Eğitim Bakanlığı önünde Ağustos 2022’de eylem yapan ve polis engeliyle karşılaşıp direnen öğretmenlerden 22’sine “2 polisi darp ettiniz” diyerek açılan davanın 11.’inci celsesi dün görüldü. Dava itham için 11 Haziran 2025 tarihine ertelendi.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde, celse çıkışı konuşan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, 22 öğretmen olarak 24 Kasım 2023’den yani Öğretmenler Günü’nden beri yargılandıklarını söyleyerek, dün 11. celseyi tamamladıklarını ve davanın yeni gününün de 11 Haziran 2025 olduğunu belirtti.
Maviş, “Gelip gidiyoruz sürekli. Savcılığın iddiası, ’22 kalem tutan, haksızlığa uğrayan, toplantıya davet edilen ancak toplantıya girerken polis engeliyle karşılaşan öğretmenin 2 polisi darp ettiği’ yönünde. Bu suçlama eşyanın tabiatına aykırıdır. 22 öğretmenin polisi darp etmesi mümkün değildir. Takdir toplumundur” dedi.
“SAVCILIK VİDEOLARI İZLEYİP TESPİT DAHİ YAPMIYOR”
Maviş şöyle devam etti;
“Biz sınıflarımızı bırakıp geliyoruz, aktivite ve etkinliklerimizi bırakıyoruz. Çocukların eğitim zamanı Savcılık eliyle çalınıyor. Savcılık o günün videolarını izleyip, kimleri suçlayacağı ile ilgili tespit yapmaktan çekiniyor. Tembelliktir yaptığı. Baksın videolara ve hangimiz bir polisin kılına zarar vermişsek, yargı önünde hesap vermeye hazırız”
EYLEM: ÖĞRETMENE GÖZ KORKUTMA
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem de yaptığı konuşmasında, bunun ilk defa yaşanmadığına işaret ederek, öğretmene saldırı veya dava açma ve mahkemeye çağırmanın daha önce de yapıldığını söyledi.
Eylem, “Geçmişte de yaşandı. Bu durum; mücadele eden öğretmene engel olunması, göz korkutması ve algı yaratılması durumudur. Eğitimde yaşananlar, toplumsal olarak hedeflenenler doğrultusunda değerlendirildiğinde, algı yaratılmaya çalışıldığı görülecektir. Toplum da bunu gayet iyi anladı” dedi.
GÖKÇEBEL: EN BÜYÜK KATKIYI İSTİFA EDEREK YAPABİLİR
KTÖEOS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de “Bugün içimizde, müdür, müdür muavini ve öğretmenlerin, öğrencilerini bırakılarak sürekli mahkemeye çağırılması, çocukların eğitim zamanından çalmaktır. Eğitim Bakanı bir yandan; eğitim gailesi varmış gibi istismar ve suiistimal edilen bir çocuğun eğitimini üzerinden siyaset yapıyor ama diğer yandan aynı kişiler kurultayları nedeniyle eğitimi haftalarca erteleyebiliyor. Bu siyasi anlayışın artık eğitimden elini çekmesi gerekir, öğretmeni itibarsızlaştırma ve değersizleşme amacının olduğunu biliyoruz. Bakan eğitime katkı yapmak istiyorsa yapacağı en büyük katkı istifa etmesidir” dedi.