Bağımsızlık Yolu adına yazılı açıklama yapan Bıldır, Mudd ailesinin özel koleksiyonunda bulunan Kıbrıs’a ait 266 parça tarihi eseri yaklaşık bir asır sonra Kıbrıslılara iade etmesi konusuyla ilgili değerlendirmede bulunarak, ailenin Kıbrıs’tan elde ettiği gelirin, maden atıklarını temizlemeye yeteceğini belirtti.
Kıbrıs’tan çıkarılan tarihi eserlerin ailenin eline nasıl geçtiği konusuna da değinen Bıldır, Kıbrıs’ın İngiliz Sömürge İmparatorluğuna devrinin ardından sömürgecilerin Kıbrıs’ın gelirini artırmak amacıyla zengin doğal kaynaklar ve tarihi eserlerin çıkarılıp satılabilmesi için yabancı şirketlere yasalara aykırı imtiyazlar verdiklerini kaydetti.
Kıbrıs’a uzman arkeologlar ve kazı ekipleri getirilip çalışma yürütüldüğünü, bu çerçevede İsveç kazı ekibinin gemiler dolusu tarihi eseri yurt dışına çıkardığını anlatan Bıldır, Kıbrıs Maden Şirketi’nin yöneticilerinin de bu eserlerin alıcıları arasında olduğunu belirtti. Şirket yöneticileri tarafından ne kadar tarihi eserin yurt dışına çıkarıldığının bilinmediğini kaydeden Bıldır, bugün Kıbrıs Maden Şirketi’nin ülkenin birçok yerinde bırakıp gittiği milyonlarca ton maden atığının kontrolsüzce çevreyi kirletmeye devam ettiğini vurguladı.
“Fugasa’nın durumu Lefke’den farksızdır. Matyat’taki asit gölleri korku filimi gibidir. Bu durum Mudd ailesi için de rahatsız edici olmalıdır.” diyen Bıldır şunları kaydetti:
“Güncel hesaplamalarla Kıbrıs Maden Şirketi’nin ülkemizden götürdüğü madenin değeri sekiz milyar dolardan fazladır. Bu hesabı satışın yapıldığı zamana göre yapabilseydik çok daha yüksek rakamlara ulaşırdık. Bu servetle edindikleri onlarca şirket birçok ülkede faaliyet göstermeye devam etmektedir. Lefke Çevre Derneği yıllar önce şirketin günümüzdeki yöneticilerine Kıbrıs’taki maden atıklarından sorumlu olduklarını hatırlatıp, bu atıkları temizlemekle yükümlü olduklarını bildirmişti.
Bu çağrıyı tekrar yapmak istiyoruz; Ülkemizden edindiğiniz devasa servetin küçük bir bölümü atıklarınızın rehabilitesi için yeterlidir. Mudd ailesini, tarihi eserlerimiz konusundaki olumlu tavırlarını maden atıkları için de sürdürmeye davet ediyoruz.”