Avustralyanın başkenti Canberrada Mustafa Kemalin bir anıtı ve Çanakkale Şehitlerinin anısına kurulan bir ağaçlık vardır. Anıtta Mustafa Kemale ait 1934 yılında yazılan bir mektup yer almakta ki yüksek bir kişiliğin tüm izlerini taşımaktadır.
Sanmıyorum ki, dünya tarihinde bir ülke lideri çıkıp da böylesi bir konuşma yapmış olsun ve bu derece yüksek maneviyatla gerçek bir medenilik örneği göstersin.
Okuyalım tekrar, Atatürk nasıl sesleniyor ANZAKların ruhlarına ve annelerine :
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken İngiliz , Fransız, Avustralyalı , Yeni Zelandalı , Hintli kahramanlar!
Burada , dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçikle yanyana, koyun, koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedir ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Bu kez Avustralyalı bir anne de Mustafa Kemalin mektubuna karşılık bir mektup yazar;
“Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını alicenap sözleriniz hafifletti, gözyaşlarımız dindi.
Bir anne olarak bir güzelim teselli verdi. Yavrularımızın sonsuz uykularında huzur içinde dinlendiklerinden hiç şüphemiz kalmadı.
Majesteleri kabul buyururlarsa , bizler de size “Ata” demek istiyoruz. Çünkü yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler , ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce.
Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan Büyük Ataya bütün anneler adına sevgi ve şükran, saygıyla”
Her okuduğumda tüylerimi diken diken eden , gözlerimi yaşartan bu iki mektuba ilişkin Haber Türk Muhabiri Ergur Altanın kaleminden çıkan harika bir yorumu da paylaşmak istiyorum;
Bir yanda kendi yurdu, kendi insanına karşı savaşıp da ölen askerleri şehit olarak, kahraman olarak , ana kuzusu gencecik bir evlat olarak gören Mustafa Kemal, bir yanda , oğlu belki de hiç gitmek istemediği bir savaşa sürüklenen , oğlunun ardından bağrına ateş düşen bir annenin Mustafa Kemalin mektubundan duyduğu teselli, merhamet ve saygı….
Bir yanda babalığın yüceliği, bir yanda anneliğin…
Bir amansız savaşın, bir tarifsiz yiğitliğin sonunda ne Mustafa Kemalde bir kin , ne de oğlu Çanakkalede , gurbette ölen bir annede düşmanlık…
Savaşın üzerine tesis edilmiş bir sulh , bir ferahlık yayan o güzel anneye ve babaya….
Bugün 18 Mart . Tüm Çanakkale Şehitlerimizi , bize karşı savaşanlarla birlikte Mustafa Kemal gibi saygıyla anıyorum.
Bir sulh yazısıdır bu; Çanakkaleden yola düşen bir özgürlük, direniş ve insanlık yazısı….
Mustafa Kemalin ve o güzel annenin dostluğunu , empatisini ve o hoyrat , sızılı zamanlarda dahi her türlü dayatmalardan uzak sakince sulhunu özlüyorum ben….
Kaynak: Nurdan Muradoğlu, hhtps://trtr.facebook.com/notes/Avustralyalı-bir-annenin-atürke-gönderdiği-mektup