KKTC’de son günlerde yaşanan hengamenin arasında güzel ve anmalı bir etkinliğe de tanık olduk.
Türk Milliyetçilerinin Başbuğu, Kıbrıs doğumlu Alparslan Türkeş, vefatının 28. yıl dönümünde Lefkoşa’da düzenlenen “Alparslan Türkeş ve Kıbrıs” konulu panel ile anıldı. Panel açılışına Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı, Başbakan, Bakanlar, Milletvekilleri ile çok sayıda izleyici katıldı. Cumhurbaşkanı ve Cumhuriyet Meclisi Başkanı konuşma da yaptı.
Panelde, İngiliz işgali altında bulunan Kıbrıs’ta 25 Kasım 1917’de doğup, ailesi ile 1933’te İstanbul’a göç eden Alparslan Türkeş’in, Kıbrıs’la olan ve hiç kopmayan derin bağları ele alındı. Çocuk yaşından itibaren asker olma heveslisi olan Türkeş, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat ettiği yıl, 1938’de, Harp Okulu’ndan mezun olur.
Panelde ilginç bilgiler de dinledik.
Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Alparslan Türkeş’in ileri görüşlülüğüne değinirken, dedesinin, merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in sınıf arkadaşı olduğu bilgisini paylaştı.
GİZLİ KALMIŞ TÜRKEŞ ANILARI
Panelin güzel sürprizlerinden biri de Alparslan Türkeş’in “kara kutusu” olarak nitelenen Muzaffer Şahin’in ilerlemiş yaşına rağmen, panel için Ankara’dan Lefkoşa’ya gelmesiydi. Öğretici ve gizli kalmış anılarını aktaran Muzaffer Şahin, Alparslan Türkeş’in TMT’ye olan gizli desteğini; farklı isimler altında kurmay üç subayı (isim de verdi) Kıbrıs’a nasıl gönderdiğini; Kıbrıs ile Türk dünyası arasında kurmaya çalıştığı bağla ilgili Türkeş ve Rauf Denktaş arasında geçen ve kardeş dayanışmasını gösteren tarihi anıları paylaştı.
Anma organizasyonunu düzenleyen Alparslan Türkeş Vakfı Başkanı Naim Aydoğdu, bir ilki de gerçekleştirmiş oldu. Dünyanın farklı bölgelerindeki, 52 Türk devlet ve topluluklarının bayrakları ilk defa KKTC’de yan yana salona asıldı.
KKTC’den Türk dünyasına hem “Biz birlikte çok daha güçlüyüz”, hem de Alparslan Türkeş’in fikri mirasına sahip çıkıldığı mesajı veriliyordu.
Tanınsın veya tanınmasın, dünyada, bayrağı olan 52 Türk devlet ve topluluğu olduğunu gördük. Ne kadar çokmuşuz!
Türk devlet ve toplulukları birbirini tanıdıkça birbirinin sorunlarını daha iyi anlayacak, dayanışma ve iş birliğini gelişecektir. Panelden, bu mesajı da aldık.
*
Panelin yapıldığı Grand Pasha Otel’in salonunda, Türkeş’in, stratejik öngörü içeren Kıbrıs’la ilgili sözlerinin yazıldığı afişler de asılıydı.
Alparslan Türkeş’in o sözlerinden birkaçı şöyle:
“Kıbrıs’ta doğmuş olmaktan ve Kıbrıslı bir Türk olmaktan daima iftihar duymuşumdur.”
“Kıbrıs Türkü’nün mücadelesinde şöhret yapan Faiz Kaymak, öğretmenimiz oldu. Faiz Kaymak, Dr. Fazıl Küçük ve Avukat Rauf Denktaş Kıbrıs’ın kuruluş mücadelesinde rol oynayan büyük isimlerdir.”
“Kıbrıs meselesinin kesin bir çözüm yoluna bağlanması için yegâne çözüm yolu fiili müdahaledir. İşi uzun diplomatik yollara dökmek sadece aleyhimize olacaktır.” (4 Aralık 1967)
“Kıbrıs için yapılan mücadele bitmiş değildir. Uzun süreceği ve çeşitli gelişmeler geçireceği muhakkaktır. (1975)