Çocuk yaşlarımda hatırlıyorum da, Küçük Kaymaklı adanın büyük köylerinden olmasına rağmen yolları asvalt değildi.
Evlere bir çamur deryasında gidilirdi.
O dönemin en lüks evlerinde bile su yoktu. Su, ya satıcılarından , ya da belli noktalarda ki sokak çeşmelerinden temin edilirdi.
O da değişik saatlerde, örneğin sabahın ilk saatlerinde verilirdi.
Kadınlar günlük ihtiyaçlarını alabilmek için ellerinde su tenekeleri sıraya girerlerdi.
Bu su yüzünden kadınlar arasında az kavga olmazdı. En güçlü ve küfürbaz olanı genelde ilk sıralardaki yerini alırdı.
*******************
Gelmiş geçmiş hükümetlerin el birliği ile Kıbrıs Türkünü getirmiş olduğu durumlara bakın.
En temel ihtiyaç maddelerinin başında gelen elektrik faturaları yaşamı etkiler hallere sokuldu.
Devlet olanaklarıyla imtiyazlı bir kurum yaratacaksınız arkasından bu kurumu yaşatmak adına halkınızı soyacak, soyacaksınız!
Sözüm ona toplum mühendisliği adı altında, üç kağıtçı hokkabaz marifetiyle ortaya atılan , vatandaşın büyük tepkisine rağmen “üçlü tarife” adı konularak sahneye çıkarılan uygulama sahnelerdeki yerini aldı.
Elektrik faturalarını ödeyemez duruma getirilmiş olan vatandaş tarife nöbetine yattı.
Bu konuyla ilgili olarak çeşitli kesimlerden günlerdir, haftalardır eleştiriler yapıldı, yazıldı, çizildi, ne yazık ki hiçbir eleştiriye kulak verilmedi .
İlgili Bakanın söylediği uzunca bir zamandan beri elektrik ücretlerine zam getirilmediğiydi!
Halbuki iş başına geldikleri günden beri yapılan elektrik zamlarını alt alta koyduğunuzda, hiçbir kaleme bu kadar zam yapılmadığı çıkar karşımıza.
Halkla alay edercesine ilgililer yapılan zamlara gerekçeler sıralar, durur.
Başbakan Yardımcıları DP Genel Başkanı Denktaş ve HP Genel Başkanı Özersay KIB TEK çalışanlarının maaşlarının mercek altına alınması gerektiğini mırıldana dursunlar, atı alan Üsküdar ı geçti.
İndirimli tarife maskaralığından yararlanabilmek adına asker nöbetine girercesine olan bu formülün toplum psikolojisini ne yönde etkileyeceği acaba hiç hesaba katıldı mı?
Uyku zamanlarına denk düşen saatlerde indirim uygulaması acaba ne derecede ahlaklı?
Sabahın ikisinde su motorunu gürültülü bir şekilde çalıştırmaya kalkan komşusuna insan ne kadar tahammül edebilecek?
Bu süreç ne kadar zaman devam ettirilebilinecek?
İleri teknolojilere sahip ev işini gören cihazlar var deniliyor. Ayarlarsın saatini istenilen saatte devreye girer çıkar ukalalığında akıl da veriyorlar!
Acaba böylesi teknolojilerden yararlanan kaç vatandaş var?
İşin doğrusu, üçlü tarife tezgahı halkın indirimden yararlanması için oluşturulmadı!
Uygulanacak olan zammın kamuflajı için hazırlandı!
Adını KKTC tarihine “ekonomiyi darmaduman eden iktidar ” veyahut “zamcı iktidar” olarak kazıyan dörtlü koalisyonun yeni zam uygulamalarının hicabından senaryolandı!
Bir düşünün, en düşük maaşın 5.800 ve en yüksek maaşın 18 bin olduğu,
bunlar yanında ayda1400 TL civarında beleş elektrik ihsanından tutun da, diğer devlet çalışanlarıyla kıyaslandığında astronomik olarak tanımlanacak ek tahsisatların uçuştuğu bol kepçe lokantası KIB TEK in bu toplumun ensesinde koca bir kambur olarak durduğu gerçeği acaba ne zaman anlaşılacak?
İşin doğrusu Elektrik kurumu bu durumlara süreç içinde taşındı, birden bire bu ortamlara gelinmedi.
Her dönemde kurum siyasi rant kapısı olarak görüldü, işletme adeta istihdam bataklığına döndürüldü.
İktidar açlığı içinde gelen siyasi yapılar da kurumun çiftlik yapısında sefa sürmeye devam ede gelmişler, istihdamların ardı arkası kesilmemiş, santral alımları, hatalı yatırımlar sürüp gitmiştir.
Ne yazık ki her koşulda ve dönemde fatura vatandaşın önüne serilmiştir!