Müzikte çeşitlemeler ve doğaçlamalar hem geçmişte, hem de günümüzde popüler tarzlardır. Çeşitlemeler bir melodinin değişik kısa bölümlerle zenginleştirilerek anlatılmasıdır. Doğaçlama ise anında müzik yaratabilme sanatıdır. Bu yazımda günümüzdeki bazı haberlerin kısa yorumlarını yaparken, hem çeşitleme, hem de doğaçlama sanatlarıyla monotonluktan kaçıp pozitifliklere kucak açmak iyi olur kanımca. Becerebilirsek tabii...
İlk olarak 11. Uluslararası Lefkoşa Halk Dansları Festivalinden kısaca söz edelim. Bu festivalde, Güney Kore, İspanya, Türkiye ve Meksika’dan gelen ekipler halk dansları gösterisi yaptı. Güzel bir çeşitleme. KKTC Halk Dansları Ekibine teşekkürler. Festivalde ayrıca grafiti sanatçıları tarafından LTB’nin “Hatırlamak Güzeldir” projesindeki ilk çalışma gerçekleştirildi. Etkinlikte, Lefkoşa ve Çağlayan Parkı’nın simgelerinden Saffet Anibal’ın grafitisi de yapıldı. Bu da güzel bir çeşitleme. Allah Rahmet eylesin, Saffet Anibal sevilen bir karakterdi.
Rumlarla devam eden sorunların en başında, geçen yazımda da belirtmiş olduğum gibi, Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki Türk malları ve KKTC’deki Rum malları geliyor. Bu sorunun sadece ve sadece tazminatlarla çözümlenebileceği ortada. KKTC, geçmişte Mal Tanzim Komisyonunu kurarak KKTC’de mal bırakan bazı Rumlara epeyce yüklü tazminatlar ödemişti. Rumlar bunun aynısını yapsa işler biraz daha kolaylaşacaktı. Ama nerde?...
Bırakın tazminatı, Rumlar Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’nde malı olan Kıbrıslı Türklere mallarını satmak için bile izin vermedi ve vermiyor... Bu yıllardır böyle devam ediyor. Geçmişte, bizim Kıbrıslı Türklerin bazıları mallarını satmak için bin bir yola başvurduılar. Bazıları başardı, çoğu başaramadı.. Dolayısıyla, KC’de mal bırakan Kıbrıslı Türklerin çoğunluğunun mallarını yasal olarak satma hakkı hayal oldu. İşte bu noktada doğaçlamalarla konuyu pozitif yöne çekme çabaları başlatılsa, belki bir umut belirebilir. Ancak, Rumların negatifliklerle dolu dünyası içine girip bunu başarmak çok, çok zor. Hatta imkansız...
“Halkın Sesi” nin 27 Ağustos 2017, Pazar sayısındaki manşeti şöyle: “Güney’deki Türk Malları Yağmalanıyor”. Rum medyasında çıkan haberlere dayalı manşet. Yani, kısacası yine dönüp dolaşıp “Evkaf’ın su meselesine” dönüş yapıyoruz. KKTC’de Rumların bu girişimlerine karşılık çeşitleme ve doğaçlama yapacak birileri vardır mutlaka. Bekliyoruz, göreceğiz. Ama sakın da gene sakın!.. Bu doğaçlama “müzakerelerin” tekrar başlamasıyla gerçekleşebilir demeyin veya öyle bir düşünceye kapılmayın. O defter kapanmıştır. Böyle olmalı. İki tarafa tazminatlar ödenmesi, tek başına ve görüşülecek tek konu olarak ele alınmalı. Ancak Rumların tutumlarını, politikalarını göz önünde bulundurursak bu da imkansız. Biz en iyisi 34 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devleti için doğaçlamalara ve çeşitlemelere devam edelim.