Boyunduruk altına girmek değil, çözüm istiyoruz

<p class="MsoNormal"><span>İçinde bulunduğumuz olumsuz koşullar nedeniyle, çözüme Rumlardan daha fazla muhtacız.</span></p> <p class="MsoNormal"><span>Ancak kesinlikle Rumların ve her koşulda haklı haksız onların yanında yer alan ABnin...

Abone Ol

İçinde bulunduğumuz olumsuz koşullar nedeniyle, çözüme Rumlardan daha fazla muhtacız.

Ancak kesinlikle Rumların ve her koşulda haklı haksız onların yanında yer alan ABnin ve ABDnin istediği şekilde birleşmeyi öngören bir çözüme mahkum değiliz.

Bu nedenle, çeşitli nedenlerden dolayı gerçekleri görmeyen, görmek istemeyen ve Rumlar ile yandaşlarının yoğun beyin yıkama faaliyetlerinden etkilenerek, hatalı tutum içinde olan vatandaşlarımızın da hatalı yolda olduklarını artık anlamaları zamanı gelmiştir.

Kıbrıs Türk halkı olarak bu topraklarda can ve mal güvenliği kaygısı olmadan, hür ve onurlu bir şekilde yaşayabilmek  için, Rum ve yandaşlarının bize biçtiği kefeni giymeyi kabullenmemiz yapabileceğimiz hataların en büyüğü olacak.

Rum – Yunan ikilisi  ve uzun vadeli çıkarları nedeniyle Türkiyeyi adadan uzaklaştırmak  amacında olan ABnin iki halkı zorla birleştirme gayretini kabullenmemiz durumunda, bir süre sonra, nüfus ve ekonomik dezavantajımız nedeniyle eriyip azınlık durumuna düşeceğiz.

Bu nedenle yabancıların ve bize şimdiye kadar hakça davranmayan, aksine çifte standart uygulayan uluslar arası kuruluşların uygun gördükleri adanın yeniden birleştirilmesi yerine, varlığımızı ilelebet sürdürmemizi garanti altına alan, katıksız iki bölgeli iki egemen halklı çözüm şekli üzerinde ısrar etmeliyiz.

Özellikle iki kesim arasındaki kapıların açılmasından sonra güneye giden Türklere karşı yapılan düşmanca saldırılar ve en son Pilede Rum polisinin Türklere silah çekmesi, geçmişte yaşanan büyük acı olaylara rağmen Rumların , geçmişte yaptıkları kanlı saldırılardan pişman olmadığı ve bizim onlara kin beslemememize karşın onların bize iyi gözle bakmadığını kanıtlamaktadır. Bu durumda Rumlarla birleşmenin bizim için intihar olacağı açıkça ortadadır.

1878 den sonra sömürge döneminde ve daha sonra ortaklık hükümetinde bize yapılan ayrımcılığı,aşağılayıcı haksızlıkları, saldırıları ve katliamları unutmamamız ve tekrarlanmasına yol açabilecek çözüm şekillerini kesinlikle kabul etmememiz gerekir.

Sırf herhangi bir çözüm bulunması pahasına, Rumlara istedikleri tüm tavizleri vermek, bizi şimdikinden çok daha büyük sıkıntılara sürükleyecek hatta adadan göç etmemize yol açacak.

Bu işin ciddiyetinin herkes tarafından kavranması ve egemenliğimizden, ayrılma hakkımızdan, ayrı bir bölgede anavatanın koruması altında can ve mal korkusu olmadan güven içinde yaşama olanağından ve devletimizden feragat etmemiz durumunda, bu gün birleşme şampiyonluğu yapanlar da dahil  herkes pişman olacak. Ancak tekrar bu günlere geri dönmemiz söz konusu olmayacak.

24 temmuz 1923te imzalanan Lozan anlaşmasına kadar tümü bizim olan Kıbrısın üçte ikisini ele geçiren Rum- Yunan ikilisi, ENOSİS ideallerinden vazgeçmedikleri için, kuzeyi de egemenlikleri altına almalarına imkan verecek birleşme üzerinde ısrar ediyor.

Bu durumda Kıbrıs Türk halkının varlığını  hür olarak sürdürebilmesi için en isabetli çözüm modeli; gerçek anlamda  iki kesimli, birbirine hükmetmeyen iki devletli çözüm şeklidir.

 

Bunun tek yolu da KKTCnin tanıtılması olduğu Rumlar sayesinde er veya geç herkes tarafından kabul edilecek.