AB’nin Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’ni sürekli desteklemesini doğal karşılamak gerekir. Ne de olsa KC AB üyesi. AB de kendi üyesi olan KC’yi desteklemeye devam edecek. Bizim itirazımız, AB’nin bugüne kadar uyguladığı KKTC politikasıdır. Bilindiği üzere AB 2004’te büyük bir yanlışla Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tek başına üye yapmış ve KKTC bağımsız, egemen Devletini hep yok saymıştır. AB KKTC’yi yok saymakla kalmamış, KKTC’ye “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuzey bölgesinde yaşayan azınlık Türk toplumu” yakıştırmasını layık görmüştür. AB’nin bu politikası değişmez. Bu bakımdan, Kıbrıs adasında “çözüm” düşünülürken , AB’nin KKTC’yi tanıması veya KKTC’nin bir “çözüm” içerisinde yer almasını kabul etmesi söz konusu olamaz. İşte bu yüzden, AB’nin 36 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devletinin Uluslararası Hukuk çerçevesi içindeki egemenlik ve tanınma haklarını kabul etmesi beklenemez.
Tüm bu gerçekleri gözönünde tutarsak, bugün AB’nin KKTC bağımsız, egemen Devletini de içine alan bir çözümü asla kabul etmeyeceğini görürüz. AB’nin istediği, desteklediği “çözüm”, Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tüm adada egemen olabileceği bir çözümdür. AB’nin bu politikası değişmez. Düşünün, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, ta Güney Kıbrıs’a gelerek Anastasiadis ile görüşmüş ve Güney Kıbrıs’a yönelik tam desteğini ifade etmiştir.
Bu durumda, KKTC Devleti ve Hükümeti’nin AB ile olan “ilişkilerini” ta baştan ele alıp değerlendirmesi gerekecek... KKTC Devleti ve Hükümetinin en başta Uluslararası Hukuk çerçevesi içinde yer alan egemenlik ve tanınma haklarını vurgulamaya devam etmesi gerekir. Bu haklar açıkça ve net bir biçimde, ısrarla gündemde tutulursa, AB’nin ve özellikle BM’nin “çözüm” ısrarları eninde sonunda zayıflatılarak, bu adada gerçek çözüme odaklı, yani, iki devletli çözüme yönelik çalışmalar başlatılabilecek. KKTC Devleti ve Hükümeti, “36 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devleti egemenlik haklarını kullanarak tanınma istiyor.” demedikçe hep yerimizde sayacağız. 36 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devletinin egemenlik haklarını kullanarak tanınma istemesi en doğal hakkıdır... Varsın AB istediği kadar Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’ni desteklesin, ne yazar?... Kararlı duruş önemli. KKTC’nin egemenlik ve tanınma hakları hemen gündeme oturtulmalı. Unutmayalım; Rum destekcisi AB’den KKTC Devleti ve Halkına hayır gelmez... AB’ye güvenilmez...