Yine başka bir demecinde Makarios: “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin   kurulmasını temin eden Zürih ve Londra Antlaşmaları, o zamanda hüküm süren şartların bir sonucudur.  Kıbrıs mücadelesinin gayesi bir cumhuriyet kurmak değildi. Antlaşmalar sadece temeli kurdular” şeklindeki bir açıklama  ile Makarios,  Kıbrıs Cumhuriyeti’ne temel teşkil eden antlaşmalara ve cumhuriyet anayasası hükümlerine itibar etmediği  ve esas maksatlarının hala Yunanistan’a bağlanmak olduğunu ortaya koymuştu. Kaynak: Hande Erol, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluş Süreci, Akademik Sosyal  Araştırmalar Dergisi, s. 297, sayı 17, yıl:3
Makarios’un  22-26 Kasım 1962 tarihleri arasında 4 gün süren Ankara ziyaretinin ardından 26 Kasım 1962’de Kıbrıs’a  dönmüştür. Makarios’un Ankara temaslarının en önemli sonucu, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Zürih ve Londra Antlaşmalarına aykırı düşecek bir   düzenlemeye Türkiye’nin hiçbir şekilde izin vermeyeceğinin ortaya çıkmasıydı..
Nitekim Enosis’in  önündeki engelleri kaldırmak isteyen Makarios; 30 Kasım 1963’te Kıbrıs Türklerine  hayat veren 13 maddelik anayasa değişiklik önerilerini 3 garantör ülke ile Kıbrıs Türk liderliğine  ayni anda  sundu.  Ankara ve Liderimiz Dr. Fazıl Küçük; bu önerileri 6 Aralık’ta reddetti. 
Anayasa değişiklik önerilerinin reddi üzerine önceden hazırlıklarını tamamlayan Makarios’un emriyle 21 Aralık 1963’de Kanlı Noel  saldırılarıyla Enosis amaçlı  Akritas Planı devreye konulurken hedefleri Lefkoşa’da Kıbrıs Türk  Halkını   8 saat içerisinde teslim almaktı ama bunu başaramayacaklardı. O günde  Rum saldırıları Yunanistan’ın Adaya göndereceği yaklaşık 15 000 askerle  kısa sürede tüm adaya yayılırken 11 yıl boyunca   yapılan mezalim dünden bugüne yıllar geçse de unutulamayacaktı!.. DEVAM EDECEK  ..