Bekledim de gelmedin

<p class="MsoNormal"><strong><span>‘Yollarda

Abone Ol

‘Yollarda  masum insanlar şehit edildi.Çocuklar sokak ortalarında dumdum kurşunları ile can verdi.Köyler basıldı;evler yakıldı,camiler, mescitler tahrip edildi.Aç ve susuz kaldığımız zamanlar çok oldu. Bütün bunlar, inandığımız davadan bizleri çeviremedi.Sonunda kahraman Mehmetçiğin yardımı ile layık olduğumuz özgürlüğü elde edebildik.”Dr.Fazıl Küçük  1976

         Kıbrıs uyuşmazlığının çözümü görüşmelerinde, Rum tarafının isteklerinden birisininde Türk Silahlı Kuvvetlerinin adadan çekilmesi olduğu bilinmektedir. Rumların görüşüne göre Türk Silahlı Kuvvetleri Adada işgalci olarak durmaktadır.

         Türkiyede yaşanan terör olayları ve özellikle sınır güvenliği için Adada görevli Türk Silahlı Kuvvetlerinden bir birimin Türkiyeye çağırılması Rumları sevindirmiş ve istenilen yavaş yavaş oluyor izlemini yaratmıştır.Bunun karşısında hemen sormamız gereken soru da şudur. Yunanistanın Silahlı Kuvvetleri Adada ne yapmaktadır, sayıları kaçtır ve azaltılmakta mıdır? Bu sorunun cevabı da Ege adalarında olduğu gibi giderek artmaktadır olacaktır. Peki Adada askeri güç dengesi önemli değil midir? Çok önemlidir. O zaman tek taraflı yapılanlar riskli olacaktır.

 Kafalarında ENOSİS çakılı olanların yıllardır söylediklerini, değişik söylem ve belgelerle hep yalanladık,gerçekleri yazmaya da devam ediyoruz.2011 yılında Yunanistan Dış İşleri Bakanı Dimitris Durustos,”Türkiye Adadaki işgal güçlerini çekmediği sürece AB üyesi olamaz” demişti. Şimdikiler de Kıbrısta çözüm olmadan Türkiye ABye giremez diyorlar.Biz de onlara diyoruz ki işgalci Türk Silahlı Kuvvetleri değil Yunanistan Silahlı Kuvvetleridir. Bu Yunan Yüksek Mahkemesi tarafından tescillenmiş bir karardır. Yunan Yüksek Mahkemesinin 21 Mart 1979 tarih ve 2658/79 sayılı kararında “Yunan askerlerinin, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makariosa darbe yaparak Cumhuriyeti yıktığını, 15 Mart 1974 de General Yuanidis ve Ada ‘daki  Yunan Komutanı General Yorgacis ve 102 Yunanlı subayın yer aldığı darbe de Kıbrıs anayasasını çiğnedikleri, 20 Temmuz 1974 de Türkiyenin Zürih ve Londra Anlaşmaları  çerçevesinde garantör devlet olarak Kıbrısa müdahalesi yasaldır.Asıl sorumlu haklarında dava açılan Yunanlı subaylardır” diye tescillenmiştir.Bu durumda işgalci kim olmaktadır? Yunanistan Silahlı Kuvvetleri, savaş suçunu kim işlemiştir? Yunanistan Silahlı Kuvvetleri. Bu karar Yunanistan Yüksek Mahkemesine aittir. Yani Hukuken de tescil edilmiştir. Şimdi soralım mızıkcılara ve ABye, nerede kaldı sizin hukukun üstünlüğü savunuculuğunuz? Buna karşın Türk Silahlı Kuvvetleri Adada yasal olarak durmaktadır. Ateşkes kuralları devam ettiği içinde Adadan hukuken çekilmesi de olanaksızdır. Havanda su dövmeye de gerek yoktur.

   Rum tarafı böyle düşünürken, Adada KKTC içerisinde aynı şekilde düşünenler olduğunu da biliyoruz.Onlara da tarihten bazı gerçekleri hatırlatarak kendi kendilerini sorgulamalarına yardımcı olalım. Her düşünceye saygılı olan bir kişi olarak, sen yanlış düşünüyorsun,benim ki doğru gibi bir iddia da bulunmuyorum.Önderlerimizin verdiği mücadeleler gelecek kuşaklar için büyük bir ders olduğu için zaman zaman  bu hatırlatmaları yapmamız gerektiğine inanıyorum.

 Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, 1958 tarihinde “Emniyet Kuvvetlerinin madem ki her yere yetişmesine imkan ve ihtimal yoktur ve olamıyor. Türk halkının hak ve hukukunu koruyamıyor. O halde sadık dost ve müttefiki bulunan Türkiyeden yardımcı Polis Kuvvetlerini vakit geçirmeden Adaya göndermesini istemekden daha tabii bir şey olamaz. Bizim kadar hükümette emin olmalıdır ki Türk Askerinin Adaya ayak bastığı gün sulh ve sukün iade edilecek,dökülen kanlar duracak, akan gözyaşları dinecektir.” Öyle de olmuştur. Türk Askeri gelmiş, Adada kan ve akan gözyaşı dinmiştir.

         Şimdi de 14 Mayıs 1962ye gidelim. Sn. Ahmet Göksan ‘ın bu tarihli  Halkın Sesi Gazetesindeki, Türk Askeri “Mehmetçikler Balıkitrede (Balıkesir) “ başlığı ile verdiği haberde, Türk Askerlerinin davul zurna eşliğinde köye geldiklerini, askerlerin geçtiği bütün yollara mersin dalları serpildiğini, yaşlı ninelerin askerlerimizi zeytin yaprağı ile tütsülediğini belirttikten sonra köy öğretmeni Remzi Toprakoğlunun konuşmasını aktarmıştır. Bende kısaca, özetleyerek yazmak istiyorum. “Büyük Türk Milletinin ve Şanlı Türk Ordusunun Kahraman evlatları, Mehmetçikleri bağrımıza basmanın sevinç ve gururu içindeyiz. Yıllarca çaresizlik ve mesnetsizlik içinde çalkalanıp kıvranan Kıbrıs Türkü sizlerin mutlu ayağının Kıbrıs topraklarına bastığı günden beri huzur ve iç ferahlığına kavuşmuş bulunuyor.”

         1974 öncesi Kıbrıs Türkünün, Türkiyenin müdahalesini beklediğini, Rumların alaylı bir şekilde daha çok beklersiniz anlamında ‘ Bekledım de Gelmedin şarkısını söylediğini, buna karşın Türkiyeden yayın yapan radyodan cevaben “Bir Gece Ansızın Gelebilirim” şarkısının çalındığının, 1974te Barış Harekatın da  Lefkoşada, Mağosada Türk Askerine karşı Kıbrıs Türk halkının sevgisi ve coşkulu tezahuratının da  unutulmaması gerekmektedir. Sayın Alper Faik Genç  “Güneşin Kuzeyden Doğduğu Gün  1974 Larnaka Savunması Güneydeki 20 Temmuz” kitabının son bölümünde Kıbrıs Türk Halkının kuzeye geçişini şu şekilde  ifade etmiştir.Kuzeyden doğan güneşin ışıkları artık Güneyi de ısıtmaya başlamıştır!. Güneşin 20 Temmuz günü, Kuzeyden doğduğunu seyredemeyen Güneydeki Kıbrıs Türkü 16 Ağustos 1974ten itibaren o güneşin Güneye ulaşan ışınlarıyla ısınmış, evini barkını, işyerini, her şeyini bırakarak Kuzeyden doğan Hürriyet Güneşine seve seve koşmuştur. Ne güzel aktarılmış. Burada ki seve seve koşma arzusu Rumların iki harekat arasında savunmasız durumda olan Güneydeki Türk köylerine katliamlar yapmasından dolayı, hürriyet içindir.

  Ey Kıbrıs Türkü! Egemenliğinin güvencesi olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin varlığını sorgularsak ‘Bekledim de Gelmedin şarkısını koro halinde söylemek zorunda kalırız.

Mutlu sağlıklı bilgili ve uyanık olalım.

 

Kaynakça;

-Halkın Sesi gazetesi 14 mayıs 1962s.1 Ahmet Göksan haberi Mehmetcikler Balıkitrede, Kıbrıs Türk Kütür Derneği yayını Kıbrıs mektubu dergisi Mayıs 2012 sayısı shf.8

 

-Alper Faik Genç ‘Güneşin Kuzeyden Doğduğu gün 1974 Larnaka Savunması Güneydeki 20 Temmuz kitabı Ateş matbaacılık Lefkoşa 2002

 

 

-Kıbrıs Türk Kültür Derneği yayını Türk Basınında, KKTCnin Kuruluşu Filiz Köksal kitabı.