27-29 NİSAN 20’DE CENEVRE’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN 5+BM TOPLANTISININ HEDEFLERİ VE SONUÇLARI
O günde , BM Genel Sekreteri Guterres; 27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında yer alacak 5+1 Cenevre Konferansına Kıbrıslı tarafların görüşmelere ‘yaratıcı’ fikirlerle gelmelerini ümit ettiğini dile getirirken konu ile ilgili olarak 21.04.2021’de basınımızda yer alan açıklamasında BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stephane Dujarric de günlük basın brifinginde, Guterres adına bu toplantıyla taraflar arasında kalıcı bir çözümü müzakere etmek için “Ortak Bir Zemin” olup olmadığının belirlenmesinin hedeflendiğini dile getirerek “Tarafların bu gayrı resmi toplantıya yaratıcılıkla gelmesini ümit ediyoruz” demişti. Diğer bir değişle sayın Guterres; uzun yıllardan beri duyduklarımı, söylediklerinizi bana yeniden söylemeyiniz, yeni fikirlerle geliniz demek istemişti.
Türkiye, Kıbrıs’ta BM parametreleri olan iki toplumlu, iki kesimli , siyasi eşitliğe dayalı ve iki kurucu devleti olan Federal bir çözüme ulaşma öngörüsüyle yarım asrı aşkın süredir yürütülen müzakerelere iyi niyetle destek verirken, bu temeldeki müzakerelerin Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan’ın uzlaşmaz tavrı nedeniyle sonuç vermediğini ve bundan sonra da vermeyeceği görüşünde olduğunu KKTC yetkilileri ve Türkiye Cumhuriyeti Crans Montana Konferansının başarısızlıkla sonuçlandığı 07 Temmuz 2017 günlerden beri gündeme getirmektedir.
KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı, bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’nin egemenliği ve siyasi eşitliğinin kırmızı çizgileri olduğunu ifade ederek bundan asla vazgeçilmeyeceğini ve de her fırsatta yan yana yaşayan egemen iki devletli siyasi çözümü hedeflediklerini dile getiriyor.
Diğer yandan Rum tarafı ise dünden bugüne Kıbrıs sorununun siyasi çözümüne bir fayda sağlamayan BM parametrelerinin değişmemesi gerektiğini ileri sürmektedir.. Rum-Yunan ikilisi günümüzde görüşmelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devamını hedefliyorlar. Dahası, Yunan isyanının 200. Yıl dönümü nedeniyle 25 Mart 2021’de düzenlenecek törenlere katılmak üzere Atina’ya giden Anastasiadis’le, Yunanistan Başbakanı Mitsodakis arasında yer alan görüşme sonrası yaptığı açıklamada Kıbrıs’ta olası bir siyasi çözümde Mitsodakis: “Türk askerinin Ada’dan çekilmesi ve garanti antlaşmalarının kaldırılmasını” öngören Rum-Yunan tezini yeniden teyit etmişlerdi.. Rum-Yunan ikilisinin bu hedeflerini Kıbrıs Türk Halkının ve de Anavatanımız Türkiye’nin kabul etmesi asla ve asla mümkün değildir..
5+BM Toplantısının tarihi ve yeri dahi belirlenmenden KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde de “siyasi eşitlik ve egemenlik temelinde bağımsız iki devletli siyasi çözümü dile getiren sayın Ersin Tatar; Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandıktan sonra da bu söylemlerine devam etmiştir. KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar toplantılarda iki devletli çözüm konusunu masaya yatıracaklarını ve de yaklaşım ne olursa olsun “Siyasi Eşitlik ve Egemenlik Haklarından Taviz Vermeyeceklerini” devamlı surette vurgulamaya devam etmiştir.
Gerçek şu ki; 27 Nisan 2021 tarihinde BM Genel Sekreteri Guterres ile gerçekleştirmiş olduğu toplantıda KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın; Kıbrıs’ta var olan iki devletin bir birini “Eş Zamanlı Olarak Tanımasını” gündeme getirmesi ve de 6 maddelik önerilerini Guterres’e ve tüm taraflara yazılı olarak sunması Rum-Yunan ikilisinde bir hayal kırıklığı yaratmıştır!...
BM Genel Sekreteri sayın Guterres aylar öncesinde taraflardan yeni fikirlerle gelmelerini istemişti. Olası bir siyasi çözümde “Siyasi eşitlik ve egemenlik haklarından taviz vermeyeceklerini” ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yaşatılacağının mesajını veren sayın Ersin Tatar bu söylemleriyle seçimi kazanmasının ardından dava arkadaşlarıyla bu çağrıya uyarak Cenevre’ye gitmişler ve de 6 maddelik konu önerilerini sunmuşlardır..
O günde Reuters’a konuşan KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “iki devletli çözüm önerisinin görüşmelere yeni bir bakış açısı kazandırmasını umduğunu” ifade ederken KKTC heyetinden diplomasi Danışmanı Hüseyin Işıksal da iki devletli çözümün her iki toplumun yararına olacağını ve görüşmelerden umutlu olduğunu söylüyordu..
Gerçek şu ki Şubat 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları temelinde Kıbrıs Türk ve Rum halklarının ortaklığına ve siyasi eşitliğine dayalı olarak; Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Antlaşmaları ile ilan Kıbrıs Cumhuriyetini 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile Rum devletine dönüştürerek Enosis’e giden yolu açmayı hedefleyen Rumların 4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararıyla Kıbrıs’ta meşru devlet olarak kabul edilmelerinin ardından ilerleyen yıllarda 24 Nisan 2004 Annan Planı referandumunda Türkler ‘evet’ derken ‘hayır’ diyen ve 1 Mayıs 2004 itibarı ile de AB’ne üye kabul edilmelerinin rahatlığı içinde olan Rumlar, Enosis’in dolaylı olarak gerçekleştiği hayali içindedirler.
KKTC Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yapmış olduğu konuşmalarında bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’ni yaşatmayı ve tanınmasını hedefleyen ve de 27 Nisan 2021’de BM Genel Sekreteri Guterres’e sunduğu önerilerini yine ayni günde tüm taraflara sunması Rum-Yunan ikilisinde olduğu gibi KKTC’de kendilerini barışçı olarak gören ve Rumlarla ‘sözde’ federasyon kurulmasının hayalini gören malum çevreleri de hayal kırıklığına uğratmıştır.
Gerçek şu ki 10 Şubat 2021 tarihli yerel yazılı basınımızda yer alan değerlendirmesinde “Kararlılığımız halkımızın siyasi eşitliğini, egemenliğini, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü ile Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığını korumak, halkımızı azınlık durumuna düşürmemek ve tek gerçekçi çözüm yolu olan egemen iki ayrı devlet modelini hayata geçirmek yönündedir” ifadelerini kullanan KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Kıbrıs’ın gerçeklerine uygun olan egemen iki ayrı devlet modelini hayata geçirebilmek için uğraşları devam ederken , Rum-Yunan ikilisinin çözüm karşıtı tahriklerinin de devam ettiğini belirtti.
Rum Meclisinin ve/veya siyasi Partilerin çeşitli vesilelerle dünden bugüne aldıkları Enosis kararları varken aramızdan bazıları hala daha Rumlarla ‘sözde’ federasyon çatısı altında bir arada yaşamayı hedefleyenler vardır, hem de 50 yılı aşkın bir süredir Rum liderliği federasyon istemezken, Kıbrıs Türk Halkını ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ‘azınlık’ hakları ile yamalamak isterken. Rumlar öncelikle konu Enosis kararlarını iptal edilmelidirler.. Konu Enosis kararları varken görüşme masasına oturmanın bir anlamı yoktur.
Neticede 27-29 Nisan 2021’de Cenevre’de gerçekleşen 5+BM Konferansı Rum-Yunan uyuşmazlığı sonucu başarısızlıkla sonuçlandı… Tek başarı vardı: KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın vizyonu…
Cenevre’deki Kıbrıs zirvesi sonrası yapmış olduğu açıklamada BM Genel Sekreteri Antonio Guterres: “Görüşmelerde ortak bir zeminde ulaşılmadığını söylerken müzakerelerini belirterek “vazgeçmeyeceğim” demişti.
Sonuç olarak; BM Genel Sekreteri Guterres’in öncülüğünde 27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs Rum tarafı ve garantör ülkeler olarak Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin katılımlarıyla 5+1 formatında İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen gayrı resmi Kıbrıs konulu Konferansa Kıbrıs Türk tarafı getirmiş olduğu çözüm önerileriyle damga vurmuştur.
Bazıları kabul etse de etmese de Kıbrıs’ta bağımsız ve egemen iki devlet vardır. İki ayrı demokrasi vardır, iki ayrı hükümet vardır, iki ayrı kimlik vardır. Kıbrıs’ta sınırları belli olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır. Kıbrıs’ta iki ayrı demokrasi vardır.
27-29 Nisan 2021 Cenevre Konferansı, yeni bir vizyon için bir zemin yoklamasıydı, gelecekte adil ve kalıcı bir siyasi çözüm olup olamayacağını görmek için yapılmıştır. KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın BM Genel Sekreteri Guterres’e sunduğu öneriler Cenevre Konferansına damga vururken GKRY ise 55 yıllık bir vizyonla gelmiştir.. Gelinen noktadan sonra iki toplumun ortaklığı söz konusu olamaz.. Gelinen noktada Kıbrıs’ta iki devletli siyasi çözüm için iki bağımsız ve egemen devletin ilişkilerini konuşma zamanı çoktan gelmiştir.
Konu ile ilgili olarak “Yeni Bir Vizyona Bakalım” diyen TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayın Fuat Oktay: Konferansın yeni bir vizyon için bir zemin olup olmadığını görmek üzere yapıldığını belirtti. Fuat Oktay: “KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın masaya getirdiği şey gerçekten de yeni bir vizyon. Kıbrıslı Rumlar masaya yeni bir teklif getirmediler, son 60 yıldır söyledikleri şeyle geldiler.” Demişti.
“KKTC’ni tanımadıkları için Kıbrıs Türk Halkının eşit haklarını , KKTC’nin egemenliğini, bağımsızlığını tanımıyorlar, Rum liderliği tüm Ada’nın tek sahibi olduklarına inanıyorlar. Rum liderliğine göre Kıbrıs’ta tek karar alıcı ve tüm kaynakların sahibi onlardır. Türkler ve Rumlar eşit haklara sahip olamaz. Rumların bu tutumu kabul edilemez..
Dünya kamuoyu ve Rum-Yunan ikilisi şunu çok iyi bilmelidirler ki “Ada’daki Kıbrıs Türk varlığını yok sayarak adil ve kalıcı bir siyasi çözüme varılamaz.” Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir siyasi çözüm; Kıbrıs’ta var olan “Eşit ve egemen iki devletin” varlığının kabulü ile mümkündür.
Kıbrıs’ta adil ve kalıcı tek çözüm bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tanınmasıyla mümkündür..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa…