Rum çiftçiler ile UNFICYP mensupları arasında gerginlik Rum çiftçiler ile UNFICYP mensupları arasında gerginlik
Güney’de yayımlanan Alithia, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis'in, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderdiği mektupta, bir yandan temsilci atamasını isterken öte yandan Guterres’i Avrupa temsilcisi atanmasına karıştırmak istediğine dikkat çekti.
Haberi “Hristodulidis’in BM Genel Sekreteri’ne Mektubunda Komik Argümanlar” başlığıyla ikinci manşet yapan gazeteye göre, Hristodulidis mektubunda “müzakerelerin yeniden başlamasını kolaylaştırmak için “artık bir temsilci atamasını” istediği Guterres’e “Avrupa Konseyi’ne katılmış ve katma değerini bilen bir Avrupalı olarak, Avrupa’nın Kıbrıs temsilcisi ataması önerisini de destekleme” çağrısı yaptı.
Gazete, BM’nin Jane Holl Lute’tan beridir Kıbrıs sorununda hiçbir faaliyette bulunmadığını, Genel Sekreter’in 2021’de iki tarafın rızasını alma çabasının da Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “atanacak kişinin Güvenlik Konseyi temsilcisi olmasını” Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ise BM temsilcisi olmasını istemesi nedeniyle başarısız olduğunu hatırlattı, şu vurguyu yaptı: “O zamandan beridir tam bir çıkmaz içerisindeyiz ve Başkan Hristodulidis Guterres’in kendisinden beklediği gibi netleşmek yerine ondan, Türk tarafı ile diğer bir sürtüşme noktasını, Avrupa temsilcisi atanması konusunu yüklenmesini istiyor.”
Habere göre Hristodulidis 23 Haziran 2023 tarihli iki sayfalık mektubunda, AB’nin Kıbrıs sorunundaki çabalara daha aktif müdahil olması önerisine, Guterres’in de Avrupa vatandaşı ve eski Güvenlik Konseyi üyesi olmasına atıf yaptı. Kıbrıs sorununa BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla uyumlu kapsamlı bir çözüm bulmak için müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlamasına hazır olduğunu “kendi ifadesiyle ‘çok net’ şekilde” dile getirdi.
Hristodulidis mektubunda Guterres’e özetle şu sözlerle seslendi:
“AB’nin müdahiliyetinin olumlu etkisine önceki müzakere turu sırasında siz de şahit oldunuz. Avrupa Konseyi eski üyesi olarak AB’nin yapı ve dinamiklerini şahsen bilen bir Avrupalı olarak AB’nin, BM’nin çabalarına ve atandığı zaman BM temsilcisine yardımcı olacak şekilde çalışacak bir temsilci atamasının, özellikle bu konjonktürde, kapsamlı çözüm bulma çabalarımıza potansiyel katkısının katma değerinin tam bilincinde olduğunuza inanıyorum.
Bugünkü karışık uluslararası sahnede yaklaşımımızın, Kıbrıs sorunu da dahil bütün uluslararası sorunların ana sebebinin göğüslenmesinden başka bir şey olamaz. Kıbrıs gibi uzun soluklu bir sorunda yorgunluk ve karamsarlık olabileceğini çok iyi biliyorum. Ancak aynı zamanda mevcut zorluklar ışığı altında Kıbrıs’ın daimi bölünmesini kabul etmemize izin veremeyeceğimizin de tam bilincindeyim. Aksine Kıbrıs’taki, bölgedeki ve uluslararasındaki durum, barışçıl bir hal çaresi bulmak için çabalarımızı katlayarak artırmamız gerektiğini sürekli hatırlatıyor. Ukrayna’daki ve diğer uluslararası krizlerdeki durum bize, BM anayasasındaki temel değerleri yinelememiz gereğini hatırlatıyor. Kıbrıs, BM anayasası ihlallerinin kural haline geldiğinin gösteresi oldu ve barışın zor ve kırılgan olduğu yer de burasıdır. Şimdi, bu durumu tamir etme fırsatımız var.”
Gazete, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in önceki raporlarından farklı olarak şimdi BM Barış Gücü ve İyi Niyet Misyonu rapor taslaklarında, Crans Montana çöküşünde yaptığı sert uyarısını tekrarlayarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’e “sorumluluklarınızı üstlenin” mesajı verdiğine dikkat çekti.
“Guterres Net Sinyal Bekliyor… Bu Sefer Olgular Farklı Olsun Yoksa Üstlenmeyecek” başlığıyla manşete çektiği haberinde, basına sızan ve taslak olmalarına karşın çok da değişmeyeceklerini vurguladığı iki rapordan alıntılara yer veren gazeteye göre Guterres, liderlere “bu sefer her şeyin farklı olacağına dair net mesajlar verme” çağrısında bulundu. Guterres, Hristodulidis’in AB’nin müdahil olması önerisini ve Tatar’ın da iki devlet talebini “itibarsızlaştırarak sadece Güvenlik Konseyi kararlarıyla hareket ettiğini” yineledi.
Gazete, BM Genel Sekreterliği’nin Crans Montana çöküşü sonrasındaki raporunda “Crans Montana’da Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili tarihî bir fırsatın kaçırıldığına güçlü inanç” belirttiğini hatırlattı.