30 Ağustos ve elektrik !

Abone Ol

Dün, belki bayram haftasına denk düşmesi, belki birkaç gün sürecek tatil nedeni ile büyük katılımların olmadığı, coşku içinde yapılmayan bir 30 Ağustos Zafer Bayramını kutladık.

 Nedir 30 Ağustos Zafer Bayramı?

30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak için, ilk kez 1924 yılında Afyon'da Başkumandan Zaferi adıyla kutlanan 30 Ağustos günü, Türkiye'de 1926'dan itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaya başlanan bir önemli bayram.

Türkiye yi  işgal birliklerin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.

Bunlara ek olarak 30 Ağustos, Türkiye'de askeri okulların mezuniyet törenlerini gerçekleştirdikleri gün olmuştur; ayrıca tüm subay ve astsubay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olmaktadır.

Zafer Bayramı uzun yıllar Genel Kurmay Başkanı'nın tebrikleri kabul ettiği bir bayram olarak kutlanmış; bu durum Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Başkomutan sıfatıyla kutlamalara ev sahipliği yaptığı 2011 yılından itibaren değişmiştir.

Doksan beşincisini kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı bana göre, Türk Ulusu için dersler çıkarılması, yanlış adımlar atılması halinde ülke bütünlüğünün tehlikelere sokulabileceğinin hatırlatmasıdır!

                                                  *****************

Türkiye Hükümetinin Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs İşlerinden de sorumlu Devlet Bakanı Recep Akdağ ın adamızı ziyareti ile birlikte Türkiye den KKTC ye  kablo ile elektrik getirtilmesi yeniden gündemin ilk sıralarına geldi.

Yıllar önce Su getirtme projesinin temellerinin atıldığı günde su ile birlikte elektriğin de adaya kablolarla getirtilme çalışmalarına başlanacağı ilan edilmişti.

Su da olduğu gibi elektrikte de bazı çevreler Yeniçeri nidasını haykırmaya başlamışlar “istemezük” feryatları ile yeri göğü inletmeye başlamışlardı.

Komşumuz Güney Kıbrıs ın çevre ülkeleri ile yer altından kablolarla güneye elektrik getirtilmesine dönük olarak anlaşmalar yapması bile bu “istemezük” tayfasının aklını başına getirmeye yetmedi!

Dünyada en pahalı maliyeti olan akaryakıt ile elektrik üretimini gerçekleştirmekte olan ülkemizde vatandaşın bütçesinin büyük bir kısmı maalesef elektrik harcamalarında erimekte, belli kesimlerin egolarını tatmin etme yanında düzenlerinin bozulmaması adına vatandaş en pahalı elektriği kullanmak zorunda bırakılmaktadır.

En kısa zamanda KKTC ye kablolarla elektrik sağlanması hem ülke ekonomisine katkı sağlaması bakımından hem de süreklilik arz eden hizmet açısından hayati öneme sahiptir.