Kim ne derse desin, GKRY lideri Anastasiadis, ‘kurnaz’ ve de o oranda ‘başarılı’ olduğunu kanıtlayan bir politikacıdır. Her şeyden önce Anastasiadis’in ve de Rum liderliğinin stratejik bir Kıbrıs politikası vardır ve de kendi hedefleri doğrultusunda ilerlemeye devam etmektedirler.
Yakın geçmişten itibaren vizyona koyduğu filimde Anastasiadis “15 Ocak 1950 Enosis Plebisitinin Rum okullarında okutulması ve kutlanması yönünde 10 Şubat 2017’de alınan kararın ardından söz konusu kutlama yetkisinin Temsilciler Meclisi Eğitim Komitesinden alınarak, Rum Eğitim Bakanına verilmesi yönündeki kararın anayasaya uygun olup olmadığı konusunda görüş belirtmesi için, Yüksek Mahkemeye başvuruda bulunduğu bir gerçektir!... Anastasiadis ne yapmak istiyor bunu da kimse anlamış değil!..
Şimdilerde de Anastasiadis, anavatanımız Türkiye’yi suçlu sandalyesine oturtma çabası içine girerek propaganda savaşı başlatırken Yunanistan Dışişleri Bakanı Yuannis Kasulidis’e talimat vererek, BM Güvenlik Konseyi Üyesi ülkelerin Büyükelçileriyle görüşme yapmasını ve de Türkiye’yi suçlayıcı mesajlar vermesini sağlamış durumdadır…
Ansastasiadis’in hedefi kendilerince işgal kuvveti olan adadaki askerlerini Türkiye’nin geri çekmek istemediğini öne sürerek, Kıbrıs’taki çözümün önündeki iki engelden biri olduğunu anlatmak ve de ikincisi ise Türkiye’nin “Tek Yanlı Müdahale Hakkı”ndan yararlanarak adanın tümünü ele geçirmek istediği iddiasını güçlendirmektir. Yani dikkat edilirse Anastasiadis’in hedefi KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı değil, anavatanımız Türkiye’dir.
Günümüzde emperyalist güçleri arkasına alan GKRY lideri Anastasiadis, olumsuz tavırlarını sürdürürken, tehditler savurmaya devam ediyor ve de aklı sonra “Türk askeri geri çekilmeli” diyor!.. “Önerilerimden vazgeçmeyeceğim. Tekrar ediyorum; mevcut garanti ve güvenlik anlaşmalarına son verilmeli ve de Türk askeri geri çekilmelidir” diyen Anastasiadis: “Önerilerim kabul edilmedi diye Türkiye’nin söylediklerini kabul etmem mi gerekiyor” diyor.
Anastasiadis, “Prosedürün ilerlemesi için Türkiye’nin önümüzdeki günlerde de daha da düşünmesini umuyoruz diyen Anastasiadis, “Şu anda istenilen sonuç tekrar ediyorum, Güvenlik-Garantiler ve Toprak başlıklarında başarı elde edebilirsek, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm yolunu derhal açacak bir sonuç almaktır” ifadesini kullandı.
Sunduğu ilk önerinin, “Şahsına ait olmadığını, Cumhurbaşkanı Akıncı ile 1 Aralık 2016’da birlikte karar verdikleri bir öneri olduğunu” savunan Anastasiadis, bu önerinin uluslararası toplum tarafından da olumlu karşılandığını öne sürdü.
Anastasiadis, “İki öneriden sonra topun Türkiye’nin sahasında bulunduğunu, prosedürün ilerleyip ilerlemeyeceğinin Türkiye’ye bağlı olduğunu” iddia etti.
Anastasiadis, “Eide son görüşmemizde olumlu sonuç alana kadar çalışacağı konusunda netti. Sonuç almak için ciddi çabaya girdi ancak Cuma günü o açıklamayı yaptı” ifadesini kullandı. Anastasiadis, Eide’nin bu açıklamayı yapmasının ana sebebinin ise , Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “şekillenen duruma dair kapsamlı bir görüşme yapmak üzere benimle görüşmeyi reddetmesi” olduğunu iddia etti.
Sonuç olarak; yakın geçmişte görüşmelerden herhangi bir sonuç alınamadığını açıklayan BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’ye bu aşamada düşen görev BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup yazarak Kıbrıs sorunu ile ilgili görüşmelerin Rum tarafının tutumu nedeniyle görüşmelerden bir sonuç alınamadığını ve alınmayacağını ve dolayısıyla Kıbrıs sorununun “çözümsüz” kalacağını bildirmesi ve de BM Genel Sekreteri de durumu BM Güvenlik Konseyi üyelerine bildirme ve de onların da onayının alınmasının ardından Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü ilan edilmelidir diyoruz.
Ancak herkes yoluna derken yeni bir gelişme oldu!.. Görüşmelerin yeniden başlayabilmesi için son bir girişimde bulunmak isteyen BM Genel Sekreteri Guterres, sayın Akıncı ve Anastasiadis ile 4 Haziran Pazar günü New York’ta akşam yemeğinde bir araya gelecek..
Başımıza ne gelirse zaten hep bu yemeklerde geliyor!..