Deloitte Kanada Araştırma Direktörü Duncan Stewart, bu yıl robot satışlarında patlama yaşanmasını beklediklerini ifade ederek, "2020’de 1 milyon robotun satılmasını bekleniyor. Bu rakamın yarısından fazlasını profesyonel hizmet robotları oluşturacak. Bu robotlar, 2019’a kıyasla yüzde 40’lık artışla 17 milyar dolarlık gelir yaratacak." dedi.
Stewart, AA muhabirine Deloitte "Teknoloji Medya ve Telekomünikasyon (TMT) Öngörüleri 2020" raporu hakkında açıklamalarda bulundu.
Deloitte tarafından bu yıl 19’uncusu hazırlanan "Teknoloji Medya ve Telekomünikasyon Öngörüleri Raporu"na göre, geçtiğimiz yıllarda çokça konuşulan teknolojilerin büyük bölümü 2020 yılında insanların hayatına girmeye başladı.
Özellikle 5G ve yapay zeka teknolojilerinin hem günlük yaşamı hem de endüstrileri dönüştüreceğini anlatan Stewart, "Bu sene 10 yeni TMT öngörümüz olmasına rağmen, müşterilerimizden aldığımız etkileşim önümüzdeki 10 yıllık iş planlarında en fazla 5G ve yapay zeka teknolojilerinin belirleyici olacağı yönünde. İkisi de kişiye özel ve güvenli, ikisi de daha hızlı, daha ucuz, daha esnek ve alternatiflerine göre daha fazla olanak sunuyor. Aynı şekilde, medya öngörülerimiz arasında da karasal yayının hala gücünü koruyacağı ve reklam içeren online videoların sektör oyuncularının odağında olacağını söyleyebiliriz." dedi.
YAPAY ZEKA ÇİPLERİNE RAĞBET
Stewart, rapora göre bu yıl robot satışlarının patlama yapacağını belirterek, "2020’de 1 milyon robotun satılmasını bekleniyor. Bu rakamın yarısından fazlasını profesyonel hizmet robotları oluşturacak. Bu robotlar, 2019’a kıyasla yüzde 40’lık artışla 17 milyar dolarlık gelir yaratacak." diye konuştu.
Günümüzün en önemli konularından biri olan yapay zeka teknolojilerinin, akıllı telefonlar vasıtasıyla insan hayatına gireceğini anlatan Stewart, "2020 yılında 650 milyondan fazla yapay zeka çipinin satılması ve yapay zeka çipi pazarının, toplam çip pazarından daha hızlı büyümesi öngörülüyor." dedi.
2020’nin sonuna kadar, dünya çapında binden fazla şirketin, 5G hizmetini test etmeye başlayacağını ifade eden Stewart, şirketlerin bu alanda birkaç 100 milyon dolarlık iş gücü ve ekipman yatırımı yapmasının öngörüldüğünü kaydetti.
"AKILLI TELEFON PAZARI YILDA YARIM TRİLYON DOLARDAN FAZLA GELİR ÜRETECEK"
Stewart, donanım, içerik ve hizmet alanlarını kapsayan akıllı telefon pazarının büyümesini sürdüreceğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Rapora göre, akıllı telefon pazarı sadece 2020'de 400 milyar dolar gelir sağlayacak ve 2023 yılına kadar da yıllık yüzde 5 ila 10 arasında büyümesi bekleniyor. Bu beklentinin gerçekleşmesi 2023'te akıllı telefon pazarının yılda yarım trilyon dolardan fazla gelir üreteceği anlamına geliyor.
Alçak yörüngede küresel geniş bantlı internet sunan uydu sayısı 2019’un sonunda 200’e ulaştı. 2020’nin sonuna kadar bu sayı 1000’in üzerine çıkacak."
"130 MİLYONDAN FAZLA ELEKTRİKLİ BİSİKLET SATILACAK"
Duncan Stewart, rapora göre, 2020’de küresel sesli kitap pazarının yüzde 40 artarak 4 milyar dolar olacağını ifade ederek, küresel podcast pazarının 2019’a oranla yüzde 20 artarak, 1 milyar dolara ulaşacağını kaydetti.
2022’de yılda 10 milyardan fazla bisiklet yolculuğu yapılmasını beklediklerini aktaran Stewart, şöyle devam etti:
“Dünya çapında, işe bisikletle gitme alışkanlığının henüz yaygın olmadığı pek çok büyük şehirde bisiklet kullanıcılarının sayısı ikiye katlanacak. 2022’ye kadar, işe bisikletle gidecek insanların sayısında yüzde 1’lik artış olacak.
2020 ile 2023 arasında tamamen pil teknolojileri kullanan 130 milyondan fazla elektrikli bisiklet satılacak."
“AI GİBİ TEKNOLOJİLERİN ASLINDA ŞU ANDA DAHİ VAZGEÇİLEMEZ HALE GELDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Endüstrisi Lideri Metin Aslantaş ise "Bu yıl da, TMT öngörüleri ekibimiz geleceğimizin nasıl şekilleneceği ile ilgili ipuçları veren bir rapor ile karşımızdalar. Uzun yıllardır konuştuğumuz bazı teknolojilerin, artan bir hızla hayatımıza girdiğini, fark etmesek de AI gibi teknolojilerin aslında şu anda dahi vazgeçilemez hale geldiğini görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Bu teknolojilerin mevcut sanayi ve hizmetler üretimine hem yıkıcı hem de fırsat yaratıcı etkileri olacağını tahmin ettiklerini aktaran Aslantaş, "En olumlu etkilenenler ise bu gelişmeleri takip edip iş modellerini yenileyen kurumlar olacaktır." diye konuştu.
