BİR’iz, BİR olmaya devam etmeliyiz!

Abone Ol

Lefkoşa UBP Belediye Başkan adayı Hasan Sertoğlu nun seçim sonrası değerlendirmelerindeki ifadelerinin özetini verecek olursak,  eskilerin ifadeleriyle bunu “koyun can derdinde iken kasap yağ derdinde koştu” olarak tanımlayabiliriz.

Ulusal Birlik Partisi ister erken genel seçimlerde, isterse 24 Haziranda gerçekleşen Mahalli seçimlerde temel slogan olarak kendine “BİRİZ” İ seçmişti.

Bu slogan altında toplanmış olan UBP liler erken genel seçimler sonucunda,  ada genelinde 21 milletvekili ile en büyük ve güçlü siyasi yapı olduğunu kanıtlamış, ardından 24 Haziran Mahalli seçimlerde ise,2015 te yapılan mahalli seçimlerdeki oy oranlarına bakıldığında oy oranını %37.5 ten % 43.57lere çıkarma becerisini göstermiştir.

Her seçim sonrasında ufak tefek travmaların, seçim sıkıntılarının dışa yansımasının yaşanmasının olası olduğunu bilmekte, bilerek hareket etmekte  yarar var diye düşünüyorum!

Seçime neden girilir? Kazanmak için! Kazanma ihtimalinin çok düşük olduğu hallerde bile bir umut, bir ışık her zaman vardır.

Hele kazanmak büyük olasılıklar taşıyorsa başarı çıtasına uzanmak için daha yoğun bir şekilde çalışmak gerekir.

UBP yedi bölgedeki Belediye Başkanlığı seçimlerinde ipi göğüsleme başarısını göstermiş altı bölgede destek verdiği Bağımsız Belediye Başkanlıklarının kazanılmasına önemli katkılarda bulunmuştur. Belediye Meclis üyeliklerinde ise 121 Meclis üyesi kazanarak en çok Belediye Meclis üyesi çıkarma becerisini göstermiştir.

 Lefkoşa ya gelince, tabir yerinde ise Lefkoşa da yedi düvele karşı bir savaş verilmiştir.

Koalisyon partilerinin dayanışma içinde hareket etmeleri , koalisyona bağlı sağda mı, solda mı belli olmayan DP nin karşı aday çıkarmak suretiyle senaryodaki farklı görevini yerine getirmesi maalesef UBP adayının ipi göğüslemesine engel olmuştur.

Bu sonuçlara bakarak kara tablolar çizmek, çizilmesine fırsat yaratmak sadece UBP karşıtlarının işine yarar. Her dönemde bu fırsatı kollayanlar olduğu, UBP içindeki uzlaşmazlıklar üzerine senaryolar oluşturulmaya çalışıldığı malumdur.

Koyun can derdinde iken kasap yağ derdinde koşmuş olabilir.

Mahalli seçim mücadelesi verilirken Kurultay hesabı içinde hareket edenler de çıkabilir. Bu tür davranışlar insanın sütüne kalmış bir davranış şeklidir.

Tüzükteki şartlara bakarak herkes Kurultayda başkanlık için aday olabilir. Ne var ki  mensubu olduğu siyasi yapıya zarar vermeden, nifak tohumlarının yeşermesine olanak yaratmadan.

Öyle gösteriyor ki Kurultay söylemleri mahalli seçimlerin hemen ardından bundan sonraki gündemi oluşturacak.

Ne diyelim, hayırlı uğurlu olsun demekten başka!