Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Üyesi Parlamentoların Milli Savunma ve Güvenlik Meseleleri Komisyon Başkanları 2. Toplantısı yapıldı.
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, toplantıda yaptığı konuşmada, "Avrupa Birliği'nin, Güney Kıbrıs Rumlarının sözcüsü gibi hareket etmesini, KKTC'nin etkinliklere davet edilmemesini sağlamak için tüm dünya liderlerine baskı yapmasını kabul edemeyiz. Bu baskılara son verebilmek için KKTC'nin, Türk dünyası nezdinde açık ve güçlü bir şekilde tanınması ve Türk dünyasının uluslararası teşkilatlarında asil bir üye statüsünde yer alması hepimiz için sorumluluktur" dedi.
Azerbaycan Milli Meclisi'nde düzenlenen toplantıda, Türk devletleri arasındaki güvenlik ve savunma işbirliğinin güçlendirilmesinde parlamentoların rolü müzakere edildi.
Toplantıya, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Azerbaycan Milli Meclisi Savunma, Güvenlik ve Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu Başkanı Arzu Nağıyev, Özbekistan Ali Meclisi Senatosu Savunma ve Güvenlik Komisyonu Başkanı Kutbidin Burhanov ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Hukuk, Siyasi İşler, Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi Başkanı Yasemi Öztürk katıldı.
Kırgızistan Meclisi (Jogorku Keneşi) Uluslararası İlişkileri, Savunma, Güvenlik ve Göç Komisyonu Başkan Yardımcısı Eldar Süleymanov, Kazakistan Parlamentosu Uluslararası İlişkiler, Savunma ve Güvenlik Komisyonu üyesi Amangeldi Nugmanov'un da katıldığı toplantıda, TÜRKPA Genel Sekreteri Mehmet Süreyya Er de yer aldı.
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Akar, toplantıda yaptığı konuşmada, küresel güç dengelerinin hızla değiştiğini, bölgesel çatışmaların arttığını belirterek, TÜRKPA üyesi ülkeler arasındaki dayanışma ve işbirliğinin her zamankinden daha kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Akar, Türk devletleri arasındaki dayanışma ve işbirliğinin ortak çıkarları koruma ve küresel adaleti tesis etmek adına hayati önem taşıdığını belirterek, "Milli egemenliğin tesisi ve korunması ancak bağımsız ve güçlü bir orduyla mümkündür. Azerbaycan'ın Karabağ'da elde ettiği zafer, milli savunma kapasitesinin, kararlı liderliğin ve millet-ordu birlikteliğinin ne denli belirleyici rol oynadığını bütün dünyaya göstermiştir. Bu zafer, Türk dünyasının ortak gururdur ve bağımsızlık yolunda atılan adımların ancak güçlü savunma yapılarıyla korunabileceğini bir kez daha kanıtlamıştır." dedi.
Türkiye'nin savunma alanında elde ettiği başarılardan bahseden Akar, "Savunma sanayii, hiçbir şekilde duraklamayı kabul etmeyen, sürekli ve yüksek tempolu çalışmayı gerektiren dinamik bir alandır. Bu cihetle TÜRKPA üyesi ülkeler olarak bizlerin bu alanda işbirliği bir zorunluluktur." ifadelerini kullandı.
Akar, Türk dünyasının KKTC'nin hak ettiği uluslararası statüye kavuşması için destek vermesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bunun sadece KKTC'nin adalet arayışı değil aynı zamanda Türk dünyasının toplu iradesinin bir göstergesi olacağını da düşünüyoruz. KKTC'nin tanınması Doğu Akdeniz'deki jeopolitik dengelerin daha dengeli bir yapıya kavuşmasını sağlayacaktır. Türk dünyasının denizlere açılan kapısı olarak ortak güvenlik ve işbirliği stratejilerimize stratejik bir derinlik kazandıracaktır. Avrupa Birliği'nin, Güney Kıbrıs Rumlarının sözcüsü gibi hareket etmesini KKTC'nin etkinliklere davet edilmemesini sağlamak için tüm dünya liderlerine baskı yapmasını kabul edemeyiz. Bu baskılara son verebilmek için KKTC'nin, Türk dünyası nezdinde açık ve güçlü bir şekilde tanınması ve Türk dünyasının uluslararası teşkilatlarında asil bir üye statüsünde yer alması hepimiz için sorumluluktur."
Türk dünyasında savunma alanında işbirliklerinin derinleştirilmesinin önemine değinen Akar, Türk devletleri arasında askeri tatbikatların daha sıkı yapılması gerektiğini kaydetti.