İlk yarıda savunmalarını kapatan iki takım da rakibinin gol yollarını tıkamasını başardı ama Küçük Kaymaklı’nın daha bilinçli atak yaptığı, Binya’nın hazır olmamasına rağmen bu atakları kesmede başarılı olduğu açık şekilde görüldü.
İkinci yarıda savunmada Binya, orta sahada Raif, sağ bekte de Mustafa Akış yorulunca, zaten aksayan beklere, orta sahada Hasan da katılınca, Arap Atı gibi sonradan açılan Küçük Kaymaklı özellikle etkili oynayan üç yabancısı ile gol yollarını açmasını başardı.
Asere, forvet arkasında mükemmel oynadı. İki gol attığı gibi bir de Okafor’a asist yaptı. Okafor da hem gol attı, hem de Asere’nin bir golünde asist yaptı, ikinci golünde de ofsayt pozisyonunda durarak ona gol yolunu açan futbolcu oldu. Obeekwe’de gol atarak forvette Okafor’a eşlik etti.
Diğer Kaymaklı futbolcularına haksızlık etmeyelim; hepsi iyi oynadılar. Altyapıdan gelen Efe çok yetenekli bir kaleci. Barkın, Yusuf ve Adal orta sahada iyi çalıştılar. Taner ve Berkem savunmanın kanatlarında hem iyi savunma yaptılar, hem de hücuma katkı koydular. Savunmanın göbeğinde Talat-Bahadır ikilisi, Thami ve Kone’ye gol şansı vermediler. Kaymaklı, iyi oynadı ve kolay kazandı. Düzkaya maçı bir ölçü olmamalı. Zor maçları da kazanırlarsa, üst sıraları zorlayacağına inancımız çoğalacak.
Ev sahibi Düzkaya, takımı Süper Lig için değiştirmiş ama açıkçası bu takım Süper Lig için biraz zayıf kalıyor.
Serkan stoperde çok aksadı. Binya, ilk yarı Kaymaklı’nın üç yabancısına gol şansı vermedi ama sanırım maç eksiği nedeniyle ikinci yarı yoruldu. Orta sahanın etkisiz oyunu nedeniyle kendilerine savunmada çok yük bindi. İlk yarıda sağ bek Mustafa Akış, kanat akınlarında başarılı oldu ama ikinci yarıda o da sahada kayboldu. Düzkaya’nın kanatlarında oynayan iki Ahmet de etkisiz kaldılar.
Kone ve Thami verimli olamadılar. Bu kötü futbolcu olduklarından değil, orta sahadan ve kanatlardan destek alamadıkları nedeniyle kaynaklanan bir faktördü. Eğer bir kıyaslama yapmak gerekirse, Kaymaklı daha iyi yabancı tercihi yapmış diyebiliriz.