Ben çok şüpheli ve kaygılıyım. Bizim ısrarla bağımsızlık istediğimiz K.K.T.C. Devleti olarak tanınmasında ısrar ettiğimiz, göze batan ve gözden kaçırılan mallarımızın kaybolmasına sebep olan şahısların ve hükümet yetkililerinin (Ana vatanın yardımlarının karşılığında nankörlük edenleri lanetliyorum).
Fakat herkesin Yahudilere haksız olarak satışına vesile olan bir yetkiyi bilerek veya bilmeyerek % 51 hissesine sahip olan mal sahibine o yabancıya satılmasına yetki veren devlet mi, yoksa devlet içinde çıkarları olan birileri mi? Yetki veren mal sahibi % 51'i karşılığında ne almıştır? Devlet, vatandaşın % 51 hissesine karşılık ne aldığını istemezse, bu yüzdelik oyunuyla devleti satmak anlamına gelir.
Ayrıca bütçenin % 70'ini kamuya personeline harcanan Kıbrıs halkının, hem anavatanın yardımıyla Rum tarafına alışverişe giden kamu çalışanlarını alışveriş yapmalarını kısıtlamak, yalnız işverenlerin izniyle gitmelerine müsaade etmek daha doğru olacağını düşünüyorum. Yalnız zaruri eşyalar için işverenlerin Rum tarafından alışveriş yapmalarına izin verilmesi uygun olur.
Bu eleştirilerimin devamı olacaktır.
(Adil Erdem Ersalahi)
İşçinin HAKKINDAN yanayım her zaman.
Ancak İŞİN de hakkından yanayım.
Bugün tatil.İscinin tatil hakkı.
Bizim belediyenin işçileri anayolda hendek temizler.İste bu da işin hakkı.Karayollarının yapacağı işi yapıyorlar.Hade onu geçtim bu kadar mı acil bu yolun hendeklerinin tatil günü temizlenmesi.
Sakın ha klavye kahramanlığı yapmaya kalkmayın.
Bu aciliyeti olan bir iş değildir.
(Hüseyin Cumaoğlu)
TARİH ÖĞRETMENİ GÖRSÜN GÖZLER:
"1. Kıbrıs sorunu konusundaki söylemlerinde milliyetçilerin yalancı olduğu,
2. TMT’nin, 1963 öncesinde barışın korunmasından rahatsız olduğu,
3. Kıbrıs Türkleri’nin1963-1974 döneminde gerçekte mağdur olmadıkları, ama mağdur edebiyatı yapıldığı
4. Lefkoşa’da hiçbir ciddi çatışmanın olmadığı, 25 Aralık sonrasında barış olduğu ve başka hiçbir çatışma çıkmadığı
5. Limasol’da ise biraz çatışma olduğu ve başka bölgelerde hiçbir çatışma çıkmadığı,
6. Silah ve cephanemizin olmadığının yalan olduğu, bol silah ve cephanemizin olduğu
7. Bölgelere silah ve cephane nakli konusunda hiçbir sıkıntının yaşanmadığı,
8. Adada hiçbir sorun olmadığı ve AKRİTAS PLANI’nın da yalan olduğu
9. Rum saldırılarının planlı olmadığı ve küçük Kaymaklı kasabasının da sırf mağduriyet yaşanması için hiç gerek yokken, TMT tarafından gereksiz yere boşaltıldığı,
10. TMT’cilerin bugün artık, boşuna mücadele ettiklerine inandıkları..." gibi iddialar bir tarih sınavında öne sürülmüş olsaydı, bu iddiaların sahibi gerçek tarih öğretmeninden okkalı bir sıfır alır ve sınıfta bırakılırdı...
Gelin görün ki, şimdilerde bu iddiaları öne sürenler Kıbrıs Türk halkının paralarıyla okutularak meslek sahibi yapılmış bazı tarih öğretmenleridir ve ne kadar korkunçtur ki, derslerde çocuklarımıza tümüyle yanlış ve amaçlı bu iddialarını da boyuna enjekte etmektedirler... Güney Kıbrıs'ın çok iyi bilinen ırkçı tarih kitaplarında bile böylesi bir tarih istismarı cüretine tevessül edilmez... Hele de nedir be arkadaş "Akritas Planı yoktur" saçmalaması!.. Rum "Patris" gazetesindeki ifşaatın belgeleri internette sırım sırım sırıtırken!..
(Ahmet Tolgay)
Sn. Ersin Tatar, bugün ülkemize gelecek olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın yine önemli mesajlar vermesini bekliyor musunuz?
Sn. Ünal Üstel, Cuma günü yapılan Bakanlar Kurulu’nda döviz krizine karşı önlemler için komite kurarak bazı kararlar alıp kamuoyuyla paylaşılacağını duyurmuştunuz. Ancak bu komiteden bir ses seda çıkmadı…
Sn. Fikri Ataoğlu, çok sevdiğiniz bir partilinizin ani rahatsızlığı sonrasında partilileriniz adeta seferber olmuş. Ne gerekirse yapılması için talimat vermişsiniz. Bir kez daha herkesin gönlünde taht kurdunuz bizden söylemesi…
Sn. Ziya Öztürkler, son zamanlarda size ulaşmak Amerikan Başkanı Biden’a ulaşmaktan zor olmuş. Kimseyle bu aralar görüşmüyormuşsunuz. Hayırdır bu kadar mı yoğunsunuz…
Sn.Fırat Ataser, Cuma günü Lapta’da başlayan Turizm Festivali’nde beklediğiniz ilgiyi gördünüz mü? Özellikle turist ziyareti oldu mu?
Sn. Turgut Alas, sizin de açıkladığınız gibi Mesarya’da sulu tarım yapmak büyük bir hata. Zira sebze ve meyve için yıllardır kullanılan topraklar belli. Mesarya arpa-buğday gibi kuru ziraat ürünleri için uygun topraklara sahip…
Sosyal Medyanın Sesi
