BARIŞMIŞ

<p class="MsoNoSpacing"><span>KKTC ve Rum tarafındaki bazı örgütler, her iki tarafta “Barış ve Yeniden Birleşme Yürüyüşü” düzenlemiş. Amaçları “barış

Abone Ol

KKTC ve Rum tarafındaki bazı örgütler, her iki tarafta “Barış ve Yeniden Birleşme Yürüyüşü” düzenlemiş. Amaçları “barış  umutlarını yükseltmekmiş...”  Yani bu örgütler müzakerelerde  “çözüm” e ulaşma çabalarını beğenmiyorlar, az  buluyorlar  ve birleşmenin bir an önce gerçekleşmesini istiyorlar. “Birleşme” dedikleri nedir biliyor musunuz?... Söyleyeyim,  Rumların çok istediği ve bin bir oyunla KKTCye kabul ettirmek için uğraş verdikleri “federasyon çözümü”. Yani “çoğunluk” Rumların idaresinde “azınlık Türk Toplumu” birleşmesi... Barış, barış diyorlar, başka birşey demiyorlar. Yıllardır Kıbrıs adasında iki devletin yanyana barış içinde yaşadığını görmemezlikten geliyorlar. Evet, yıllardır bu adada iki devlet barış içinde yaşıyor. Bu adada dört dörtlük barış vardır...

Peki, bu adada barış varsa,“barış, barış, birleşme” diye sokaklara dökülen bu insanların istediği ne?... Barış zaten var. O halde “Barış” kelimeciğinin anlamı başka olmalı. Nedir anlamı?... Rumlarla birleşme ve “ federasyon çözümü”ne evet demedir anlamı bunların istediği barışın. Neden acaba? Türkiyenin garantörlüğünün kalkmasını, Türk askerinin tümünün  KKTCden çekilmesini, Rumların KKTC topraklarına yerleşmesini  ve en önemlisi KKTC bağımsız, egemen Devletinin ortadan kalkmasını açıkça ortaya koyan Rumlarla  neden  “birleşme” istiyor bu insanlar? Amacı nedir bu “barış, barış” diye sokağa dökülen insanların? Bunu, siz sayın okurlarımın değerlendirmesini rica ediyorum.

Bir referandumda “barışlı, birleşmeli” bir çözüme ‘ hayırmı ‘ evet ‘mi çıkacak.Belli Değil. Göreceğiz. Neden bu insanlar Rumlarla birleşmeyi hayal ediyor ? Yukarıda sıraladığımız Rumların kabul edilemez şartlarına rağmen neden b u insanlar “birleşmeli” “çözüm” istiyor. Söyleyin Allah Aşkına... Nedir bunun sebebi ?... Sayın okurlarım lütfen bu noktayı da iyi değerlendirerek incelesinler. Bunu özellikle okurlarımdan rica ediyorum.

 

Sn. Akıncının ilginç açıklamasına da yer verelim. KKTC  Cumhurbaşkanı  Sn  Akıncı, “Geçmişte bir toplum “evet” bir toplum  “ hayır” dediği için sonuca gidilemedi.” demiş ve şöyle devam etmiş; “Bu bilinçle hayırı evet yapmak eveti de korumak gerekiyor...” Annan Planı”na Rumlar evet deseydi halimiz ne olurdu? Bir düşünün. Bir  yabancı Elçinin resepsiyonuna “Kıbrıs Türk Toplum lideri” olarak gitmeyi reddetiği için ve daha sonra bir yabancı liderle “ara bölge”de görüşmeyi reddetiği için, KKTC  Cumhurbaşkanı Sn. Akıncının “Ben KKTC Devletinin Cumhurbaşkanıyım.” dedirttiğini sanmıştık. Takdir ettik, sevindik ve umutlandık... Şimdi ise  bu açıklamasıyla Sn. Akıncı bizi gene umutsuzluğa itti...