banner913
banner932
banner1032

SOSYAL MEDYANIN SESİ

banner1020

banner1045
SOSYAL MEDYANIN SESİ

banner971
2 olay; utanması gerekenler
 
1- Gönyeli’de bir parkta, Afrika kökenli iki kişi tartıştı, biri, diğerinin yüzünde soda şişesi kırdı. Polis tahkikatı sonrasında saldırganın 5 bin 300 gün, yani 14 senedir bu ülkede kaçak kaldığı anlaşıldı…
2- internet üzerinden ilan veren bir şahıs, “parasını vereceğim, vatandaşlık istiyorum. Özelden bana ulaşın” diye yazdı…
Maalesef ülkemize gelen yabancıların buraya bakış açısı çoğunlukla bu.
- Bir önemimiz yok…
- Yasalarımız çiğnenebilir…
- Kolayca suç işlenebilir…
- Suç işleyene bir şey olmaz…
Bu ülke ne hale geldi, bir daha düşünelim.
Denetim işe birlikte kaçak yaşama müdahale edilmesi, suç oranlarının da düşmesini sağlayacaktır.
Bayrak, vatan, millet diye cümlelerine başlayanların ülkenin içine düştüğü bu zavallı duruma üzülmediklerinden eminim.
Yazık…
 
(Hüseyin Ekmekçi)
 

 
Gündem Güngör Skandalı: Dikmen çöplüğü yangınları ve zehirlemeleri yıllarca bize kan kusturduktan sonra bir AB projesi olarak AB finansmanıyla devreye konulan Güngör modern çöplük tesislerini de genlerimize işleyen basiretsizliklerimiz yüzünden en sonunda ve tabii ki çok kısa sürede, o ilkel Dikmen çöplüğüne benzettik... Güncel olaya dönüşen yangınlarıyla AB damgasını taşıyan bu çevreci tesisler de maalesef teneffüs ettiğimiz havayı ağır dozda zehirlemeye başladı... Bizi dışa karşı da mahcup duruma düşüren bu skandalın hiçbir geçerli mazereti olamaz... Sorumlular mutlaka hesabını vermelidirler...
(Ahmet Tolgay)
 
 
Kutlu Adalı’yı susturarak toplumun demokrasi ve özgürlüğe olan inancını da karanlığa gömeceğine inananlar, Adalı ile bütünleşen değerlerin hep yaşadığından, bu değerlere Kıbrıs Türk toplumunun sonuna kadar sahip çıkacağından bihaberdir.
(Turgut Alas)
 
 
Dünya liderleri ve çocukluk hatıralarım... “Dünya liderleri,” sanki de “mahalle maçı” yaparlar. “Ayakta sallanan lider,” takıma yeni oyuncular -İsveç ve Finlandiya- almaya çalışıyor. Çok istekli. Ne için; daha çok insan öldürme ve daha çok yaşam mahvetmede, gerginlikte, didişmede, “karşı takıma” üstünlük sağlamak için. Çocukken Ayluga’da, 10-15 çocuk toplanırdık. Mahallenin abileri önde -onlar da çocuk- biz küçükler arkada, ellerimizde kuş lastikleri, komşu mahalleye yürürdük. “Harp isterik” diye de bağırırdık. Şimdi haberleri izlerim; liderler tam da bu kafada. İnsanlığın sorunlarını çözmeye, işbirliğine, barışa, doğayı korumaya, insan haklarına hayvan haklarına yokturlar da, kavga dövüşe vardırlar. Düşmanlık ölüm yıkım ne kazandırıyor ki insanlığa? Ne geçiyor ki bu liderlerin ellerine savaşlarla, düşmanlıklarla? Bunları koyacaksın bir göçmen teknesine, balık istifi, üzerlerine birer sahte can yeleği, Libya’dan İtalya’ya gitsinler. Gecenin karanlığında, denizin ortasında, hava fırtına, hade alabora olmasın ama tekneleri de su alsın... Ya da, onkolojiden başlayarak bir büyük hastanenin bölümlerini dolaştıracaksın ayakta uyuyuncaya kadar. Sonra da 20-30 hastalık koğuşta uyutacaksın... Çocukken maçlarımız, bugünkü dünya düzeninden çok daha adildi. Yazı tura atar, takımları bir sen bir ben şeklinde oyuncu seçerek kurardık. Takım kaptanları mahallenin en başarılı oyuncuları olurdu. Hakem yoktu. Altıda “haftaym” on ikide biter. Üç korner bir “penarti.” Kale direği de yoktu. Ama o yaşta vicdanlarımız vardı. Çocuk aklı bile olsa bir aklımız vardı. Sonuçta maç yapmaktı amacımız. Kavga değil. Çirkinleştirmezdik hiç maçlarımızı. Bunlarda ne vicdan ne akıl var. İnsanlık da bunların arkasından davul zurna yürüyor... Yuh, bu dünya düzenine! Kuranlara ve uyanlara...
(Mustafa Gürsel)
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.