25 NİSAN 1915 ÇANAKKALE ZAFERİ KAHRAMANLARIMIZI 109. YIL DÖNÜMÜNDE SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUZ
29 Ekim 1914 tarihinde Karadeniz’e açılan Osmanlı Bayraklı Alman Filosu, Rusya’nın liman kentlerini bombalarken Osmanlı Devleti resmen savaşa katılmış oluyordu.
I.Dünya Savaşı’nın en önemli savaşlarından olan Çanakkale Savaşı öncesinde İngiltere, Avrupa’da savaşın mevzi çatışmalara dönüşmesinin ardından Çanakkale ya da Balkanlar’da yeni bir cephe açarken hedefleri İstanbul’u ele geçirerek, Osmanlı Devletini Almanya’dan ayırmaktı!..
İtilaf Devletleri, 12’si İngiliz, 4’ü Fransız olmak üzere 16 Muharebe Gemisi , 6 Muhrip, 14 Mayın Arama Tarama ve 1 Uçak Gemisi’nden oluşan donanmasıyla, 19 Şubat 1915 sabahı, “Müstahkem Mevki Methal Grubu Bataryaları”na bombardıman başlattı. Methal Grubu’nda; Ertuğrul, Şeddülbahir, Kumkale, Orhaniye bataryaları ile Erenköy civarında yerleştirilmiş bir kısım Seyyar Obüs Bataryası, Merkez Grubunda ise Anadolu ve Rumeli Bataryaları bulunuyordu..
..17-18 Mart 1915 gecesi Nusret Mayın Gemisi, Erenköy Koyu’na ve Boğaz’a, elde kalan son 26 Mayını döşedi. Müttefik Donanması, 18 Mart günü saat 11.15’te ilk atışlarla büyük bir taarruz başlattı. Saat 18.00’e kadar süren şiddetli çatışmalar sonunda, İtilaf Devletleri Donanmasının üç Muharebe Gemisi Bouvet, irresistible ve Ocean Zırhlıları battı, iki Muharebe Gemisiyle bir Muhabere Kruvazörü yara aldı. 7 saat süren savaşta elde edilen kesin zafer; tarihe “Çanakkale Deniz Zaferi” olarak geçti ve Çanakkale’nin geçilmezliğinin, tüm dünyaya habercisi oldu.
18 Mart 1915 sabahı, Birleşik Donanma Çanakkale Boğazı’na girdi. Dünyanın yenilmez ve önünde durulmaz donanmasını, karşısında yokluklar içinde savunma yapan Osmanlı Ordusu vardı. 7 saat süren çarpışmalarda Birleşik Donanma, güçlerinin üçte birini yitirdi. Çanakkale’nin geçilemeyeceğini anlayınca daha fazla kayıp vermeyi göze alamayan komutan geri çekilme emri vermek zorunda kaldı. Her yıl 18 Mart’ta kutladığımız Çanakkale Zaferinin Nusrat Mayın Gemisi sadece elde kalan son 20 mayınla başarmıştı..
..1912’de Almanya’da inşa edilen Nusrat Mayın Gemisinin Torpil Komutanı olan Nazmi Akpınar, Rusların ve Fransızların döküntülerinden topladıkları mayınlarla elde ettikleri başarıyı şöyle anlatıyor:
“Düşmanın bilmediği yeni ve gizli bir torpil hattı kurmak gerekiyordu. 17 Mart 1915 gece yarısından biraz sonra hareket ettik. Her taraf zifiri karanlıktı. Gemide tek bir ışık bile yakmıyorduk. Bu yolculuğumuz çok tehlikeliydi. Düşman tarafından görülüp batırılmak tehlikesinden başka, karanlıkta daha önce döktüğümüz torpillerden birine çarpmak da vardı. Düşman, Boğaz girişinde gemileriyle karakol oluşturmuştu. Gecenin karanlığında içinde düşmana hissettirmeden onların yanına kadar sokulabilirdik..
..Düşman Gemilerinin hemen yanı başında bulunuyorduk. Var olan 20 Torpilimizi serpme olarak ve hiç gürültü çıkarmadan düşman gemilerinin manevra yapacakları bu sahaya dökmeyi başardık. Sabaha bir şey kalmamıştı, hava neredeyse aydınlanacaktı. Gün ışır ışımaz düşman Donanması bulundukları sahadan harekete geçti ve manevralarına koyuldu. Düşman Donanması bizim yeni gizli hattımızı döşemeden önce bulundukları alanı iyice taramış ve mayınları zararsız hale getirmiş oldukları için alanı temizlenmiş sanarak rahatça hareket ediyor ve iki gruba ayrılmış bulunuyordu..
..Anadolu ve Rumeli yakasındaki istihkamlarımızı dövüp düşürecekler ve kendilerince mayından arınmış olduğu bilinen yerden Boğaz’a gireceklerdi!.. Anadolu yönünde saldırıya geçen düşman gemileri daha hücuma başladıkları ilk anda bizim gizli Torpil Hattımıza düştüklerinden birden bire bu torpillere çarpıp kayıp vermeye başladılar. Düşman hiç ummadığı bu durumdan neye uğradığını anlayamamıştı. Bu şaşkınlık içinde bir hayli kayıp verdiler”..
..Yıllar sonra Churchill, Nusrat Gemisinin savaşın kaderini değiştirdiğini itiraf etti. “45 000 ticaret ve Savaş Gemisi denizlerde hareket halindeydi. Fakat Nusrat Gemisinin gizlice döktüğü bu 20 demir kap!. Bu engel İngilizler tarafından başlanmış olan Çanakkale Hareketini durduran bir takım psikolojik karışıklıklar doğurdu. Yalnız bu engeldir ki Çanakkale’nin geçilmesini önledi ve bu engeldir ki, Türkiye’yi bozgundan kurtardı ve harbi uzattı. Bu yüzdendir ki mağluplar kadar muzaffer Avrupa da sarsıldı. Milyon insan, düşmanlarının kurşun ve gülleleriyle değil, 18 Mart 1915 sabahı Çanakkale’nin kuvvetli akıntısı altında ağırlıklara bağlı tel hatların üzerinde gerili duran 20 demir kap yüzünden yok olup gittiler!..”
..İngiliz ve Fransızlar zafer beklerken yenilgiye uğramanın acısı içindeydi. 5 Çayını Marmara kıyılarında içmeyi düşlemişlerdi!.. Osmanlı Devleti ise yenilgi beklerken zafer haberi almıştı.. 18 Mart 1915 çok büyük bir zafer oldu. Çünkü adı bile korkmaya yetecek olan efsaneleşmiş İngiliz Donanmasını ve Fransız desteğini püskürtmeyi başarmıştı..
..Denizde yenilgiyle yaralanan İngilizler ve Fransızlar bunun üzerine daha büyük bir güç yığınıyla karaya çıkacaklardı!.. Bu defa da karşılarında atıl bir göreve gönderilerek saf dışı edilmek istenen; Sofya’dan opera, bale konserlerini bırakıp koşarcasına gelen sessiz bir devi, Mustafa Kemal’i bulacaklardı. Olmayan bir birliğe atanan Mustafa Kemal 18 Mart Deniz Zaferini, Çanakkale Destanını taçlandıracaktı..
.. I. Dünya Savaşı’nda; İngiliz, Fransız, Avustralya, yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelerine ait askeri birliklerinin 25 Nisan 1915 günü Çanakkale Cephesine Kara’dan çıkarma yapmaları ile Kara Savaşları başlamış ve de savaş, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman birlikleri de geri çekilene kadar devam etmiştir..
..Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde yürütülen Türk Kurtuluş Savaşı’nı büyük Türk Milleti, Genç-Yaşlı, Kadın-Erkek-Çocuk olarak milletçe tüm gücüyle Türk ordusu ile bütünleşerek kazanılması da işte bu değerin eseridir..
..Çanakkale Savaşları; Kara, Hava ve Deniz güçlerinin; her türlü teknoloji ve stratejisinin ilk kez bir arada kullanıldığı, o güne kadar bu denli yoğun bir savaşın yaşanmadığı çarpışmalara sahne oldu..
..Birinci Dünya Savaşı’nın bir parçası olan Çanakkale Savaşları, Dünya Savaş Tarihi açısından da ilklerle doludur. Çanakkale Savaşlarının dünya “ Warfare” tarihi açısından bir “Kırılma Noktası” olduğunu kaydeden stratejistler, “Kara, Hava ve Deniz güçlerinin bir arada görüldüğünü ve bu denli yoğun bir savaş o güne kadar yaşanmamıştı. Çanakkale Harbi Denizde Amfibi Harekatının ve uçak gemilerinin, Havada Savaş Uçaklarının ve sabit balonların, Karada ise o güne kadar tarihin yazmadığı bir yakınlıkta siper savaşlarının yaşandığı bir savaştır” diyor. Her iki saftaki askerin direnci ve kayıplarından ötürü destanlaştığı Çanakkale Savaşlarında, bu denli yoğun çıkarma ya da Amfibi Harekatı tarihte ilk kez yaşanıyordu. Bütün bu özellikleri ile ve destansı yönüyle Türkiye’nin geleceğini etkileyen Çanakkale Savaşlarında elde edilen eşsiz zafer, Türk tarihinin yanı sıra dünya tarihinde de önemli bir yer edindi..
..Tarihini, kültürünü ve askeri eğitimleri çok iyi özümsemiş olan 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal ; vatan uğruna neler yapabileceğini bildiği için, karşısındaki azametli, birleşmiş düşman birlikleriyle savaşacak az sayıda ve donanımsız birliğine “ Ben Size Savaşmayı Değil, Ölmeyi Emrediyorum” demişti..
..Üstelik; askeri ve araziyi çok iyi tanımakta; savaş psikolojisini ve mevzideki askerlerini ve subaylarını, önemli anlardaki davranışlarını tek tek bilememekte ve düşmanın stratejisini de tahmin edebilmektedir. Gerçek şu ki; Türk milleti olarak Kıbrıs Türk halkı olarak sahip olduğumuz kültürümüzde “Vatan Sevgisi” tüm değerlerin üzerindedir..
..Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş Asker!..
Gökten Ecdat İnerek Öpse O Pak Alnı Değer..
Sonuç olarak 25 Nisan Kara Şehitlerini Anma Gününde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, ve tüm şehitlerimizi rahmet ve de minnetle anıyoruz.
Kahraman Mehmetçik 18 Mart 1915’te Çanakkale’yi geçmeye kalkan dünyanın en güçlü donanmasını Çanakkale Boğazı’nın derinliklerine gömdü. Binlerce şehit kanıyla kazanılan zafer, dünya tarihinin dönüm noktası oldu. Bundan 109 yıl önce atalarımız Çanakkale’de tarih yazdı.
Kahraman Mehmetçik, 18 Mart 1915’te Çanakkale’yi geçmeye kalkan dünyanın en güçlü Donanmasını Çanakkale Boğazı’na gömdü. Binlerce şehit kanıyla kazanılan zafer, dünya tarihinin dönüm noktası oldu. Çanakkale’de 18 Mart 1915’te elde edilen zafer, anavatanımız Türkiye’nin geleceği için bir dönüm noktası oldu.
Kara, Hava ve Deniz güçlerinin; her türlü teknoloji ve stratejisinin ilk kez kullandığı Çanakkale Savaşlarında, bu topraklar için canının veren subayıyla, eriyle, erbaşıyla binlerce şehit, tüm dünyaya haykırdı: “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!”
Aziz Şehitlerimiz ve Gazilerimizi saygı, minnet ve şükranla anıyoruz. Ne Mutlu Türküm Diyene..
Kaynak: 1- Safa Tekel “Şehitler Haykırdı: Çanakkale Geçilmez”, Bütün Dünya, s.3-5 Başkent Üniversitesi Kültür Yayını, 1 Mart 2017
Kaynak: 2- Yaşar Öztürk, Çanakkale Destanı, Bütün Dünya, Başkent Üniversitesi Kültür Yayını s. 17-20, 1 Mart 2020
Kaynak:3-boxerdergisi.com.tr/ozel-onemli-belirli-gun-ve-haftalar/kara-sehitlerini-anma-gunu-2020