Akdeniz’de Sular Isınıyor (2)

Abone Ol

 Rumların  Kıbrıs adası açıklarında tek taraflı olarak yapmak istedikleri  “Doğalgaz araştırmalar”ı  çok açık  bir şekilde KKTC’nin ve anavatanımız Türkiye’nin‘Deniz  Hukuku’ndan   kaynaklanan  hakları  gasp edilmek  isteniyor..

Rum tarafı,  Kıbrıs Türk halkının  doğalgaz kaynakları   üzerindeki  haklarını  göz ardı ederek,  bugüne kadar  yapılan  tüm uyarılara rağmen,  Doğu Akdeniz’deki Hidrokarbon arayışlarına   tek taraflı olarak devam etmek istemektedir...

Günümüzde  Rum tarafının   yeni sondaj faaliyetlerine başlamak istemesi, geçmişte yaptıkları    hataların bir tekerrürüdür.  “Adanın   ortak sahibi olan   Kıbrıs Türk   halkının” , adanın  deniz yetki alanlarında  bulunan   doğalgaz   kaynaklarında   eşit ve  meşru hakları bulunduğunu  bir kez daha  hatırlatmakta yarar vardır…

9 Şubat Cuma günü, ENI Enerji Şirketi  sözcüsü, Saipem 12000 adlı  Sondaj Gemisinin Kıbrıs’ın  Güney Batısından  Güney doğusuna   doğru giderken  Türk Savaş Gemileri tarafından  durdurulduğunu açıklıyordu…  11 Şubat günü ,  İtalya’nın   ENI Şirketinin sözcüsü, yapmış olduğu açıklamada   Doğalgaz kaynağı arama   amacıyla  yola çıkan geminin  durum çözülene kadar   olduğu yerde  kalacağını aktarıyordu…

11 Ocak Pazar günü GKRY   yaptığı açıklamada   Türk ordusu  tarafından     bölgedeki “Askeri Çalışmalar”   gerekçe   gösterilerek   durdurulduğunu    belirtiyordu...

Yine ayni gün,  konu ile ilgili olarak   T.C Başbakanı Binali Yıldırım, Yunanistan  Başbakanı  Çipras’ı  arayarak,  Kıbrıs ile   ilgili siyasi bir çözüm bulunmadan Ada’da  yapılacak bir Hidrokarbon araştırmasının    “Olağanüstü olumsuz sonuçlar doğuracağını” vurguluyordu..

O günde GKRY Başkanı Anastasiadis, “Türkiye’nin;  geminin geçişine  izin  vermeyerek ihlal ettiğini” ifade ediyordu!…    

Konu ile ilgili olarak; Genç TV’de  verdiği beyanatında KKTC eski Ekonomi ve Enerji Bakanı ve halen  UBP Gazimağusa Milletvekili olan  Sunat Atun: “Türkiye kendi yetki alanlarının  tamamında ister araştırma yapar , ister   tatbikat yapar. İsterse oraya  tecavüz edenlere müdahale eder.  Türkiye, Akdeniz’de uluslararası hukuka uygun davranıyor” diyordu..

10 Şubat günü KKTC Dışişleri  Bakanlığından  yapılan açıklamada: GKRY’nin tek taraflı olarak  ilan ettiği “Münhasır  Ekonomik Bölgede”  İtalyan Enerji Şirketi ENI’nin doğalgaz arama  faaliyetlerini bölgeye  kaydırmakta olduğu  gözlenmiştir…

Bu şartlarda, Kıbrıs Rum liderliği  Doğu Akdeniz’deki doğal zenginlikler  üzerindeki haklarımızı yok sayan   bu türden  tek yanlı adımlar  atmaya devam ettiği ve işbirliği yapmaya  yanaşmadığı   sürece   Kıbrıs Türk halkının   haklarını korumak için KKTC olarak, Türkiye  Cumhuriyeti ile  birlikte   mukabil adımlar atmaktan   kaçınmayacağız” deniliyordu.

Yine ayni gün; KKTC’ne tam destek verdiği açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı; KKTC’ne tam destek verdiği açıklamasında  özetle  “… GKRY’nin bu kaynakları kendi Münhasır Hakkı olarak görmesi kabul edilebilir  değildir… Doğu Akdeniz’deki haklarımızı ve KKTC’nin haklarını korumak için  KKTC’nin  yanında olacağız. Bu konuda gerekli tüm adımları  atmak üzere birlikte çalışacağız..

Bunun sonucunda   ortaya çıkabilecek  durumun tek sorumlusu ise, Kıbrıs’ta adil ve kalıcı    bir kapsamlı çözümün  tesisi için   çaba  sarf edeceği yere,    Ada’nın    yegane   sahibi gibi davranmaktan vazgeçmeyerek ısrarla tek  taraflı hidrokarbon faaliyetlerine  devam eden  Kıbrıs Rum   tarafı olacaktır” deniliyordu..

Türk tahriklerinden  söz eden Anastasiadis, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarından   vazgeçilmesinin söz konusu olmadığını” söyledi..

GKRY, Türkiye’yi BM’e şikayet  ederken, AB  de  “Türkiye’nin davranışlarına   şiddetle karşı çıkıyoruz” dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio  Guterres, Kıbrıs’ın  çevresinde   bulunan   doğal kaynaklardan   her iki toplumun  yarar sağlaması için   elinden geleni yapması çağrısı yapıyordu…

ENI’ye ait   Sondaj Gemisi, yoluna devam etmek için   Türk Savaş Gemilerinin  bölgeden uzaklaşmasını bekliyor!... Ancak anavatanımız Türkiye  bölgedeki  donanmasını  geri çekmeyi hiç de  düşünmüyor…

Sonuç olarak; Rum liderliği, Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözümün tesisi için  çaba   sarf edeceğine; adanın yegane sahibi gibi  davranmakta ve de  ısrarla  tek taraflı  hidrokarbon faaliyetlerini devam ettirmek istemektedirler.

KKTC ve anavatanımız Türkiye  siyasi bir çözüme varılmadan   GKRY’nin Doğalgaz sondaj çalışmalarına başlamasından yana değildir..

 Rum tarafının;  Türk tarafını yok sayarak attığı adımların  hiçbiri kabul edilemez…  DEVAM EDECEK…