Nedeni ne olursa olsun her savaş mutlaka arkasında birçok ölü ve yaralı , yıkılmış , yakılmış evler ve şehirler ve de harap olmuş bir doğa bırakır. Savaşlar, büyük toplumsal ve ekonomik kayıplara neden olur…Birleşmiş Milletler fikri ilk olarak II. Dünya Savaşının sona ermesiyle birlikte bu savaşın galibi ülkeler tarafından; ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları ortadan kaldırarak ileride meydana gelebilecek ve kendi güvenliklerini tehdit edebilecek bir savaşın önüne geçebilmek amacıyla ortaya atılmıştır.
II. Dünya Savaşı sonunda galip gelen devletler sürekli olarak dünya barışı için toplandılar. ABD Başkanı Roosveltin önderliğinde 1 Ocak 1942de BM adı altında bu örgütün temellerini attılar.25 Nisan-26 Haziran 1945tarihleri arasında 26 ülkenin temsilcileri Amerikanın San Fransisco kentinde toplanıp insanlığı savaşların yıkımından korumak için karar alarak ortak bir bildiri yayınladılar. Hazırlanan BM Yasasının onaylanmasıyla 24 Ekim 1945de BM örgütü kuruldu.
BM, Dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararası ekonomik, toplumsal ve kültürel bir işbirliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür. Kurucu ulusların sayısı 51 olup anavatanımız Türkiye de bu kurucular arasında idi. Türkiye, bu anlaşmayı 15 Ağustos 1945 tarih ve 4801 sayılı yasa uyarınca 28 Eylül 1945 günü onaylamıştır. Günümüzde 191 ülkenin üye olduğu BM, dünyadaki en büyük uluslararası örgüttür.
BM kendini, “Adalet ve güvenliği , ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş” olarak tanımlamaktadır. ABD, Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti,Birleşik Krallık ve Fransa BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi olup 15 ülkeden oluşmaktadır. Dönüşümlü olan 10 üye ülke her 2 yılda bir BM Genel Kurulunda yapılan seçimle belirlenmektedir. BM Güvenlik Konseyinin karar alabilmesi için 9/15 oranı gerekli olup daimi üyelerden herhangi birinin olumsuz oy kullanmaması gerekmektedir. BM İçtihatlarına göre Güvenlik Konseyi karar alırken ‘veto yetkisine sahip daimi üyelerden bir kaçının oylamaya katılmaması bu üyelerin kararı ‘veto ettiği anlamına gelmemektedir.
Güvenlik Konseyi siyasal alanda bir yürütme organıdır. Bu kurulun görevleri ; BMin amaç ve ilkelerine uygun biçimde barış ve güvenliği korumak, , uluslararası bir anlaşmazlığa yol açabilecek her türlü durumu soruşturmak, silahsızlanmayı denetleyecek planlar yapmak, barışa karşı bir tehlike ve saldırıyı araştırmak, saldırganlara karşı askeri birlikler kurarak önlemler almaktır.BM örgütü halen bu amacı korumakta olup BM Güvenlik Konseyi bu yönde çalışmalar yapmaktadır.
Amaçları, Uluslararası barış ve güvenliği sürdürmek , ülkeler arasında iyi ilişkileri pekiştirmek, uluslararası ekonomik , sosyal, kültürel işbirliğini sağlamak, insanlık sorunlarının çözümünde , temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesinde birlikte çalışmak olan BM acaba hedeflerinde ne dereceye kadar başarılı oldular dersiniz?1945 yılından beri 3ncü Dünya Savaşı çıkmamıştır. Ama BM, savaşları engelleme konusunda başarılı oldu mu? Günümüzde Dünya Savaşı yok ama savaşlar devam ediyor. Bu savaşların sona erdirilmesinde BMin de katkıları olmuştur. Ancak BM Genel Kurulunun başarılı olduğu söylenemez….Savaşlar halen devam ediyor!....
Dünyada pek çok kriz yaşanıyor. Ancak, BM bu krizlerin önlenmesi ve çözümlenmesinde etkili olamıyor. Günümüzde BM, kuruluş nedenini oluşturan savaş ve barış gibi konularda uluslar arası bir örgüt olmaktan çok uzaktır.BM daimi üyeleri ayrılığa düştükleri zaman tıkanma yaşanıyor ve BM olarak bir şey yapamıyor. BM Barış Gücü askerleri; Srebrenistanda , Ruandada sivilleri koruyabildi mi? Orta Doğu kan ağlıyor. BM nerede?
Irakın ABD tarafından işgali ile başlayan ve Irak devletinin çökmesi ile, Irakın mezhep ve etnik kimlik temelinde üçe bölünmesi ve kendi aralarında bugüne kadar uzlaşmaya varamamaları sonucu bugünlere gelindi.
Işid, Irak ve Suriyede yaşanan krizlerin ve sorunların bir ürünüdür. Suriyede 3 yıldan beri süren savaşa BM ve uluslar arası toplu çare üretememiştir. Bölgemizde öncelikle önemli olan Irak ve Suriyenin sorunlarına çözüm üretmektir. Kalıcı barış ve istikrar için çözüm şarttır.
Yalnız Irak, Suriye , Ukraynada değil, dünyanın çeşitli bölgelerinde çok sayıda anlaşmazlık ve krizler vardır. Bunların bir kısmı yeni, bir kısmı eskidir…
Orta Afrika, Güney Sudan, ve Afganistan ilk akla gelenler. Israil Gazzeyi resmen darmadağın etti. BM seyirci kalmaktan öte bir şey yapmadı. Kıbrıs sorunu gibi dünyanın en eski anlaşmazlıklarından olan Filistin-Israil arasındaki sorun artık müzakere bile edilmiyor.
Özellikle ,1959 Zürih ve Londra Anlaşmalarının ardından 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinin kurulduğu günlerdeki BM ile Rumların 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarının ardından gelen gelişmelerden de görüleceği gibi dünkü BM ile bugünkü BMin Kıbrısa bakış açısı ayni değildir. Maalesef günümüzde BM Güvenlik Konseyi Kıbrıs sorununun sanki taraflarından biri olmuştur!...
BM Güvenlik Konseyi kuruldu kurulalı hangi ciddi siyasi sorunu çözmüştür ki? Kıbrıs Sorununun kaynağı belli, çıkış nedeni belli. Hal böyle iken BM Güvenlik Konseyi almış olduğu 186(1964), 365(1974), 367(1974), 541(1983), 544(1983) ve 550(1984)sayılı kararlarıyla Kıbrıs Sorununun bugünlere taşınmasında %51 olumsuz payı vardır. Bunun yanında GKRYnin 1990 yılında ABne üyelik müracaatını kabul eden ve 1 Mayıs 2004 tarihi itibarıyla GKRYni ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyeti olarak ABne üye kabul edilmelerinin Kıbrısta siyasi çözüm açısından yarattığı olumsuzluk büyüktür.
Sonuç olarak BM Güvenlik Konseyi ve AB almış olduğu Rum yanlısı kararlarıyla Doğu Akdenizde Filistin sorunundan sonra Kıbrıs sorunu siyasi bir çözüme varılamayan ikinci bir sorun olarak tarihe geçmiştir….