27-29 NİSAN 2021 CENEVRE 5+BM TOPLANTISI VE BEKLENTİLER (2)
CransMontana Kıbrıs konferansının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından basına yapmış olduğu açıklamada “Eşitlik, güvenlik ve özgürlük içinde yaşanacak iki kesimli federal bir yapıyı kurmak için sürdürdüğümüz çalışmayı güvenlik ve garanti konferansına dönüştürmeye çalıştılar.. Konferans “sıfır asker, sıfır garanti söylemleriyle başladı ve bitti.Biz Kıbrıs’ta hak ettiğimiz ve alnımızın akıyla onurlu bir toplum olarak yaşamanın yollarını bulacağız” diyen KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı: “Bu Bizim Neslin Son Denemesiydi” demişti!..
O günde aramızdan bazılarının federasyon hayallerinin de tarihe karışmasına karşın günümüzde hala daha ayni rüyayı görmeye devam edenler vardır!. Rum-Yunan ikilisinin, CransMontana Konferansını, Garanti Antlaşmalarının iptalini sağlamak ve daha çok toprak tavizi elde etmek ve de Enosis’e giden yolu açma hedefleriyle terk ettiklerini BM Güvenlik Konseyi de AB de, çok iyi bilmektedir.
İşte bu nedenledir ki 27-29 Nisan 2021 günlerinde gerçekleştirilmesi hedeflenen 5+BM gayrı resmi BM Konferansında Anavatanımız Türkiye ve KKTC;Anastasiadis’in zamana oynama taktiğine ‘yeter’ artık diyerek Kıbrıs’ta uzlaşı için egemenlik temelinde iki devlet çözümünü masaya koyarken ilgili taraflar Türk tezlerini isteseler de istemeseler de, beğenseler de beğenmeseler de , dinlemek durumunda kalacaklardır!.. Beğenseler de beğenmeseler yollar ayrılacaktır.
Nitekim konu ile ilgili olarak Kıbrıs’ta uzlaşı için yeni bir müzakere zemininin şart olduğunu söyleyen KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Yarım yüzyılı aşkın bir süredir başarısız olan bir zeminde yapılan müzakere süreçleri artık geride kaldı. Gerçekçi bir zemin temelinde adil ve kalıcı bir uzlaşı mümkündür. İki devletin egemenliğine ve işbirliğine dayalı yeni vizyonu gayrı resmi toplantıda paylaşacağını belirtti.”
Konu ile ilgili olarak KKTC Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu: “5+1 Konferansında taraflar arasında müzakere edilebilecek ortak bir zemin olup olmadığının tespit edileceğini” dile getirdi.
Diğer yandan konu ile ilgili olarak “Adada federal çözüm için her şey yapıldı. Ancak Rumların tutumu nedeniyle başarı sağlanamadı” diyen KKTC Cumhurbaşkanlığı Müzakere Ekibi Hukuk Danışmanı ve UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu: “Federasyon olmuyorsa başka modeller konuşulmalıdır” dedi.
Unutmayalım ki; GKRY eski Başkanlarından Vasiliu: “Kıbrıslı Türkler 400 kusur yıllık misafirimizdir” demişti. Vasiliu bu sözlerini boşuna söylemedi. O ne dediğini çok iyi biliyor!.. Kıbrıs Türk Halkı için misafir diyerek kendilerini de adanın sahibi olarak gören Rumlarla Kıbrıs Türk Halkının ‘eşit’ olamayacağının mesajını veriyordu..
Kıbrıs’ta olası bir yeni müzakere sürecinde Kıbrıs Türk tarafı , Kıbrıs Rum tarafı, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere yer alacak.. Bu çerçevede Türkiye ve KKTC birlikte hareket ederken Yunanistan ve Rum tarafı diğer cephede yer alacak.. İngiltere’nin tutumu Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye için önemlidir.. ABD’nin de desteğiyle hareket edecek olan İngiltere’nin söz konusu toplantılarda önemi büyüktür.
KKTC’de ise başta CTP olmak üzere diğer sol parti ve bazı sendikalar 1968 yılından beri devam eden federasyon görüşmelerindeki başarısızlığa rağmen hala daha federasyon diyorlar başka bir şey demiyorlar ve de Rumların Garanti Antlaşmalarının iptali yönündeki ısrarlarını görmezden geliyorlar..
Federasyonu Türk tarafının ortaya attığı bir siyasi çözüm olduğunu, yıllardan beri de görüşüldüğünü iki devletli siyasi çözümü gündeme getirmenin doğru olamayacağını dile getirenler vardır. Federasyon çözümünü gündeme getiren Türk tarafıdır ama dünden bugüne gelinen aşamada Kıbrıs Türk Halkının ‘azınlık’ hakları ile Rum’a yama olmasının hedeflendiğini unutmayalım..
27-29 Nisan 2021’de BM Güvenlik Konseyi’nin düzenleyeceği 5+1 gayrı resmi Konferans öncesinde 08.02.2021’de günü birlik Güney Kıbrıs’a gelen Yunanistan Başbakanı Mitsotakis; “Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın, Kıbrıs Halkının arzusu olan BM Parametreleri temelinde alınan kararlar çerçevesinde , barışçıl ve yeniden birleşmiş bir Kıbrıs’ta , Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türkleri barış içinde yaşamalarını sağlayacak bir birleşmeyi başarmak için koordine olmanın mantıklı ve beklenen bir yükümlülük olduğunu” belirtti.
Anastasiadis’in neden Türkiye’nin askerini ve garantörlüğünü istemediği çok açık ve nettir. Çünkü hedefleri ilk fırsatta Enosis’i gerçekleştirmektir.. Diğer bir değişle Rum liderliğinin istemediği Kıbrıs Türk Halkının ve Anavatanımız Türkiye’nin adadaki varlığıdır. Bunun için de garanti antlaşmalarının iptali isteniyor..
Tarih göstermiştir ki Garanti Antlaşmalarını Türkiye mecbur kalmadan kullanmamıştır. Neden kullanmıştır? Kıbrıs Türk halkının Girit misali yok olmasını önlemek için kullanmıştır.. Kıbrıs Türk Halkı Garanti Antlaşmalarını , Anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin neden istendiği çok açık ve nettir.. Bu antlaşmalar kesinlikle sulandırılamaz..
Diğer yandan Rum Hükümet Sözcüsü KiryakosKusios, kendinden büyük laflar ederken 5+1 Konferansından neler beklediklerini ve taleplerini dile getirirken konferanstan sonuç alınabilmesi için; “Türk askeri gitmeli, garantiler iptal edilmeli, Rumlar 1974 öncesi yerleşim birimlerine dönmeli, BM kararları ve parametreleri çerçevesinde çözüm aranmalı. Bunlar olmazsa hiçbir çözüm formülü kabul edilmeyecek” dedi.
Peşin ve ön yargılarla gidilecek bir konferansın başarılı olması söz konusu olamaz.. Rum-Yunan ikilisi rüya görmeyi bırakmalı ve adadaki gerçekleri görmelidir. Rum-Yunan ikilisi çok iyi bilmelidir ki; Ne Türk askeri Adadan gider ve ne de Garanti Antlaşmaları iptal edilir. Ne de Kıbrıs 1974 öncesine dönebilir..
Kıbrıs’ta dünden bugüne yaşanan gerçekler vardır. Ama BM, AB ve diğer büyük diye geçinen güçler Kıbrıs Türk Halkının haklarını ve de bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’nin varlığını görmezden geliyorlar ve de 27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında Cenevre’de gerçekleştirilmesi hedeflenen 5+BM Konferansı öncesi BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ın KKTC topraklarına gelerek bazı parti yetkilileri ile temaslarda bulunması kabul edilecek bir durum değildir… BM Genel Sekreteri kabul etse de etmese de Kıbrıs Türk Halkı için Federasyon görüşme süreci bir kez daha başlamamak üzere sona ermiştir. Bu böyle biline…
Yakın geçmişte de Megali İdea hedefleri doğrultusunda Enosis hedeflerinden sapmadığını ima eden açıklamasındaRum Liderliği; hedeflerinin Anavatanımız Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılmasını hedef alarak “AB Hukukuna uygun egemen bir Kıbrıs Cumhuriyeti” istediklerini dile getirdi...
BM Genel Sekreteri AntonioGuterres’in 27-29 Nisan 2021’de düzenlemeyi hedeflediği 5’li gayrı resmi Konferans’ta Kıbrıs Türk tarafının ve Anavatanımız Türkiye’nin gündeme getirdiği egemen eşitlik temelinde iki devletli siyasi çözümün Rum-Yunan ikilisi tarafından reddedeceği ve BM parametreleri temelinde çözümü gündeme getireceği çok açık ve nettir. Böylesi bir durumda Kıbrıs Türk Halkına ve Anavatanımız Türkiye’ye düşen görev hemen KKTC’nin tanınması ve tanıtılması için bir kez daha bu hedefi ertelemeden harekete geçmektir.
Kıbrıs’ta dini, dili, kültürü ve ırkı tamamen farklı olan iki halk, yan yana barış ve huzur içinde yaşamak durumundadır.. Kıbrıs Türk ve Rum halkları barış ve güven , huzur ve özgürlük ortamında yan yana yaşamanın yolunu bulmalıdır.. Tek çare bağımsız ve egemen iki devletin yan yana yaşamasıdır.
Kıbrıs’ta adil ve kalıcı siyasi çözümün yolu; Adadaki bağımsız ve egemen iki devletin siyasi eşitliğine ve egemenliğine dayalı iki devletin birbirini karşılıklı olarak tanımasıyla mümkündür..Adil ve kalıcı bir siyasi çözüm için bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için harekete geçmeliyiz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa…