Bu günlerin daha kötüsünü yaşadık!

Abone Ol

1974 sonrası ne oldum delisi olanlarımız, iş bilenin kılıç kuşananın yaklaşımları içinde kulübeden çıkıp saraylarda yaşayanlarımız türedi.
O denli rahatlığa, o denli “bir eli yağda, bir eli balda” bir hayata alıştırıldık ki, şimdi en küçük bir olumsuzlukta basıyoruz feryadı !
Pazar gün tam sokağa çıkma yasağı vardı!
Sanki de aylarca evlerde tıkılıp kalacakmışız gibi marketler saldırıya uğradı. İhtiyaçların çok üzerindeki başta temel ihtiyaç maddeleri olmak üzere adeta yağmalandı, evlere depolandı.
Ekmek gibi mutfaklarımızın baş tacını alamayan, bulamayan insanlarımız vardı.
Mekanı cennet olsun, Erenköy mücahitlerinden güzel insan Hilmi Hasan kardeşimin uzun yıllar önce başından geçen bir olayı anımsadım.
İsveç te yaşadığı günlerde Christmas ı birlikte geçirmek için davet aldığı, sonradan eşi olan hanımın ailesinin evine giderken yolda, sıfırın çok altında, karın içinde adeta gömülmüş durumda tezgahındaki muzları satmaya çalışan bir satıcı ile karşılaşır.
Hilmi hem davetli olan eve meyve götürmek, hem de satıcıyı kar altında beklemekten kurtarmak için tezgahtaki 5-6 kilo civarındaki muzların hepsini satın almak ister ama satıcıdan beklemediği bir tepki ile karşılaşır. 
Satıcı “ bu kadar muz sana çok değil mi, lütfen ihtiyacın kadar al, başkaları da yesin” der.
Beklemediği bu cevap karşısında Hilmi iki kilo muzu alır, yoluna devam eder.
Pazar günkü kapanma öncesinde vatandaşın marketlere, manavlara saldırı boyutundaki görüntüleri eğitim ve görgü boyutumuzun ne denli yerlerde süründüğünün bir işareti değil de nedir?
Halbuki tam kapanma sadece Pazar günü için geçerli olacak bir uygulamaydı.
Bu günden (Pazartesi) itibaren kapanma yine kısmi olmaya devam edecek, marketler, eczaneler ve temel gereksinimlere hizmet veren birimler açık olmaya devam edecek.
Şu farkla ki gerekçesi olmayan amaçsız sokakta dolaşmalar, misafirlikler yapılamayacak.
Kapanmanın süresine gelince.
15 Şubat a kadar sürmesi Sağlık Üst Kurulu tarafından alınan bu karar “ sağlam-çürük” ayrılmamız için yeterli olmayacak inancındayım.
15 Şubat tarihinin 20 sine veya 21 ne kadar uzatılması evlere kapanan vatandaşa, bilhassa esnafa, gün işleyip gün yiyen kimselere sıkıntı yaşayacaktır ama pandemi ile mücadelede çok şeyler kazandıracaktır.
Ancak önlemler sadece evlere kapanmalarla sınırlı olmamalı.
Hele, hele bu uygulamaların sık, sık yapılmasıyla olumlu sonuçlara varmakhiç mümkün değildir.
Vatandaşın Corona virüsten korunması gereken kurallara uyması şart!
İnsanlarla temasta belli mesafelerde durmak, maske takmak ve temizlik kurallarına uymak bu kadar mı zor?
1958 leri,1963 leri nihayet 1974 leri yaşayan bizler bu günlerin çok daha kötüsünü yaşadık. Sadece düşmanlık yapanlarla değil, açlıklarla ve yokluklarla da savaştık,
Paylaşmayı bilen, dayanışmayı görev addeden, insana saygıyı her şeyin üstünde gören yaşam şeklini benimsemek kimilerinin zoruna gitse bile uygulanması kaçınılmazdır. Aksi takdirde içinde bulunduğumuz gemi su almaya devam edecektir!