Türkiye'deki ekonomistler doların psikolojik sınırı olan 24 TL’yi işaret ediyorlar, e bu sınır aşılırsa boku yedik demek midir?
(Hasan Mullaoğulları)
Biraz daha sakin.
Biraz daha objektif.
Biraz daha hoşgörülü olmak gerek.
Son zamanlarda sosyal medyanın ayarsızlığı bölgemiz içinde son sürat gidiyor.
Bu kadar küçük bir toplum içinde yerli yersiz, mantıklı mantıksız, ilgili ilgisiz konularda sosyal medya üzerinden nerede ise 3 dünya savaşı çıkacak.
Birbirimizi sevmek zorunda değiliz. Birbirimize saygı duymak insanlık özelliğinin temelidir.
Yıpranan toplum ruh yapısıdır.
Biraz daha ılımlı hoşgörülü, sen ben değil, biz ve bizim mantığı ile hareket etmekle kazanan biz oluruz, aksi kaybeden de biz oluruz.
Eleştiri demokrasi kültürünü benimsemiş insanların saygı ve ölçü sınırları içerisinde yapacakları en doğal bir harekettir.
Buna cevap vermek yine saygı ve ölçülü bir üslupla herkesin hakkıdır.
Kırmadan, kralcı olmadan, biatsız ve icazetsiz ve de insana saygı kuralları içerisinde hakkımızı kullanalım.
Narsist bir düşünce egoist davranışlar yaratır. Her şeyi manüpüle etmek boş işlerle uğraşanların özelliğidir.
Hade birazcık daha sabırlı ve soğukkanlı olmayı deneyelim lütfen
(Hüseyin Cumaoğlu)
İşin yasal ya da diplomatik utancını geçtim.
Devlet, makam ciddiyeti falan hiç konuşmuyorum.
Tatar, Türkiye’ye gitmiş de…
Vekalet bıraktığı Töre de gitmiş.
O giderken kimseye vekalet de bırakmamış.
Böylece ülke ‘Cumhurbaşkansız’ kalmış.…
Bir eksiklik hisseden ya da fark eden oldu mu?
(Cenk Mutluyakalı)
Ne düşünürmüşüm!
Asgari ücretli insanımın artık Aç olduğunu!
Yoksulluk maaşı alan insanımın hayat değil, Dram yaşadığını...
Sömürülürken, kendi insanımızı sömürdüğümüzü...
Çocuklarımıza bırakacağımız vatan olmayacağını, çünkü zaten çocuklarımızın bu topraklarda yaşamayacağını!
İnsanımızın 100 yıldır hep göç yolunda olduğunu...
Bırakıp gitmek kaderleri olduğunu...
Kimsenin insanımızın kaybını, gidişini,
durduramadığını...
Geri döndüremedlğini...
Kalanların tükendiğini...
Birileri nemalanırken, birilerine yaşama hakkı verirken bu güzel Ülke;
Kendi çocuklarına iş, aş vermediğini...
Kıbrıslı Türklerin Lidersiz, hedefsiz, Yurtlarından, geleceklerinden büyük endişe duyduklarını...
Kendi topraklarımızda verdiğimiz mücadeleye kendi yönetenlerimizin bile saygı duymadığını...
Bu ülkeyi Vatan bilen Vatan yapan insanların canlarının, topraktan daha değersiz olduğunu düşünenler olduğunu, düşünüyorum...
Düşünürüm diye, suç mu işliyorum?
Umarım yanılıyorum.
8 Haziran 2022
Not: Değişen tek şey hallerimizin daha beter olduğu ve olacağı gerçeğidir.
Bir toplum göz göre göre yok oluyor.
(Eralp Şerifoğlu)
SOSYAL MEDYANIN SESİ
