Şunun şurasında okulların açılmasına bir ay kadar süre kaldı. Yüz yüze eğitim olmazsa olmazım. Ancak aklımda da yine deli sorular var. Peki bu "yüz yüze eğitim" nasıl işleyecek? Yol haritası ne olacak? Bir okulda pozitif vaka çıkarsa ne olacak? Temaslılar ne olacak? Eğitim nasıl devam edecek? Eğitime bir süre ara mı verilecek? Ara verilirse, hasta olanlar nasıl eğitim verecek veya alacak? Temaslı nasıl eğitim verecek veya alacak? Temaslı için on-line eğitim mi olacak? Dün akşam okuduğum bir haberle aklımdaki deli sorular daha da arttı. Habere göre; Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'nde bir pozitif vaka nedeniyle daire bir hafta hizmet vermeyecekmiş. Peki ya okullarda benzer bir olayda ne yapılacak? Az önce bir haber okudum. Sendikalar, eğitim bilimciler, doktorlar bazı şeyler söylüyor da çözüm yok maalesef. Okullara maskesiz gelen çocuklar varken, okullarda yeterli temizlik malzemesi yokken, yeterli hademe yokken, bir de bunlar yetmezmiş gibi toplum vurdumduymaz bir şekilde yaşarken okulları yüz yüze eğitime açmak değil okullarda yüz yüze eğitimi sürdürülebilir hale nasıl getirebiliriz planlamamız gerekir diye düşünüyorum. Ha; bunları düşünmek için de öyle uzman falan olmaya da gerek yok. Sadece "duyarlı ve bilinçli vatandaş" olmamız yeterli. Yoksa, görünen köy kılavuz istemez misali eğitim yine duvara toslayacak. Eğitime yıllarını veren bir öğretmenin naçizane önerileri bunlar. İsteyen istediği gibi değerlendirir. Sağlıkla kalın.
(Derviş Atakan)
Şimdi yorum yapacağım konuda bu kadar beklememin sebebi Türkiye'deki yangınların biraz olsun kontrol altına alınması ve acı üzerine herhangi bir polemik üretmek istemememdi. Ama belli ki iktidar yangınları söndürme niyetinde değil. Tüm Türkiye'nin acısını paylaşmakla birlikte bizim lillicilere oradan bir örnek göstererek bir soru sormak isterim! Kıbrıs'ta çıkan yangında Rum liderliğinin KKTC'nin yardım talebini redetmesine veryansın eden vatanperverlerimiz, Türkiye 10 gündür yanmaya devam ederken ve Yunanistan dahil birçok yerden yangına müdahale için uçak gönderme talebi yapan tüm ülkeleri geri çeviren oradaki iktidara söyleyecek hiç sözünüz yok mu? SAMİMİYETSİZSİNİZ! Söylediğiniz ve yaptığınız hiç bir şeyi içselleştirmiş değilsiniz! Tek amacınız kamu kaynaklarını çalmak! Bunun için de ne gerekirse yaparsınız!
(Alev Şensoy)
İlkokulda hemen hemen hepimize öğretilen (ve şu anda bizlerin de öğrettiği) bir şarkı vardı.
'Dağlar ardında, bir orman varmış.
Orda bütün hayvanlar mutlu yaşarmış.
Bir insan gelmiş, çok da zalimmiş.
Vurmuş tek tek onları, yakmış ormanı.
Yağmur yağmamış, güneş açmamış.
O zalimin sonunu gören olmamış.'
Son günlerde yaşanan felaketleri, insanların yersiz yurtsuz kalışlarını, çığlıklarını, hayvanların cayır cayır yanışlarını izledikçe olduğumuz yerde nefes alamaz, yaşayamaz olduk. Nedense bu felaketlerin ilk gününden beri dilime bu şarkı dolandı. Ama istiyorum ki bu zalimin sonunu biz görelim, bilelim yani. Aşikar olsun istiyorum. Çünkü bu zalim, bizim bildiğimiz zalimlere benzemez. Bunun adı soykırımdır insanlık dilinde. Öyle uzaktan izlemeyle çözülmez. Evleri, tarlaları, ağaçları, hayvanları, emekleri, hayalleri, geleceği yanan bu insanların günahı bulsun görelim istiyorum. Bu şarkı değişsin, zalimin sonu olsun artık!!!!
(Yaşar Buhara)
" İlim üç karıştır. Birinci karışını öğrenenler kibirli olurlar.
İkinci karışını öğrenenler mütevazı olurlar.
Üçüncü karışını öğrenenler ise aslında bir şey bilmediklerini öğrenmiş olurlar. "
(Betül Arslan Akkuş)
Türkiye’de olan veya olmayan Türkiye adına o kadar kalbi güzel atan insan var ki, yangının soğutma kısmını, doğa yağmur yağdırarak devir aldı.. Güzel günlerde kal cennet vatan..
(Berkem Korbay)
Kıbrıslı Türklerin bu topraklarda onuruyla, diğer ülke insanları gibi mutlu, huzurlu, gururlu bir şekilde yaşama hakkı için mücadele eden tüm gazi ve şehitlere minnetlerimi sunarım.
Tek bir ihtiyacı için bile bir çivi çakamayacak kadar içi boşaltılmış bir yapıda sizin, "ya ya ya şa şa şa" koparmak için attığınız hamasi, sığ ve boş nutuklarınızın zerre bir etkisi yok.
Ekonomisiyle, demokrasisiyle güçlü bir yapı kurma gibi bir derdiniz hiç olmadı.
Çok fazla bir şeye de ihtiyacınız yoktu halbuki.
Bu ülkeyi ve insanını sevseniz yeterdi..
(Aral Moral)
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.