AB'nin birçok lideri çözülmemiş bir sorunu yani bölünmüş Kıbrıs'ı üye yaparak büyük hata işlediğini defalarca dile getirmişti. Şimdi ise diğer bölünmüş bir ülke olan Moldova'yı üye yapmaya girişiyorlar. Hatta daha da önemlisi savaşın hala daha devam ettiği üçte bir toprağı işgal altındaki Ukranya'yla üyelik görüşmelerini başlatma kararı almaları, AB'nin artık genişleme sürecinin kriterlerini değiştirdiğini ve daha siyasi bir genişleme politikasını artık açıkça uygulamaya soktuğunu gösteriyor. Ekonomik kriterler gibi AB'nin olmazsa olmaz prensiplerine ne oldu? Yazık AB artık kendiyle çelişe çelişe tüm inandırıcılığını yitirmek üzere..
(Mete Hatay)
Rum Yönetimi'nin inşaat sektörüyle ilgili başlattığı süreçle ilgili endişeler gerçekten çok ciddi. Hükümetin pervasızlığı ise anlaşılır gibi değil.
- Sakın bu nerede duracağı belli olmayan "hukuki" süreç, sonuçsuz müzakereler sürecine yeniden dönülmesi için olmasın. Çünkü, “Ucu açık olmayan, sonuç alıcı müzakere” önerisine de ne Rum Yönetimi, ne de artık onun açık destekçisi olan AB, ABD ve BM olumlu bir cevap vermemişlerdir. Hatta ABD Kıbrıs Büyükelçisi Julie Fisher, Maria Angela Holguin'in görevinin sıkı takvimlere bağlı olması gerektiği görüşüne bile katılmadığını da Yunanistan'daki bir forumdaki konuşmasında dile getirerek, zemin arayışının dahi ucu açık bir şekilde sürdürülmesi fikri ortaya atılmıştır.
- Bir yandan Türk tarafı iki devletli çözüm ve tanınmayı gündeme getirirken, diğer yanda Ana Muhalefet ucu açık, sonuçsuz müzakereler yerine müzakerelerin sonuç alıcı ve ucu açık olmaması konusundaki ısrarı, bu “hukuki” sürecin gündeme tekrardan getirilmesinde etkili olmuş olabilir mi?
- Üstelik, tanınma konusunda olmaz deniliyor ama Rum tarafı böyle düşünmüyor galiba... Ki, tanınma düşüncesinden vazgeçilmesi yönünde Kıbrıslı Türkleri tedirgin etmek için mi bu “hukuki” süreçleri yeniden gündeme getirdiler? Konuya bir de bu açıdan bakmak gerekir.
- Şimdi, geçmişteki 60 yılda Rolandis’in sıraladığı, Rumlar tarafından 15 kez reddedilen çözüm fırsatları ve 2004 Annan Planı'na "Hayır" ile Crans Montana “Masa devrilmesi” sonrasında yeniden ucu açık müzakerelere mi dönülmesi gerekir ki bu “hukuki” süreç yeniden durdurulsun. Yoksa, hiç değilse müzakere zemini arayışı adı altındaki "ucu açık" görüşmelere olsun katılarak, tanınma riskinden Rum tarafını, ABD’yi, AB’yi ve BM’yi rahatlatarak, onların "uslu çocuğu" olmak mı gerekir?
Cevapları çok net deli sorular…
İNŞAAT SEKTÖRÜNE BU SALDIRI, UCU AÇIK SONUÇSUZ MÜZAKERELER KAZIĞINA AÇIK BİR DAVETTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR...
(Çetin Uğural)
Çoğumuz “Kolej” mezunlarını kıskandık, değil mi? Ne güzel… Bu topraklarda imreneceğimiz kurumlarımız var, halen…
Kolej mezunlarının 60’ıncı Yıl etkinliği görkemli geçti. Paylaşımlarına bakıyorum da hepsi toplumda önemli yerlere gelmiş isimler…
Haklı bir gururu yaşıyorlar.
Başarabiliriz demek ki…
İyi eğitimle, bilgiyle, emekle…
Şimdiki “rantçı” kolej sınavı sistemini de tartışmamız gerekmez mi, “nostalji” yaparken…
Eğitimin içeriğini de…
(Cenk Mutluyakalı)
Sn. Ünal Üstel, hükümet olarak çiftçilerin beklentilerini karşılayacak adımlar atmanız bekleniyor. Bu yıl adanın büyük çoğunluğunda yaşanan kuraklığa karşın orta ve doğu Mesarya bölgesinde yapılan hasat sonrasında gerek buğday gerekse arpaların alımının yapılması bekleniyor… Bizden iletmesi…
Sn. Hakan Dinçyürek, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde özellikle kardiyoloji bölümünde çok başarılı operasyonlar yapılması dikkatlerden kaçmıyor. Artık vatandaşların sağlık için yurt dışına gitmesine gerek kalmayacak gibi…
Sn. Nazım Çavuşoğlu, okullarda tatilin başlamasıyla birlikte herhalde tadilat işleri de başladı. Ancak bazı okullarımızda tadilat değil yeni binalar yapılması gerektiği konusunda sitemler alıyoruz. Bu konuda size talep geldi mi?
Sn. Erhan Arıklı, Yıldırım köyü ile Geçitkale’yi birbirine bağlayan yol yapımında yaklaşık 1 yıldır 200 metrelik bir sorunlu arazi için yolun kullanımı sağlıklı yapılamıyormuş. Bu konuda bir çalışma yapılması şart…
Sn. Hasan Sadıkoğlu, İskele Festivali yine gerek kültür sanat, gerekse sportif etkinliklerle oldukça hareketli bir şekilde devam ediyormuş. İnşallah bölge halkı kadar yabancılarda ziyaret ediyordur…
Sn. Koral Bozkurt, Mağusa Türk Gücü’nde yaşanan yönetim krizini aşmak adına yeniden başkanlığa döneceğiniz sinyalini vermişsiniz. Hade hayırlısı olsun. Ancak bizce artık alt yapınızı da kullanma zamanı geldi…
Sosyal Medyanın Sesi
