Apartman yaşamını çekilmez yapan kim?

Abone Ol

 

Konut ihtiyacının daha ekonomik boyutlarda karşılanması adına başlayan apartman olgusu bizde 1974 sonrasında büyük çapta yoğunluk kazandı.

Büyük şehirlerimizde 1974 öncesinde neredeyse tek tük olan apartman sayısında sonraki yıllarda tabir yerindeyse patlama yaşandı!

Hayatım boyunca hiç apartmanda yaşamamış biriyim. Ne var ki en yakın aile bireylerim benim kadar şanslı olamadıklarından apartmanda yaşamın kurbanları arasında bulunmaktadırlar.

Ülkede yaşanan nüfus, göçmen ve de Üniversite öğrenci sayısındaki yoğunluk apartmanları kaçınılmaz hale sokmuş bulunmaktadır!

Dünyada asır kadar uzun bir zaman öncesinde başlayan apartman yaşamı dünya ülkelerinde yasalarla, tüzüklerle, yönetmeliklerle bir anlamda sevk ve idare edilmekte, yaşam karşılıklı saygı ve dayanışma çemberi içinde devam ettirilmektedir.

Ne yazık ki ülkemizde çok ihtiyaç duyulmasına hatta hayati boyutta olmasına rağmen bu konuya ciddi şekilde eğilen çıkmamış, haliyle apartmanlarda yaşayan vatandaşların büyük çoğunluğu maalesef  bir keşmekeşe mahkum edilmiştir.

Bu konudaki yasal boşluklar bir türlü doldurulamamış, apartmanlarda yaşam toplumsal kanayan bir yara durumunda insanlarımızın hayatlarını karartmaya devam eder halde kaderine terkedilmiştir.

İster apartmanlarda olsun isterse sitelerde, ortak kullanım alanlarına yapılacak yatırım, temizlik gibi harcamalara katılımda birliktelik sağlanamadığından ve bunu düzenleyen yasal zorunluluklar da olmadığından maalesef  yaşam alanları pislikten geçilmemektedir.

.Arıza yapmış yaşamı kolaylaştırıcı asansör gibi elzem araçların tamiri yapılmadığından hayat çekilmez hale getirilmektedir.

Eskiyen, aşınan dış cephelerin tamiri yapılamamakta bu yüzden apartmanlar harabe görünümüne sokulmuş bulunmaktadır.

Bazı şirketler bilhassa sitelerde bu sorunu aidat toplayarak çözmeye çalışmış olsalar bile bu yaygınlaşır bir gelişme gösterememiştir.

Burnumuzun dibindeki Türkiye de bize örnek olması gereken uygulamalar söz konusudur. Her apartmanın ya da sitenin bir yöneticisi vardır ve yasalarla , tüzüklerle bu yöneticilerin yaptırım gücü bulunmaktadır. Bundan dolayıdır ki apartman ve site dış görünümleri bakımlı ve temiz durumdadır.

Neredeyse KKTC nüfusunun yarıya yakını apartmanlarda yaşamak durumundadır ve yukarıda aktarmaya çalıştığım zorlukları günlük yaşamı içinde her gün tatmaktadır.

Bütün bunlar devletin apartman yasasını acilen hayata geçirmemesinden kaynaklanmaktadır.

Bir anlamda vatandaşa bu işkence dolu yaşamı devlet, devleti temsil etmekte olan hükümet çektirmektedir.

Bu konuda var olan hükümeti duyarlı olmaya  ve acilen apartman yasasını gündeme getirerek yaşamı kolaylaştırıcı uygulamaları hayata geçirmeye davet ediyorum!