Belki tekrar olacak , belki bazılarınız "bu insanlar köle değil diye tekrar tepki koyacaksınız ama ben ısrar edeceğim. İki büyük sorunumuz var.
1- Çevre inanılmaz kirli
2- Ülkede kaçak yaşam var.
Ülkeyi temizlemek için kaynak ve özellikle eleman yok deniliyor.
Öte yanda cezaevleri kaçak yaşamdan yakalanan kişilerle doldu taştı. Bu insanları yedirip içiriyoruz ve ülkelerine gönderilmeleri için para bulunmasını bekliyoruz. Parayı da çoğunlukla kendi cebimizden veriyoruz.
O zaman neden iki olumsuz olayı bütün düşünmüyoruz.?
Çevre temizliği ceza evindeki bu kişiler asgari ücret üzerinden çalıştırılıp sağlanabilir. Böylece bu mahkumlarda , hapis yattıkları sürece çalışıp hem kendi ihtiyaçlarını hem de ülkelerine dönecek parayı tedarik edebilirler.
Kimse bana bunun insan haklarına aykırı olduğunu söylemesin. Bu Avrupa ve ABD de çok uygulanan bir karardır.
Bizim tek eksiğimiz yasaların buna izin vermemesidir.
Hükümet ve Yüce Meclis, Lütfen göreve...
(Bülent Dizdarlı)
İnsanız. Etten kemikten ,sinir sistemi ve ruhsallıkla yaratılmışız.
İnsan olma özelliğimiz beynimizin düşünmesi, düşüncelerimizi anlatabilmemizden kaynaklanır.
Ama maalesef beynimiz dilimize hep yanlışı söyletir. Soyletir de bir müddet sonra yüreğimiz beynimizin dilimize soylettiğinden sızlamayan başlar.
Gelin beyninizi de dilinizi de yüreğinizi de bir bütün yapalım. Ne de olsa hepsi aynı beden üstünde.
Tabi "önce insan derseniz"
(Hüseyin Cumaoğlu)
Evrensel Hasta Hakları Derneği soruyor: “En son ne zaman kapalı alanlarda sigara denetimi yaptınız?”
En temel yönetim tarzını “rica, minnet, itaat” üzerine odaklayan, irade yoksunu, talancı anlayışlar denetim de yapmazlar.
Hangi alanda “denetim raporu” var, söyleyiniz lütfen…
Her gün bir gencimizi, dostumuzu, yakınımızı kanserden yitirdiğimiz bir ortamda, Evrensel Hasta Hakları Derneği "kapalı alanlarda sigara denetimini" sorgulamakla son derece haklı…
Sanırım hepimiz biliyoruz, ülkeyi yönettiği iddiasındaki modeller için siyaset, denetim değil kanserden ölenlerin cenazelerine gitmek anlamına geliyor.
Öyle yapıyorlar görevlerini...
(Cenk Mutluyakalı)
Kapımıza dayanan iklim krizi - su kaynaklarının ekonomik kullanımı- hızla artan altyapısız inşatlar - gereğinden fazla yapılaşma ve habire üçüncü ülkelerden pompalanan nüfus- tarımın ve hayvancılığın durumu- ilk ve orta eğitimin durumu, üniversitelerimizdeki eğitimin kalitesi- Trafik , ulaşım
ve karayollarımızın sorunu-Elektrik sorunu bla bla bla sorun çok
peki hükümetin icraatları?
Ben elle tutulur birşey göremiyorum hep günü kurtarma operasyonları daha ötesi yok. Peki ne olacak milletin hali?
(Hasan Mullaoğulları)
Facebook'ta bir gençleşme furyasıdır gider.
Tıkla gençleş.
Hayaller Bella Hadid;
Gerçekler Lok Lok Cemaliye
(Cenk Özdağ)
Kıb- Tek'in AKSA borcu 1.2 milyar TL oldu, ay sonu 1.5 milyar TL. Kullanıyoruz, biz ödüyoruz, Kıb- Tek ödemiyor. Devletin en önemli kurumu kaynaklarını har vurup harman savururken, ihaleciler yine ellerini ovuşturuyor... Liyakatsiz yönetim, ihalecilerle iş tutuyor..
(Hüseyin Ekmekçi)
SOSYAL MEDYANIN SESİ
