Güney'den Haberler

Avrupa Konseyi kararı Rum yönetimini memnun etti

Hristodulidis “AB’nin Suriye konusunda bir yol haritası olması gerektiğini” savundu

Abone Ol

Avrupa Konseyi'nin Genel Konular Konseyi’nin genişlemesiyle ilgili sonuç bildirgesini Türkiye’nin sözde “Kıbrıs kökenli yükümlülüklerine” atıf yaparak benimsemesin Rum yönetimince memnuniyetle karşılandığı bildirildi.

Politis “Türkiye-AB ilişkilerinin, Kıbrıs Kökenli Yükümlülükleriyle Bağlantısı… Avrupa Konseyi Kararları” başlıklı haberinde, dün benimsenen kararda Avrupa perspektifi olan Türkiye de dahil 10 ortağıyla ilişkilerin mevcut durumunun kaydedildiğini yazdı.

Habere göre, kararda, özellikle Türkiye'nin uzlaşılmış çözüm zemini çerçevesinde kapsamlı çözüm konusunda somut taahhütte bulunmak da dahil olmak üzere Kıbrıs ile ilgili AB’a karşı üstlendiği yükümlülükleri de kaydedildi.

Kararda, Türkiye’nin, "Ankara anlaşmasının ek protokolünü uygulama; Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanıma; onunla ilişkilerini normalleştirme; egemenliğine ve toprak bütünlüğüne ve BM’nin Deniz Hukuku Sözleşmesi de dahil Avrupa hukuku ve uluslararası hukuk tahtında bütün AB üyesi ülkelerin egemenlik haklarına saygı gösterme" yükümlülüklerinden söz edildi.

Türkiye’ye “iyi komşuluk ilişkilerine ve Lahey Uluslararası Mahkemesi’ne başvuru da dahil anlaşmazlıkların barışçıl çözümüne saygı göstermeyi taahhüt etme çağrısı” da yapıldı.

Kararda ayrıca, Kıbrıs sorunuyla ilgili de sorunun uzlaşılmış BM çerçevesinde, BM Güvenlik Konseyi’nin bütün ilgili kararları, AB’nin üzerine bina edildiği ilkeler ve Avrupa müktesebatı temelinde kapsamlı bir çözüme AB'nin tam bağlılığı yinelendi. Türkiye’nin “sorunun dış yönleri de dahil, böyle bir barışçıl çözümü taahhüt etmesinin ve aktif katkı koymasının hayati öneme sahip olduğu” savunuldu.

BM Genel Sekreterliği tarafından müzakereleri yeniden başlatma yönünde atılan adımlardan duyulan memnuniyetin de dile getirildiği kararda, AB’nin “BM liderliği altındaki sürecin bütün aşamalarını desteklemek için aktif rol oynamaya hazır olduğu” belirtiliyor. Avrupa Konseyi, Genişleme Kararlarında, elindeki bütün imkanlarla bu yönde katkı koymaya hazır olduğunu vurguluyor.

Kararda, Maraş’ın statüsünün önemine de atıf yapılıyor ve bu çerçevede, Türkiye’nin tek yanlı eylemleri “kınanıyor ve bu eylemlerin derhal geri alınması” çağrısı yapılıyor. Avrupa Konseyi, KKTC’yi siyasi açıdan yükseltme ve iki devletli çözümü ileri götürme çabalarını dikkate alarak Türkiye’ye “Güvenlik Konseyi’nin özellikle 541, 550, 789 ve 1251 sayılı kararlarına saygı gösterme” çağrısında bulunuluyor. Avrupa Konseyi’nin, Nisan 2024’te benimsediği "Avrupa Birliği, Türkiye ile iş birliğinin daha da güçlenmesi için Kıbrıs sorununun halline yönelik müzakerelerin yeniden başlaması ve ilerleme kaydedilmesine özel önem veriyor” tezi bu kararda yinelendi.

Kararda, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bütün kararlarını uygulama yükümlülüğüne” vurgu yapılan Türkiye’nin “demokrasi, hukuk devleti, temel haklar, adalet sisteminin bağımsızlığı, yolsuzluk, ifade özgürlüğüyle ilgili bütün konularda sürekli erozyona uğramasından duyulan ciddi endişeye” de vurgu yapıldı.

Avrupa Konseyi kararında, “mültecilerle ilgili Türkiye-AB beyanının Güney Kıbrıs’a karşı da tam ve istisnasız uygulanmasının önemine” işaret edilerek, "Türkiye’nin geri iade anlaşmasını tam ve etkin şekilde uygulaması, adalet alanında ve iç konularda bütün AB üyesi ülkelerle iş birliği yapması gerektiği” savunuluyor. Türkiye’yi “vize politikasını AB ile hizalamaya” çağıran Avrupa Konseyi, Doğu Akdeniz’de gerilimin azaltılmasının önemine işaret ederek, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin iyileşmesini kutluyor.

Fileleftheros haberi “Bütün Yükümlülükler Dahil Edildi… Lefkoşa, AB’nin Türkiye İle İlgili Karar Metninden Memnun” başlığıyla aktardı.

Gazeteye göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis Perşembe günü (dün) Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Konseyi toplantısının girişinde “Suriye’deki yeni liderlerin siyasi dönüşüm, kapsayıcı hükümet kurmak ve insan haklarına saygı konularında atacağı olumlu adımlara göre ülkedeki yeni düzene karşı nasıl hareket edileceğine dair AB'nin bir yol haritasının şart olduğu” görüşünü ortaya koydu.

“Görüşme sırasında, böyle bir yol haritası önerisi sunmak niyetinde olduğunu” söyleyen Hristodulidis “Avrupa’nın dünyadaki rolünün görüşülmesi çok önemlidir. Avrupa Birliği’nin stratejik özerkliğinin güçlendirilmesi gerektiği tezimiz nettir. AB’nin stratejik özerkliği savunma, güvenlik, rekabet, üretkenlik alanından ve özellikle rekabetçi uluslararası çevreden geçer. Üçüncü ülkelerin ne kararlarına ne de tercihlerine bağımlı olmalıyız.” dedi.