19 Kasım tarihli Halkın Sesi gazetemizin manşetten verdiği bilgi şöyleydi:
“Artık İcraat zamanı.”
Gerçekten de artık icraat zamanıdır. İki aydan beri meclis başkanlığı konusu çalkalandı çalkalandı durdu, sonunda psikoljik olarak rahatsız olan Ziya Öztürkler ikinci kez yapılan oylamada yeniden 27 oyla meclis başkanlığına seçildi.
Sonuçtan hem iktidar, hem de muhalefet memnun, meclisin çalışmaya başlaması açısından.
Gerçekte CTP bu konuda diretmekte haklıydı. Bu konu bir karara bağlanmadan bir yorum yapmak istememiştim. Nice yargıçlar, nice hukuk adamları üç tane oyun geçersiz olduğunu söylediklerine göre, Ziya Öztürklerin başkanlığı bence de geçersizdi. O nahoş durumdan ötürüdür ki Ziya Öztürkler partisel bazda değil de kendi inisiyatifi ile başkanlıktan istifa etmişti. Bu kez UBP inisiyatifi eline alarak bastırdı ve 27 oyla Ziya Öztürkler’i başkanlık mevkiine getirdi. Ziya Öztürkler değerli bir politikacıdır. Bu mevki için de hiçbir talebi olmamıştı. Çok mütevazi ve dengelidir. Hayırlısı olsun.
Zorlu Töre’nin hakkını yemek istemiyorum. Zorlu Töre o koltuğu fazlasıyla dolduruyordu. Verdiği beyanaatlar, dış ülkelerdeki temsiliyetler, kabul törenleri onun karizmatik yapısını pekiştirmişti. Lakin partinin verdiği karar doğrultusunda alınan karara o da saygılı oldu.
Halkımız Zorlu Töre’nin ateşli nutuklarını ve söylevlerini hafızalardan silemeyecek. Bundan sonraki hayatında ona başarılar dilerim.
Ziya Öztürkler de, o makamı hakkıyla temsil edecek bir kapasitesidir. Yani temsiliyetlerde gönül rahatlığı içinde KKTC Meclis Başkanı olarak hazır bulunacak ve sırasında da beyanatlar verecek.
İngilizcede bir tabir vardır. “Personality...” Yani şahsiyet...
Bu gibi mevkiler hem birikim ister, hem dengeli davranma ve Anavatan’la ilişkilerde doğru çıkışlar yapma adına öyle bir mevkiyi layıkı ile yapmak.
Bazı insanlar görüntü ve duruşlarıyla karşısındakini etkiler. Personality...
Bence UBP doğru bir karar vermiştir ve doğru adamı seçmiştir. Zaten Ziya Bey daha önceki pozisyonunda bile güzel beyanatlar vermiş ve kendini kanıtlamıştır. Geçmiş bakanlık görevlerinde de başarılıydı.
Her halde artık icraat zamanı çoktan gelmiştir. Önümüzde bütçe çalışmaları var. Bütçe çalışmaları Bütçe Plan Komitesinde görüşüldükten sonra, yeni bütçe Meclisin onayına sunulacak. Herhalde her zaman olduğu gibi CTP muhalefetliğini yine yapacak ve genel kurulda red oyunu kullanacak.
Umarım bütçe çalışmalarında da aleyte oy kullanan üç milletvekili aleyhte oy kullanmazlar. Aksi bir oy kullanacaklarını sanmıyorum.
Çünkü bütçenin geçmesi demek, icraatın başlaması demektir. Bir yıl içinde yapılan çalışmaların getirdiği ödemeler yapılmış olacak. Hatta bazı yarı resmi organlara da hayat verecek yeni bütçe.
Unutmadan bir hususa daha değineyim.
Ziya Öztürkler seçilmesinin akabinde şöyle bir konuşma yapmıştır...
“Yaşanan sıkıntılardan ötürü herkesten özür dilerken,önceliki görevinin Meclis Başkanlığı seçim süreci ile yaşanan tartışmalarla zaman kaybına uğrayan çalışmalarını hayata geçirmek olacaktır.”
Özür dilemek de bir erdemdir. Ziya Bey onu yaptı.
Bu meyanda UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel de “şimdi hizmet etme zamanıdır. Şimdi meclisimizi çalıştırma zamanıdır. Şimdi bütçeyi geçirerek halkımızın ihtiyaç duyduğu projeleri hayata geçirme zamanıdır.”
Ziya Öztürkler’in de söylediği budur.
Meclis tarihinde sanırım bir ilki yaşamış halkımız. İki ay çalkantılı ve sürtüşmeli geçen kayıp bir zamandır. Umarım bu kayıp zamanı en kısa zamanda telafi ederler. Vaziyet onu gösteriyor.
Bu süreçte de CTP de bayağı politika yapmış ve gündemin nabzını tutmuştur. Kendilerince güzel politika yaptılar. CTP’nin talebi erken seçim kararı alınmasıdır. Lakin bu durum, UBP’nin tasarrufunda olan bir durumdur. Tahriklere kapılmamak lazım. Geçmişte İrsen Küçük de muhalefetin tahriklerine kapılarak erken seçim kararı almış ve siyasi hayatını kapatmıştı. O nedenle UBP’nin öyle bir karar alma lüksü yoktur.
Meclis başkanlık seçimi bittiğine göre, eskisi gibi bence yola devam edecekler.
Ne ise topluma hayırlı olsun yeni meclis başkanlığı ve bütçe çalışmaları.