Bir iş adamı ya da aile fertlerinin hangi arabayı kullandığı kimseyi ilgilendirmez ama bir milletvekilinin oğlu Ferrari satın alıyorsa hangi ülkede yaşarsanız yaşayın bu bir haber konusudur... Aile fertlerinizle bir siyasetçiye yakışır şekilde yaşayamayacaksanız hiç siyasete bulaşmayacaktınız... O Ferrari'nin hesabını da elbette ki vermeniz lazım ama öncelikle içine ettiğiniz ülkenin sembolü olan Girne Antik Limanı'nın turizm sezonunda halen şantiye halinde olmasının hesabını verin...
(Ahmet Vamık)
Ben müziğin dili dini ve rengi olduğuna inanmam. Müzik evrenseldir.
Bugün bir dinlence yerine gittim. Başımda sürekli aynı dilde müzikler. Servisteki elemanı çağırdım ve "Neden arada Türkçe müzik de yayınlamıyorsunuz" dedim.
Verdiği cevaba 3 tel saçımda düşecek oldu. "Patron Türkçe müzik yayınlanmasını istemiyor "dedi.
Şimdi güler misin ağlar mısın. Isırır mısın teper misin? Lafa bak "patron Türkçe müzik çalınmasını yasakladı" Yani tam Müslüman mahallesinde salyangoz satmak bu işte.
Kasaya ödemeye gittim kasadaki görevliye aynı durumu ifade ettim hayret" Doğrudur Patron Türkçe müzik çalışmasını yasakladı" dedi.
İşte şimdi ırkçı olmak, şövenist, faşist olmak terörist olmak geçiyor insanın içinden.
Daha iyi günlerdeyiz. Yakında diskolara girerken "Damsız girilmez" derler ya... "Buralara da "Ecnebisiz girilmez" diye bir ibare okursanız sakın dininizi dilinizi milliyetinizi değişmeyin.
(Hüseyin Cumaoğlu)
Girne'nin göbeğinde güpegündüz ofisinde bir avukatı kurşunlamak nedir ? Tetikçi 21 yaşındaki çocuk havaalanında kaçmaya çalışırken yakalanmış... e azmettirici ne olacak??
(Tekin K. Birinci)
“Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz.”
Atamızdan vatan topraklarını satana sattıranlara bir ders daha! Tabii anlayana.
(Eralp Şerifoğlu)
Bu bilet fiyatları ile Turizmin gelişmesini bekleyenler tek sıra halinde Barış ve Ruh hastanesine marş marş.
(Emirali Tatlıdil)
Aklınızda bulunsun.
Türk Cemaat Meclisi; Anayasaya göre kendi uhdesine giren görevlere atadığı ve görevi gereği seyahat mecburiyeti olanlara araba alması için, düşük faizli beş yıl vadeli kredi verirdi.
Bunlara Travelling Officer" derlerdi.
Öyle bol RHA araçlar yoktu.
Travelling Offiecer, görev gereği seyahat ederken kullandığı benzini cebinden öder, harcama belgesi ile kendisine ödenirdi
Benzin ficciği denilen maskaralıklar yoktu.
Üniversitenin hangi bölümünde görürsünüz bilmem ama;
Kıbrıs Türkünün çok ciddi bir mali yapısı olduğunu öğreniniz.
(Hüseyin Garip)
SOSYAL MEDYANIN SESİ
