Bindirimin indirimi!
Görülen o ki bir tarafta “Kasaplar Birliği” diğer tarafta “Hayvancılar birliği” Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanının şahsında hükümeti kafaya almaya çalışıyor!
Ya da tümünün arasında “seçimler geçene kadar” bir ittifak söz konusu.
Bakan Oğuz hayvancılar ve de kasaplara yönelik ithamlarda bulunarak "Canlı hayvan fiyatlarında bazı hayvancılar ve bazı kasaplar, bilinçli olarak fiyatı yukarıya çekmekte, haksız kazanç elde etmektedirler" dedi.
Dedi ama her hangi bir yaptırım görebildiniz mi? Herkes bildiğini okumaya devam ediyor. Haksız kazanç belgelenmişse hükümet edenlerin derhal müdahale etmesi gerekmiyor mu?
Kasaplardaki fiyatlar yerinde durmaya devam ediyor. Göstermelik üç- beş lira aşağıya çekerek tabir yerinde ise “bindirimin indirimi” ni uygulamaya koyulmuşlar. Vatandaş şaşkın “neler oluyor” demekle yetiniyor!
Vatandaş soyulmaya devam ediyor!
Yıllardan beri et meselesinde büyük bir oyun oynandığı ortada. Kontrolsüzlükten, piyasada hastalıklı ya da ölmüş hayvan eti satan dükkanların olduğu da bir gerçek. Gülünç cezalarla kurtuluyorlar. Vitrinlerde naylonlara sarmalanmış tüm etlerde bir hile olduğunu göremiyorsanız, şaşarım!
Hele “hayvancı okka ile satıyor” safsatası artık gülünç oluyor.
Hükümet karar almış bu konuda sıkı denetim yapacakmış Sorarım, neyin denetimi? Okka dört yüz dirhemse, kilo da 1000 gramdır.
Canlı hayvan fiyatı kiloda 70-80 TL ise okkada 90-100 TL dir. Mandırada acaba bunu hangi yetkili kontrol edebilecek.
Ağıldan alınan körpe kuzunun firesi üçte birdir. Daha büyük hayvanlarda bu fire yarı, yarıya gelişir. Kelle, deri, ciğer hariç.
Hesabını siz artık buna göre yapabilirsiniz!
Bu sorunun çözümü ithal ete yönelmekle çözülür diyoruz. Evet bu da bir yoldur ama önce üreticinin girdilerini aşağılara çekmek şart. Sonrasında fiyatları belli düzeylerde tutabilmek adına ete “narh” ta uygulayabilirsiniz.
Bir dönemlerde ülkemize donmuş et ithal ediliyordu. Birçok kasap ne yapıyordu bilir misiniz? Donmuş et kasasını bir – iki gün önce buzdolabından çıkartır kuytu bir köşede buzdan arındırır, vatandaşa taze etmiş gibi sokardı!
Bunlar olurken devlet bir çaresine bakabildi mi? Ahlak, vicdan olmadıktan sonra, vatandaş bu kez bu yolla soyuldu.
25 Aralıkta mahalli seçimler var. Adayların tamamı havadan, sudan başlıklarla seçim propaganda sürecini atlatmaya çalışıyor. Her kes kendine göre bir slogan seçmiş. “Halkın kazıklanmasının önünü alacağım, sıkı denetimlerle yolsuzlukların önünü, ardını kazıyacağım “ diyen var mı?
Son söz olarak, sadece “et” başlığında değil tüm temel ihtiyaç maddelerinde son bir-iki yıldır sürmekte olan vurgun kavramını sözde değil, gerçek anlamda engellemeye çalışanların yolları açık olsun!