***Güney Kıbrıs’ın BM Daimi Temsilcisi Komilios Komiliou, “Halâ çözülmemiş bir Kıbrıs sorununun ve 2017 yılında bölünmüş bir ülkenin var olduğunu ve bu ülkenin AB üyesi olduğunu.” iddia etti. Rumların yalan ve yanlış açıklamalarını düzeltip gerçekleri vurgulamak lazım. Tüm Kıbrıs adası AB üyesi değildir. AB, sadece Güney Kıbrıs’ı üye yapmıştır. KKTC, bağımsız, egemen devlet olarak AB dışındadır.
*** Rum lider Anastasiadis, “Enosis kararı yanlış, amaçsız ve zamansız.” demiş. Gerçek: Anastasiadis’in kullandığı “yanlış ve amaçsız” kelimecikleri Kıbrıs Türkleri tarafından kabul görsede, “zamansız” kelimeciği bayağı düşündürücü. Acaba bu “zamansız” kelimeciğinden “Şimdi müzakerelerde Kıbrıs Türklerini boyunduruğumuz altına “azınlık” olarak alalım, enosis’i daha sonra düşünürüz.” anlamı mı çıkar dersiniz?
*** BM Genel Sekreteri’nin “ Kıbrıs” özel danışmanı Espen Barth Eide, Brüksel’den destek isteyecekmiş. Eide, AB komisyonu Başkanı Juncker ile görüşecekmiş. Gerçek: Böyle bir destek istemeye gerek yok ki...AB, Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, AB’ye tek taraflı üye yaptıktan sonra yıllardır Rumlara tam desteğin daniskasını vermiş ve vermeye devam etmektedir.
*** Rum tarafının müzakerecisi Mavroyannis KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı’nın müzakerelerden çekilmesinin bahane olduğunu ve Türkiye’nin aksine, Rum tarafının birçok cömert harekette bulunduğunu iddia etmiş... KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı’nın eşitliğe dayalı federal bir çözüm için samimiyetle büyük çaba harcadığı ortada... Ne yani? KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı, Rumların enosis kararına, KKTC’nin ortadan kalkmasına ve KKTC halkının tüm adanın Rum egemenliği altına kaymasına ve azınlık olarak yaşamasına seyirci mi kalacaktı? Rum müzakerecinin iddiasına göre Rumlar çok cömert davranmış. Aman ne cömert, ne cömert... “Kıbrıs Sorunu”nu bilenler bilmeyenlere söylesin. Ayrıca, Rumların ikide bir Türkiye’yi dillerine dolamalarına gerek yok... Türkiye’nin KKTC ve “Kıbrıs Sorunu” na ilişkin politikası ortada. TC Dışişleri Bakanı Sn. Mevlut Çavuşoğlu, “Rumlar çözüm istiyorlarsa enosis rüyalarından vazgeçecekler. Çözüm ve müzakerenin çerçevesi belli. Siyasi eşitliğe, iki kesimliliğe saygı duyacaklar.” dedi. Türkiye’nin politikası çok açık ve net.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. 34 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devletinin ve halkının gireceği yol yavaş yavaş belli oldu. KKTC, Türkiye’nin büyük desteği ile tanınma yoluna girmelidir.