“Niye orada boş duruyorsun Ahmet. Makinenin başına geç de gazete nasıl basılır öğren.” Dr. Fazıl Küçük.
Kıbrıs Türk’ünün Onur Mücadelesinden, Yakın Dönem, Kıbrıs Tarihinin anlatıldığı “BİR DEMET YAŞAM” Kitabının altıncısı da Eylül 2020 ayının ilk günlerinde raflarda yerini alacaktır. Bu eserin sunuş yazısını yazmamı sağlayarak beni onurlandıran değerli büyüğüm ve Başkanım Sn. Ahmet Göksan’ı kutluyor, mutlu, sağlıklı günler diliyorum.
“BİR DEMET YAŞAM” kitapları serisinin “SÖZÜN ÖZÜ“ bölümlerinde Yazar, Neden yazıyorsun? Sorusuna verdiği cevabı aktarırken, aslında insanın içindeki yazma duygusunu ortaya çıkaran nedeni ve o tarihteki (1959) Kıbrıs’ ta Matbaa işlerini ve gazete basımının nasıl yapıldığını okuyucusuna anlatıyordu. Bu bölümde Sn. Göksan” Bizim kuşağın gazeteciliğe başladığı günlerde matbaaya girdiğiniz belli oluyordu. Ciğerlerimize dolan o matbaa (boya kokusu) kokusunu aldınız mı vazgeçmeniz olanaklı değildi. Şimdiki gibi modern aletlerle makineler olmamasına karşın o günler yine de güzeldi. Günümüzdeki gibi renkli gazete basmayı düş ötesi olarak düşünüyorduk. Haberler ile fotoğraflar siyah beyaz basılırken, gazetenin ismi, kırmızı renkli basılıyordu. Başlıkların basımına erken saatlerde başlanılırdı. Sayfa düzeni yapıldıktan sonra da iç sahifeler basılırdı. Daha sonra da ön sahife ile arka sahifelerin basımı yapılıyordu. Bu işlemler sabahın ilk saatlerinde tamamlanıyordu. Harfler kurşun döküm olarak hazırlandığı için bazen düzeltme yapmak bile oldukça zor oluyordu. Kol gücüne bağlı olarak yapılan baskının tamamlanması ile hepimiz rahatlıyorduk. Halkın Sesi Gazetesi ile matbaa’nın sahibi olan Liderimiz Dr. Fazıl Küçük de bu işlemleri takip edip talimatlar veriyordu. Bir gün Bana,”Niye orada boş duruyorsun. Makinenin başına geç de gazete nasıl basılır öğren” dedi. O’nun bu söyleminden ve duruşundan etkilendiğimi de kaydetmek istiyorum” diye o yılları anlatıyordu. İşte, Sn. Göksan’ın, Dr. Fazıl Küçük’ün söyleminden etkilenerek başlayan ve 1959 tarihinden bu güne kadar devam etmekte olan yazarlık kariyeri.
Eser’de Yazar, her zamanki gibi önemli ve özel içerikli konuları ele alarak ilk beş kitabını tamamlayan bilgileri sizlere sunmaktadır.
Özellikle gençlerin okumasını önerdiğim en önemli bölümleri sizlere aktararak, sizlerin de dikkatle okumanıza ışık tutmak istiyorum.
MONARGA (BOĞAZTEPE) ERMENİ KAMPI, bölümü bizlere şimdiki asılsız Ermeni sorunu üzerine önemli notları gözümüzün önüne getirmektedir. Rum’lar ile birlikte yaşanabilir düşüncesinde olanların özellikle okuması gereken konular vardır ki bunları şöyle sıralayabiliriz: 12 ŞUBAT 1977 DORUK GÖRÜŞMESİ VE DORUK ANLAŞMASI, HUGO GOBBİ’NİN ÇÖZÜM ÇABALARI, GALİ FİKİRLER DİZİSİ, ANNAN’IN PLANI, KOPENHAG ZİRVESİ, 24 NİSAN 2004 REFERANDUMU. Bu bölümler de öncelikle ve özellikle Rauf Raif Denktaş’ın söyledikleri okunmalıdır. Rahmet ve saygıyla andığımız Rauf Raif Denktaş’ın mizah özelliğini de aktaran bir anısı da bu bölümde yer almaktadır. 27 Ocak 1977 tarihinde Denktaş ve Makarios, Makarios’un Lefkoşa uçak alanındaki BM Karargahında bir araya geldiler. Görüşmeye önce gelen Makarios, 1963 saldırılarından sonra ilk kez bir araya geldiği Denktaş’ı ayakta karşılayarak, Denktaş’ın doğum gününü kutlar ve kaç yaşında olduğunu sorar. Denktaş, 23 yaşında olduğunu söyleyince Makarios, daha yaşlı olduğunu söyler. Bunun üzerine Denktaş, 30 yılı ben saymadım. Sizinle mücadele ettiğim 30 yıl var. Enosis’e karşı mücadele yıllarımı saymıyorum yanıtını verir. Zeka ile mizahın birleşerek diplomatik bir cevabın nasıl verilebileceğini de böylece okumuş oluyoruz. Bu bölümde, Hugo Gobbi’nın Çözüm Çabaları bölümünde Rauf R. Denktaş’ın 22 Mayıs 1993 tarihli Hürriyet Gazetesi’ne yaptığı açıklamasını, AB yönünden önemli buluyorum. Yunan Averof ile Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun görüşme zabıtlarında “ Türkiye ile Yunanistan’ın birlikte üye olmadıkları bir birliğe Kıbrıs giremez” hükmünün ve bunun o tarihte söylendiğini öğreniyoruz. Bu hüküm daha sonra Kıbrıs Anayasasında da yer almıştır. Bu bölümü ve Prof. Mendelson’un raporunda yazdıklarını okuyunca, AB’ye, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin tek başına Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Temsil ettiği tezi ile girmesinin, uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Kıbrıs Türk’ünün haklarının gasp edildiğini öğrenmiş oluyorsunuz.
Yazar, yukarıda değindiğim konuların dışında Eserin de; Daniş Karabelen Paşa, Bağımsızlığa Giden Yolun Öncesi, Genel Komite, Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Yönetimi, Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Federe Devleti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Kıbrıs Kararı, Milli Güvenlik Kararı, Helsinki Zirvesi Kararı, Oluşan Tepkiler, Gümrük Birliği Anlaşması, BM Güvenlik Konseyi Kararları, Avrupa Birliği Adalet Divanı kararı, BM’nin Çözüme İlişkin Çabaları, Viyana Görüşme Süreci, Toprak Konusundaki Ödün İsteme Çabaları, Kıbrıs Barış Harekatları, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye Üyelik İçin Yaptığı Başvuruya İlişkin Ek Değerlendirme, Garanti Anlaşması, Kıbrıs Anayasası Bazı Ek Notlar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye katılmak İçin Yaptığı Müracaat için Prof. M. Mendelson’un Q.C. Mütalası gibi konuları da bizlere aktarmıştır. Ayrıca yazar, bu güne yönelik yorumlar yapmış ve çözüm önerilerini de madde madde okuyucularına sunmuştur.
Kıbrıs Türk Tarihi üzerine tamamlayıcı bir eser daha ortaya çıkmıştır. Bir Demet Yaşam serisinin tamamının İngilizceye çevrilerek yayınlanması, Üniversitelerde ve okullarda ders olarak okunması, bir devlet politikası olarak benimsenmesi en büyük isteklerimizden biridir.
Yazar, Bir Demet Yaşam serisinin 6 kitap olacağını söylemesine karşın, planlanan konuların 6 kitaba sığmadığını söyleyerek Ek-1 kitap çıkaracağını ve sonra sağlığı elverirse anılarının olacağı kitap veya kitaplar çıkaracağının müjdesini de bu eserde bizlere söylemektedir. Biz okurlara da bu kitapları okumak ve çıkacak olanları da sabırsızlıkla beklemek düşüyor.
Sağlıkla nice yıllar yazmanız ve okuyucularınızın da çok olması dileğiyle.
Mutlu, sağlıklı, bilgili ve uyanık olalım.