Rum Sözcü Yardımcısı Yannis Andoniu Cenevre’deki gayriresmi genişletilmiş Kıbrıs görüşmesi sonrasında gerçekleşen ilk liderler görüşmesinin ardından haftalık Kathimerini’ye verdiği söyleşide “Türkiye’nin ana önceliğinin AB üyeliği olduğunu”, Rum tarafı olarak “Türkiye’nin bu stratejik tercihini Kıbrıs sorununun çözümüne hizmet etmek için kullanacaklarını” söyledi.

Yannis Andoniu “Türkiye’ye, AB ile ilişkilerinin iyileşmesini ciddiyetle görüşmeye hazır olduğumuz mesajını doğrudan ilettik, yeter ki Kıbrıs sorununda adım atılsın” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Cenevre sonrasındaki ilk görüşmesinden ne elde edildiği  sorulan Andoniu “Küçük ama önemli adımlar. İki toplumlu gençlik komitesi kurulması, Paskalyadan önce yeni bir görüşme olması mutabakatı ve Genel Sekreter temsilcisi atanması gibi bazı somut getiriler var.” cevabını verdi.

Güney Kıbrıs’ta bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor Güney Kıbrıs’ta bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Andoniu  Rum Yönetimi Başkanı’nın barikatlar konusunda saptadığı ilerlemenin ne olduğu sorusuna karşılık da “Sayın Tatar barikatlar konusunda şimdiye kadar olduğu kadar katı ve retçi görünmüyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Erenköy ve Kiracıköy’de geçiş noktası açılmasını kabul edip etmeyeceği sorusuna “hayır o şekilde söylemedi ama şu ana kadar kesin bir dille reddediyordu, artık konuşuyor. Önemli kabul edilebilecek küçük bir değişiklik görüyoruz” cevabını verdi.

Andoniu, yayalar için geçit açılması konusunun gündeme gelip gelmediği sorusuna da “Masada Lefkoşa Surlariçi’nde yayalar için geçitler açılması fikri var, bizim taraf bunu olumlu karşılıyor.” karşılığını verdi.

Temmuz görüşmesi öncesinde bazı sonuçlar alınabilmesi için 4 geçiş noktası açılması paketi terk edilerek bu geçiş noktalarının (Erenköy ve Kiracıköy) açılması yönünde çaba harcanıp harcanamayacağı sorusuna karşılık ise Andoniu “barikatlarla ilgili çaba terk edilmeyecek ancak bu geçişlerin açılmasının daha mümkün ve daha hızlı uygulanabilir olduğunu görürsek, diğerlerini ele almak için şartlar şekillenene kadar bu yönde ilerleyebiliriz.” cevabını verdi.

Kaç geçiş noktasıyla ilgili görüşüldüğü sorusuna “Bir, muhtemelen iki geçitten söz edildiği ancak bu aşamada anlaşma olmadığı” cevabını veren Andoniu enerji konusunda Kıbrıs Türk tarafının, ara bölgede kurulacak güneş parkının KKTC şebekesine bağlanması talebinin nasıl “aşılabileceği” sorusuna karşılık şunları söyledi:

“iki devlet ve iki ayrı egemen varlığın iş birliği statüsüne atıf yapacak herhangi bir şeyi görüşmeyiz. Dolayısıyla ara bölgede güneş parkı konusunun ilerlemesi için Kıbrıs Türk tarafının, üretilen enerjinin AİK şebekesine gitmesini ve kendisine düşen payın işgal bölgelerine AİK şebekesinden aktarılmasını kabul etmesi gerekir.”

Andoniu’ya Holguin’in Genel Sekreter’in kişisel temsilcisi olarak atanmasının netleşip netleşmediği de soruldu. Kendilerine ulaşan bilgiler arasındaki  en olası senaryonun Holguin’in atanması olduğunu  söyleyen Andoniu Holguin’in ilk görev süresi dolduğunda Rum tarafı olarak sürenin uzatılmasını istediklerini ancak Cumhurbaşkanı Tatar’ın reddettiğini hatırlattı, “Bu sefer Temmuz konferansına kadar somut çıktılar olmasını istiyoruz.” ifadesini kullandı.

Temmuz görüşmesinin kesin mi olduğu yoksa gerçekleştirilmesinin Temmuz’a kadar bazı sonuçlar alınmasına mı bağlı olduğu sorulduğunda, Andoniu,  Genel Sekreter tarafından açıklandığı için Temmuz görüşmesinin yapılmasını kesin gördüklerini kaydetti.

Andoniu Rum yönetiminin, Holguin’in ilk görev süresi dolduğunda Genel Sekreter’e sunduğu raporu hakkında bilgi sahibi olup olmadığı sorusuna ise “Resmi olarak hayır ama bazı göstergelerden haberdarız” cevabını verdi.

Holguin raporundaki ana önerilerinden birinin de Guterres çerçevesinin maddelerinin gruplara ayrılmasıyla ilgili olduğunun söylendiği hatırlatılarak Rum yönetiminin bu yaklaşıma katılıp katılmadığı sorulan Andoniu “Guterres Çerçevesi müzakere kazanımlarının parçasıdır ve prensipte olduğu gibi kabul ediyoruz ancak açık kalan bazı konuları görüşmeye hazırız.” dedi.

Andoniu’ya, Cumhurbaşkanı Tatar’ın tavrında değişiklik olduğundan bahsettiği hatırlatılarak bunun neden kaynaklandığını düşündüğü soruldu. Andoniu Tatar’ın iki yıl önce doğrudan ticaret, direkt uçuş ve doğrudan temas şartlarını kabul etmezse Hristodulidis’le görüşmeyeceğini söylediğini Rum tarafı olarak bunu kabul edemeyecekleri cevabını verdiklerini hatırlattı.

Andoniu, Tatar’ın daha sonra “geri adım atmak zorunda kaldığını” ve kişisel temsilci atandığını, görüşmelerin başladığını, New York’ta çalışma yemeği, Cenevre’de gayriresmi genişletilmiş görüşme gerçekleştiğini ve Kıbrıs sorununun müzakerelerin, yeniden rayına girmesi hedefiyle bir sürece girdiğini” söyledi. Andoniu  “Tatar’ın ardındakinin Türkiye olduğunu düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.

Bu değişimin Türkiye’nin niyetinde değişiklik olduğu yönünde mesaj mı verdiği sorulduğunda ise Andoniu, “Sayın Tatar’ın tavır değişikliğinin ardında, Türkiye tarafında bir müzakere esnekliği görüyoruz.” dedi.

Andoniu’ya Kıbrıs sorununda güven yaratıcı önlemleri görüşürken, büyük resmi kaybetme ve Türkiye’nin kadro dışı kalmasıyla karşı karşıya bulma riski olup olmadığı soruldu.  Özlü müzakerelere geri dönme çabasının altını oyacak Güven Yaratıcı Önlemler görüşmeyeceklerini, çözüm için teşvik olabilecek önlemleri görüşeceklerini söyleyen Andoniu “Avrupa Birliği perspektifi Kıbrıs Cumhuriyeti’nden geçtiğine göre Türkiye’nin kadroda olduğunu düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.  

Türkiye-AB ilişkilerindeki konjonktürü nasıl değerlendirecekleri sorulduğunda ise Andoniu Türkiye’nin, AB üyeliğinin ana önceliği olduğunu en üst düzeyde dile getirdiğini, bu stratejik tercihini “Kıbrıs sorununun çözümüne hizmet etme talepleri lehine değerlendireceklerini” söyledi, şöyle devam etti:

“Tabiri caizse, yeni bir Helsinki’nin eşiğindeyiz ve bildiğiniz gibi çıkarlarımızın, 1999’da olduğu gibi Türkiye’nin çıkarlarıyla kesişmesini istiyoruz. Stratejimiz o çerçevede, elbette o dönemdekinden çok farklı olan bugünkü olgularla uyumlu hareket ediyor.  En etkin değişiklik, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin artık AB’nin tam ve eşit üyesi olmasıdır.  Türkiye’ye, AB ile ilişkilerinin iyileşmesini ciddiyetle görüşmeye hazır olduğumuz mesajını doğrudan ilettik, yeter ki Kıbrıs sorununda adım atılsın.”

Andoniu Türkiye’ye bu mesajın Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Cenevre’deki görüşmesi sırasında mı verildiği de soruldu. “Yunanistan ve Ankara ile teması olan diğer muhataplarımız aracılığıyla her fırsatta ve her düzeyde iletiliyor” diyen Andoniu bunun, geçen Nisan ayındaki Avrupa Konseyi kararlarında da net olduğunu söyledi.