Şok ve hayret (miş)
Yani sanki de bunun olacağını kimse bilmiyordu? Herkes Türkiye seçimlerinden sonra dövizin hızla yükseleceğini bal gibi biliyordu. Geriye dönüp bir bakın tv-radyo programlarına çıkan ekonomistler bunları bağıra bağıra söyledi. Tekrar tekrar gazete sayfalarında yazdı. Bunlardan alıntı yapan sosyal medya kullanıcılarıysa yüzlerce paylaşım yaptı. O zaman neden şoktasınız? Neden hayret içindesiniz?
Olacağı evvelden kestirip olduktan sonra şoka girmek ya da hayret etmek neyin kafasıdır?
Bende hayret içindeyim, şoktayım. Benimkisi farklı. Ben olacaklar belliyken bizi yönetenlerin hiç tedbir almamasına, hazırlık yapmamasına ve onların “komiteye havale çalışmalarını alkışlayanlara” şaşıyorum.
Oysa krizin ortaya çıktığının hemen sonrasında bakanlar kurulu toplanmalı ve krize yönelik kararları almaları gerekirdi. Maalesef bizi yönetenlerin böyle bir vizyonu yok. Tek dert 1 milyon sterline seçilecek milletvekilliğini kazanmak . onlar için tek Zafer bu.
O zaman çalsın sazlar .
(Bülent Dizdarlı)
Adanın kuzeyinde artık gazetecilik yapmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Gazetecilerin haber takibi yapması engelleniyor, haber kaynağına ulaşımı kesiliyor. Sırf eleştiriyor yani aslında işini yapıyor diye kraldan çok kralcılar işten çıkarıyor, parasını ödemiyor… Ama her köşe başında etikten, ahlaktan çok uzak gazetecilikle ilgisi olmayan emir erleri türüyor! Tıpkı Türkiye medyasında olduğu gibi… Türkiye’nin aydınları, gazetecileri ya ülkeden sürgün ya hükümsüz cezaevinde… Ya da işini yapamıyor!
Yapılan kabalık değil! Yapılan yerleşik linç kültürünün açık tezahürüdür! Nezaket bir kültür, görgü olduğu kadar öğrenilen de birşeydir. Burada ise bilinmeyen ya da öğretiyle değişecek birşey yoktur! Bu yaşananlar normalleştirildikçe çoğalacak! Ve örgütler buna kabalık deyip geçtikçe çok kolay çoğalacak! Artık sırf birşey söylemiş olmak için birşey açıklamak değil anlamlı bir tavır ortaya koymak gerekiyor!
(Aysu Basri Akter)
Gendi memleketlerine almadıkları yetmezmiş gibi artık gendi memleketimizde da kapının önüne gonulur olduk... Türkiye'de gazetecileri içeri atanlar burada da gazetecileri dışarı atmaya başladı...
(Ahmet Vamık)
ASIL ÖNEMLİ OLAN: Cumhuriyet Meclisi Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi, “Kredi Kartı ve Banka Kartı ile Yapılan Perakende Mal ve Hizmet Alımlarına İade Yapılması (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nı görüştü ve tasarıyı oy birliğiyle onaylayarak Genel Kurul’a sevk etti. Boş versenize siz... Asıl önemli olan tüm mal ve hizmet satanları kredi kartı kabulüne mecbur etmektir... Kredi kartı kabul etmemek gittikçe yaygınlaşıyor..
(Ahmet Tolgay)
Türkiye'nin yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya hesabını takip ediyorum twitter'dan.. Adam bağırmadan konuşuyor, öfke kusmuyor, tehdit etmiyor, üstünüzde tepineceğiz kemiklerinizi kıracağız demiyor.. Tebessüm ediyor.. Şeffaf ve anlaşılır konuşuyor meydan okumuyor.. Umarım adalet, hakkaniyet ve hüsnüniyetle makamını görevini icra eder, makamına yakışır..
(Bala Kayadelen)
Sahte dostları anlamak kolay olmuyor!
Sizinle konuşmayı bırakıp, hakkınızda konuşmaya başlayınca anlıyorsunuz.
Oysa baştan söyleseler ya şerefsiz olduklarını.
(Eralp Şerifoğlu)
SOSYAL MEDYANIN SESİ
